Kendi kendinin patronu olmayı öğren, kimsenin etkisi altında kalma! Sessiz… sakin… ama inatla yaşa! Herkesi dinle, ama senin için en iyisi neyse, onu yap…
Hayat aldığımız nefeslerle değil, nefesimizi kesen anlarla ölçülür. Diken üstünde yaşayacaksın tabi. Her an uçurumun kenarında... Kontrol edemeyeceğin kadar hızlı giden bir aracın içinde. Korkarak, heyecanlanarak, titeyerek, yaşadığını hissederek... Soluksuz kalmak yani, iyidir.
İzlediğim dizinin bir bölümünde şöyle diyordu özetle. "Bir kadına değer veriyorsan ilk önce onu düşün. Onun hayatındaki önemli şeyleri koru. Cesaretin çoğu basiretten gelir."
Dizilerde kaldı sanırım bu davranışlar. Kimse kimseyi bu denli düşünmüyor artık. Kaldı ki sevdiği kadını bu denli düşünsün. Yavaş yavaş bitiyoruz. Yavaş yavaş...
Sığındığın limana da büyük gelip kibarca gönderildiğin zaman daha iyi anlıyor insan mücadelede her zaman tek başına olduğunu, fırtınanın yıkık döküklerini tek başına tamir etmesi gerektiğini.
Yürüdüğümüz yol
Ne zaman dolanır ayaklarımıza?
Ne zaman dönüşür yol
Bir nehrin sularına
Tek bir sona doğru akan.
Ölüm
Hepimizi Samara'da bekler.
Peki Samara'dan kaçmak mümkün olabilir mi?
∆ Sherlock HOLMES