#Okudum
#KitapYorum
#DiyarınKıyametiFilinGazabı
#OktayVolkanAlkaya
#KanonYayınları
#TarihiRoman
#388Sayfa
#Kitabaaşıkokumayasevdalı
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Kanon Yayınları'ndan çıkan, Oktay Volkan Alkaya'ya ait "DİYARIN KIYAMETİ FİLİN GAZABI" isimli tarihi romanla geldim. Yazarımızın yayınlanmış dört romanı daha
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
"Ahmedî-Dâstân ve Tevârîh-i Mülûk-i Âl-i Osman"
Çalışma, Atsız'ın hazırladığı ve 1949'da Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan Türkiye Tarihleri I adlı eserin 1-35. sayfaları arasında yer almaktadır. Atsız'ın çalışması, Ahmedi'nin İskendernâme'sinin sonunda yer alan Osmanlılarla ilgili bölümün ilmî yayınıdır.
Bir kitapçıda rastgele bir anda elime gelen ve rastgele açtığım bir sayfasında tam da ruhuma dokunan, bana çok yakın hissettiren cümleleri okuyor olmak hissiydi bu kitabı almamın ilk sebebi.
Kemal Sayar, alanında uzmanlığı ve kitapları ile sık sık adını duyduğum bir yazardı. Okuma planlarıma bahis konusu küçük tesadüf ile dahil olabildi. İnanca dair düşünceleri bir kenara koymak gerekirse insanlığa, sevgiye, merhamete, acıya ve daha birçok konuya dair çok değerli düşüncelerin yer aldığı bir kitap. Gürültülü ve şiddetli kopan fırtınadan kalan sakinlikteki dupduru gerçeklerden oluşuyor. Özenle damıtılmış düşünceler. Böylesine içten/kendinden hissettiğin cümleleri fikirleri okumak ilk defa yalnız olmadığımı hissettirdi.
Kitap yaklaşık 35 bölüm (başlık)'den oluşuyor. Her bir bölümde dil gayet sade, anlaşılır kullanılmış ancak sadeliğin içindeki derin anlam insanı büyülüyor. Bölümler ilerledikçe daha da yakın bir dosta benziyor.
Özetle kesinlikle bir başucu kitabı.
Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar: Kitabın tam adı Türk Tarihi Üzerinde Toplamalar-Birinci Bölüm: En Eski Zamanlardan Başlayarak Apar Sülâlesinin Düşmesi Tarihi Olan Milâdî 552'ye Kadar şeklindedir. Kitabın hazırlanma ve yayımlanma macerasını önsözün sonunda Atsız şöyle anlatır: "Bu kitabı 1933'te yazmağa başlamıştım. Malatya Orta
Udi, ilk Türk kadın romancımız Fatma Aliye’nin kadının eğitimi, toplumsal ve ekonomik
yaşamda kadının iffet dairesi içerisinde yer alabilmesi konularına önem verilerek yazdığı bir diğer eseridir.
Bedia, Refet romanınındaki yoksul kız çocuğunun öğretmen okulana giderek öğretmen olması, kendi ayakları üzerinde durabilmesi hikayesini okuduktan sonra ortaya çıkan arzu ve hevesi üzerine müziğe yetenekli bir kız çocuğunun, ailesinin desteğiyle aldığı müzik eğitimi sayesinde kendi ayakları üzerine basabilen güçlü bir kadın olma yolculuğunu anlatan kendi hikayesini de Fatma Aliye tarafından yazılması için müracat etmiştir.
Refet’ten bir yıl sonra 1899 yılında yayımladığı dördüncü romanı Udi ilk olarak İkdam Gazetesi‘nin 1691-1726 numaralı sayılarında 35 bölüm olarak tefrika oldu. Ardından, aynı yıl içerisinde gazetenin matbaası tarafından kitap olarak yayınlanmış olup 1900 yılında da Gustave Seon tarafından Fransızcaya çevrilmiştir.
Keyifli okumalar..
UdiFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 2022774 okunma
#koaladankitaplarokumagrubu ile Nisan ayında Dünya Edebiyatı listenizden okuduğumuz Yamaç uzun ama kolay okunan bir eser.
Rusya'nın büyük şehirlerinden biri olan Petersburg'ta başlayıp daha sonra Malinovka isimli (çiftliğin bulunduğu) köyde devam eden yaklaşık 960 sayfa olmasına rağmen sade dili, ilginç ruhsal çözümlemeleri, karakterler
1. BÖLÜM
SAİD NURSÎ, NUR RİSALELERİ VE İLİM
1.1. SAİD NURSÎ’NİN TAHSİL HAYATI
Risale-i Nur müellifinin tahsil hayatı üç aydan başka mevcut olmadığı halde
(...)10
Evet o zât (Said Nursî) daha hal-i sabavette iken ve hiç tahsil yapmadan
zevahiri kurtarmak üzere üç aylık bir tahsil müddeti içinde ulûm-u evvelîn ve âhîrine
ve ledünniyat ve
NUR RİSALELERİ’NE
ELEŞTİREL BİR YAKLAŞIM
(RİSALE-İ NUR’UN İÇYÜZÜ)
ABDULLAH TEKHAFIZOĞLU
Bunun PDFsi var okuyun nur risalesi gerçeğini görün ya da görmeyin bana ne....
Ön Söz.................................................................................................................................................................... 9
İçerisindeki bilgiyi alırken bakış açımı geliştiren kitapları ayrı tutarım. Yazarın birincil amacı bu olsun veya olmasın eseri bende bu etkiyi sağladı.
Bilgiye öncelikli olarak hayata bakış açım için önem veriyorum. Hayata ve canlıya. Aslında kitapta daha önce rastladığım ve bildiğim bir çok bilgiyle karşılaştım ama ben bazı şeyleri tekrar tekrar
Dinsel evrim daha kötüden daha iyiye doğru bir ilerleme değil-
dir. Biz kabile halklarının "ilkel dini"nden bizim gibi insanların "daha yük-
sek dinleri "ne gitmedik. Ben dinsel evrimden söz ederken Cliff Geertz'in en-
dişelendiği sorunun bu olduğunu düşünüyorum; çünkü eski günlerde dinsel
evrim fikri hep o terimlere büründürülmüştü. 34 Dinsel evrim yeni yetenekler ekler, ama bize bu yeteneklerin nasıl kullanılacağı hakkında bir şey söylemez.
Stephen J. Gould'un işaret ettiği gibi, karmaşıklığın yegane iyi olmadığını
anımsamaya değer.35 Basitliğin kendine özgü çekicilikleri vardır. Bazı görece
basit organizmalar milyonlarca yıldır aşağı yukarı aynı form içinde var ol-
muşlardır. Tür karmaşıklaştıkça ömrü kısalır. Bazı örneklerde tür daha kar-
maşık formlara bürünmüş, ama ortadan kalkışlar kitlesel olmuştur. Eskilerde
Homo cinsinin çeşitli türleri vardı; şimdi tek kalmıştır. Günümüze kalan tür,
en son yok olan akrabasının, Neandertallerin ortadan kalkmasından kısmen
sorumlu olabilir. Karmaşıklaştıkça kırılganlaşır. Karmaşıklık termodinami-
ğin ikinci yasasına ters düşer; bütün karmaşık birimler ayrışma eğiliminde
olur ve karmaşık sistemlerin işlemesi gittikçe daha çok enerji gerektirir. Bü-
tün bunlar hakkında 2. Bölüm'de daha çok söyleyeceklerim olacak