Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tekke ve Zaviyelerin Kapatıldığı günlerde İstanbulda ki, Tarikat ve Dergahlar.
Tekke ve Zaviyelerin Kapatılmasına Dair Kanun'un çıktığı günlerde, İstanbul'da yarı resmi kimliğe sahip 307 tarikat merkezi vardı. Yasadan sonra tüm bu dergâh, tekke, hankâh ve zaviyeler kapatıldı. Aşağıdaki liste, Reşat Ekrem Koçu'nun İstanbul Ansiklopedisi'nin 8. cildinden alındı. MERKEZİN ADI SEMTİ ZİKİR/AYİN
Sayfa 219 - Toplumsal Dönüşüm Yayınları /3.Baskı 2010Kitabı okudu
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Reklam
"Yoksul halklar gerçekten savunmasızlar. Akbaba fonlarının ölümlere yol açtığı bile oluyor. Güneydoğu Afrika' da küçük bir tarım ülkesi olan Malavi örneğine bakalım. Burada halkın temel besin kaynağı mısır ve ülkede sık sık kıtlık yaşanıyor. Benzer durumdaki diğer hükümetler gibi, Malavi hükümeti de mısır depoluyor. Depolanmış mısır Ulusal Gıda Koruma Ajansı'nın denetiminde. 2000 yılında, stokta 40.000 ton mısır bulunuyordu. 2002 yılında korkunç bir kuraklık ürünlerin çoğunu tahrip etti. 11 milyonluk nüfusun 7 milyonu aç kaldı. Ama hükümetin onlara yardım edecek mısır rezervi kalmamıştı! Depolar boştu, çünkü birkaç ay önce bir İngiliz mahkemesi, akbaba fonlarından birine olan borcu döviz şeklinde ödemesi için Ulusal Gıda Koruma Ajansı'nı 40.000 ton mısırı satmaya mahkum etmişti. Bu yüzden Malavi' de on binlerce kadın, çocuk ve erkek açlıktan öldü."
Yordam Kitap
Eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır.
Sayfa 31
Tek Parti Döneminde Gazetelere Yönelik Kapatma Cezaları Millî Şef döneminde muhtelif gerekçe ve sebeplerle defalarca kapatılan gazeteler olmuştur. 1939–1945 yılları arasında gazetelere yönelik olarak verilen toplam kapatma cezalarının sayısı 44’tür. Gerek hükümetçe ve gerek sıkıyönetimce hakkında kapatma cezası verilen gazetelerin başında Vatan, Tan, Tasvir-i Efkâr ve Cumhuriyet gelmektedir. Bunun yanında Vakit, Yeni Sabah, Son Posta, Haber ve Akbaba gibi gazete ve mecmualar da 2’den az olmamak üzere kapatılmışlardır. Bunlardan Tan, Vatan ve Tasvir-i Efkâr gazeteleri 1944 yılının son döneminde süresiz kapatılmışlar ancak 1945’de demokratikleşme çabalarının başlamasıyla yönetim tarafından yeniden açılmalarına müsaade edilmiştir (Akandere, 1998: 216). Gazete Kapatma Süresi Kim Tarafından Kapatıldığı Cumhuriyet 5 ay 9 gün 3 kez hükümet ve 2 kez de sıkıyönetim Tan 2 ay 13 gün 4 kez hükümet ve 3 kez sıkıyönetim (12 Ağustos 1944 tarihinden itibaren süresiz olarak kapatıldı) Vatan 7 ay 24 gün 5 kez hükümet ve 4 kez sıkıyönetim (30 Eylül 1944 tarihinden itibaren süresiz olarak kapatıldı) Tasvir-i Efkar 3 ay 4 kez hükümet ve 4 kez sıkıyönetim Vakit 12 gün 1 kez hükümet ve bir kez de sıkıyönetim Yeni Sabah 6 gün 1 kez hükümet ve 2 kez sıkıyönetim Akbaba 47 gün 1 kez hükümet ve 3 kez de sıkıyönetim Son Posta 11 gün 4 kez hükümet kapattı Haber 10 gün 2 kez sıkıyönetim kapattı (Koçak, 1996: 138-139).
Deve hariç hepsi aynı :)
“Lev.11: 2 "İsrail halkına deyin ki, 'Karada yaşayan hayvanlardan şunların etini yiyebilirsiniz: Lev.11: 3 Çatal ve yarık tırnaklı, geviş getiren hayvanların tümü. Lev.11: 4 Ancak geviş getiren ve çatal tırnaklı olan hayvanlardan etini yememeniz gerekenler şunlardır: Deve geviş getirir, ama çatal tırnaklı değildir. Sizin için kirli
Reklam
YANDAŞ OLURSAN İHYA OLURSUN
Derginin kapanmasından (Aydede) yaklaşık bir ay sonra (7 Aralık 1922) Yusuf Ziya Ortaç, her şeyiyle Aydede'nin bir kopyası olan Akbaba'yı çıkarmaya başlamış; Akbaba, zaman içinde Türk mizah tarihinin en uzun soluklu ve en etkili mizah yayınlarından biri olmayı başarmıştır. Bunda Yusuf Ziya'nın Refik Halid'den farklı olarak hep iktidar odaklarını kollayan bir yayın politikası izlemesinin de payı vardı.
Sayfa 15 - inkılapKitabı okudu
Gömülenin bir daha görülemeyeceği gerçeğinin tabut mezara iner­ken ancak fark edilmesi...
Eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır.
Mağaradaki iskelet hikâyesini biliyor musun Tobias? Hımmm bilmiyorsun demek. Anla- tayım: Mağarada bir iskelet bulunur. Kimliği bilinmez. Amerikan polisi uzmanlarıyla gelir, üç gün uğraşır iskeletin kimliğini çözemez. İngiliz polisi gelir, Alman polisi gelir günlerce uğraşırlar iskeletin kim olduğunu anlayamazlar. En son Türk polis ekibi gelir, mağaraya girer. Uzun süre çıkmazlar. Yiyecek içecek isterler o kadar... Aradan 6 ay geçer, herkes meraktadır. Yedinci ayda mağaradan çıkarlar. Türk polis şefi açıklama yapar, der ki: ‘İskelet ifade vermemekte direndi. 6 ay uğraştık ama sonunda iskeleti de konuşturduk.’”
Reklam
Aklımıza o zaman Heinrich Heine’m 1821’de söylediği söz geliyordu: ‘Eğer bir yerde kitapları yakıyorlarsa, orada eninde sonunda insanları da yakacaklardır.’
26 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.