Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Nihal Kanık

Ah, şu "seçme" işi yok mu! İstediğimi seçmek elimde olmadığı gibi, istemediğimi itmek de elimde değil. İşte, yaşayan bir kızın isteği, ölmüş bir babanın iradesiyle böyle köstekleniyor.
Reklam
Zavallı Türkçe! Ne güzelsin ve ne kadar şuursuz, cahil, cüretkâr evlatların var; seni berbat ediyorlar.
Sayfa 89 - Kronik KitapKitabı okudu
"Biliyor musun, insan en güzel trende düşünür... Bir konu kafanı kurcalıyorsa; yazmak, anlatmak istediğin şeyleri kafanda sıralamak istiyorsan, hatta yeniden kurmak istiyorsan, bir tren yolculuğuna çıkmalısın. Ben bunu İtalya'da trenle seyahat ederken anlamıştım. Biliyorum, şimdi bir trene atlamayı düşüneceksin ama iş güç diye bunu erteleyeceksin; sonra da unutup gideceksin. Kafanda tuttuğun her neyse, o da buhar olacak. İyisi mi, al sen o bileti."
Sayfa 9 - Kronik KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ailem ıvır zıvır şeyler için para vermezdi ama eğitimimle uzaktan yakından ilişkili herhangi bir şey söz konusuysa gayet cömert davranılırdı. Hal böyle olunca bisikleti Yedinci Cadde ile K Caddesi'nin kesiştiği yerdeki büyük Washington Merkez Kütüphanesi'ne daha sık gidebilmek için kullanacağımı söylediğimde talebimi geri çevirememişlerdi. Ben de anlaşmanın üstüme düşen kısmını yerine getirdim: Hiç aksatmadan her cumartesi, bir önceki cumartesi alıp hafta boyunca tükettiğim altı kitabı (kütüphane bu kadarına izin veriyordu) suni deriden hurcuma doldurup, bisikletime yükleyip yenilerini almak üzere kırk dakikalık yolcuğuma başlıyordum.
Sayfa 33 - Irvin D. Yalom - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Bebesini göğsüne bastırmış bir kadın dedi ki, bize Çocuklardan Söz Et. O da dedi ki: Çocuklar sizin çocuklarınız değil. Onlar Hayat'ın kendine duyduğu hasretin oğulları ve kızları. Onlar sizin sayenizde gelir ama sizden değildir. Sizinle birlikte olsalar da size ait değildir. Onlara sevginizi verebilirsiniz ama düşüncelerinizi değil... Zira kendi düşünceleri var onların. Onların bedenlerini barındırabilirsiniz ama ruhlarını değil... Çünkü ruhların geleceğin evinde, sizin düşlerinizde bile ziyaret edemeyeceğiniz o yerde yaşar. Onlar gibi olmaya çabalayabilirsiniz, ama onları kendinize benzetmeye çalışmayın. Çünkü ne geri gider zaman ne de oyalanır dünle. Sizler yaysınız, çocuklarınız da bu yaylardan fırlatılan canlı oklar.
Sayfa 9 - Türkiye İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Reklam
I + XI = X Bir artı on bir eşittir on mu? Hemen "Yanlış," dedi. "Peki bunun doğru olmasının bir yolu var mı sence?" Ambra başını iki yana salladı. "Hayır, denklemin kesinlikle yanlış." Profesör nazikçe genç kadını elinden tutup kendi bulunduğu tarafa çekti. Ambra işaretlere onun durduğu noktadan bakıyordu. Denklem baş aşağı olmuştu. X = IX + I Ambra şaşkınlık içinde başını kaldırdı. Langdon gülümsüyordu. "On eşittir, dokuz artı bir. Bazen başka birinin gerçeğini anlamak için tek yapman gereken bakış açını değiştirmektir."
Sayfa 510Kitabı okudu
Tarih bana iyi davranacak çünkü onu yazmaya çalıştım
Sayfa 496 - Winston ChurchillKitabı okudu
Başarı, şevkini hiç kaybetmeden bir başarısızlıktan diğerine geçebilme kabiliyetidir.
Sayfa 432 - WINSTON CHURCHILLKitabı okudu
Bazen gerçek, hayalden daha tuhaftır.
Sayfa 414Kitabı okudu
Yaşarken kendini üstün görenler, ölürken en çok korkanlardır.
Reklam
"Doğa, Stevens. Geçen gün doğanın mucizelerinden söz ediyorduk ya seninle. Sana katılıyorum, bizi çevreleyen o eşsiz güzelliklere fazlasıyla kayıtsız kalıyoruz." "Evet, efendim." "Yani, bütün bu tartıştıklarımız. Antlaşmalar, sınırlar, tazminler, işgaller... Oysa Tabiat Ana kendi bildiğini okuyor. Bunu böyle düşününce gülünç geliyor, sence de öyle değil mi?" "Evet, gerçekten öyle efendim." " Düşünüyorum da, belki her şey daha iyi olurdu, Yüce Tanrı bizi -ne bileyim- bitkimsi bir şey olarak yaratsaydı. Yani toprağa sıkı sıkı gömülmüş olarak. O zaman savaşlara, sınırlarla ilgili bu saçmalıkların hiçbir önemi olmazdı."
Teknolojik gelişim süreci bir katedral inşa etmeye benzer. Yüzyıllar boyunca yeni insanlar gelir, her biri eski temellerin yeni taşlar ekler ve her biri "Bir katedral inşa ettim," der. Ertesi ay, önceki taşın üstüne bir yenisi eklenir. Sonra bir tarihçi çıkar ve "Pekâlâ, bu katedrali kim inşa etti?" diye sorar. Eğer dikkat etmezseniz en önemli kısmı yaptığınızı düşünerek kendinizi kaldırabilirsiniz. Ama gerçek, her katkının bir önceki işin ardından geldiğidir. Her şey diğer şeye bağlıdır.
Sayfa 235Kitabı okudu
Yeniliği başarılı bir ürüne dönüştürmek için en azından şu üç şeye sahip olmak gerekir. Harika bir fikir, bunu uygulayacak mühendislik becerisi ve işletme bilgisi (artı iş bağlama ruhu). Nolan Bushnell yirmi dokuz yaşında bunların üçüne de sahipti. Bu yüzden bilgisayar oyunları endüstrisini kuran kişi olarak tarihe Bill Pitts, Hugh Tuck, Bill Nutting ya da Ralph Baer değil, o geçti. "Pong'u yapmış olmamızdan gurur duyuyorum ama bu işi finansal anlamda yürütebilmiş olmaktan daha çok gurur duyuyorum" dedi. "Oyunu yapmak kolaydı. Zor olan para yokken şirketi büyütmekti."
Sayfa 193Kitabı okudu
Tanrılar Okulu
Dünyadaki yaşam, bir Tanrılar Okulu'dur. Karışıklık, şüphe, kargaşa, kriz, kızgınlık, umutsuzluk ve acı, tümü büyümek için yararlanılması gereken mükemmel fırsatlardır.
Binlerce psikolojik ölümlerdir bizi her gün yavaş yavaş fiziksel ölüme doğru götüren.
528 öğeden 511 ile 525 arasındakiler gösteriliyor.