Aleyna
@Alienn
Felsefe
40 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Ortaçağ'da Birey ve Bireyleşme
"Kuşkusuz Ortaçağ'da birey, başkalarından izole edilmiş değildir. Onun sınırlarını belirleyen, dolayısıyla birey olmasını mümkün kılan şey, ötekidir. Bu nedenle Ortaçağ insanı, başkasını hemcinsi olarak ne kadar çok yaşarsa, o kadar çok bireydir."
Sayfa 30Kitabı okuyor
Ortaçağ'da Birey ve Bireyleşme
"Vizyona ve sembolik düşünceye sahip Ortaçağ insanı, farklılaşmanın bir dünyada yaşıyordu. Onun dünyasında, görülebilir ile görülemez, tabiat-üstü ile tabiat sürekli birbirine karışıyordu. Ortaçağ insanı büyük düş gören kişiydi. Fakat Hıristiyanlık insanın düş görme aktivitesini denetliyordu."
Sayfa 22Kitabı okuyor
Ortaçağ'da Birey ve Bireyleşme
"Ortaçağ, birey kavramının ortaya çıkışında özel bir andır. Çünkü birey, sosyal aktördür; bağımsız, otonom ve ahlaki varlıktır. O, içebakış insanı olan şairlerin "ben"i şeklinde görünür."
Sayfa 17Kitabı okuyor
Okur Takip Önerileri
"Hıristiyanlık çağının başlangıcına dek, varlığını sürdüren eski kültürlerden, kendi eski kimliğinin pek çok şeyini ve eski dilini koruyarak kalan en eski kültür, kuşkusuz Mısır idi."
Sayfa 28Kitabı okuyor
"Batıya karşı çıkanların Batı etkisini nasıl algıladığına dair en doğru ifade, Humeyni, ABD'yi "Büyük Şeytan" diye tanımladığında ortaya konmuştur. Şeytan, emperyalist değildir baştan çıkarıcıdır; o fethetmez ama iğfal eder. Batı tarzı bir hayatın gücünden nefret eden ve onun iğfal ediciliğinden ve kendilerine göre yıkıcılığından korkanlar ile onu kültürler ve uygarlıklar arasında sürekli ve verimli bir alışverişin yeni bir imkanı ve yeni bir gelişmesi olarak görenler arasındaki çatışma halen devam etmektedir."
Sayfa 23Kitabı okuyor
"Onu önce hayvanlarda incelemeye karar vermediğimiz ve kendimiz için de övüngen ölümsüzlük ismi altında onlardan ayrı bir sınıf talep ettiğimiz sürece ölümle hakiki varlığımızın yok olmazlığı hakkında yanlış fikirlerin tutsağı olmaktn kurtulamayacağız."
Sayfa 81Kitabı okudu
Yakın Dönem Batı Felsefesinde Ölüm Fikri/J. Glenn Gray
"Biz insanlar için, der Heidegger, zaman şimdinin içinden geçerek bir geçmişten bir geleceğe düzgün bir geçiş olarak tasavvur edildiğinde doğru anlaşılmış olmaz, nasıl ki ölüm hayat ipliğinin kesilmesinden ibaret olarak düşünüldüğünde doğru anlaşılmadığı gibi. Zaman akmaz, bizi sürüklemez; o Bergson'un sandığı şey değildir. Şimdiki anın tecrübe edebileceğimizin ve içinde yaşayabileceğimizin tamamı olduğunu düşünmeliyiz. Şimdiki an dünyanın bütün zenginliğini ve tecrübenin bütün bilkuvveliğini içinde barındırır."
Sayfa 25Kitabı okudu
Yakın Dönem Batı Felsefesinde Ölüm Fikri/ J. Glenn Gray
"Dünyanın bir temeli yahut zemini yoktur. Bir varlık formu olarak insan varlığı var-olmayan yani hiç uçurumu üzerinde asılıdır. Heidegger'in söylediği gibi: Bir insan olarak var olmak hiçliğe maruz/açık olmak anlamına gelir"
Sayfa 16Kitabı okudu
"Ürettiği şeyden ayrılmış olan insan,kendi dünyasının bütün ayrıntılarını giderek daha güçlü bir şekilde bizzat üretir ve böylece kendi dünyasından giderek daha fazla ayrılmış hisseder. Yaşamı kendi ürünü olduğu ölçüde yaşamından ayrı düşmektedir."
Sayfa 44Kitabı okuyor
"Biz İtalyanlar, şu halde dinsiz ve kötü olmamızı, ilk olarak kiliseye ve papazlara borçluyuz."
Sayfa 75Kitabı okudu
"Floransa halkı kendisini cahil ya da kaba saymaz; bununla birlikte, Papaz Girolamo Savonarola'nın Tanrıyla konuştuğuna inandırılmıştı."
Sayfa 72Kitabı okudu
"Bir devlet yapılandırmak isteyecek kişi, onu kültürün olmadığı dağlıların arasında kurmayı, kültürün bozulduğu şehirlerde yaşamaya alışmış olanların arasında kurmaktan daha kolay bulur."
Sayfa 71Kitabı okudu
"Çok sayıda insan ve iyi ordu olmaksızın bir cumhuriyet asla büyüyemez ya da büyürse asla kendiliğinden varlığını sürdüremez."
Sayfa 48Kitabı okudu
Yönetimler Döngüsü
"İlk önce eski tiranı hatırlayıp düşünerek, terk etmiş oldukları yasalara göre, herkesin kendi yararı için ortak iyiye boyun eğmesini sağlayarak özel ve kamusal olan için en büyük dikkat ve duyarlılığı gösterecek şekilde davrandılar. Derken sonradan işlerin kontrol sırası çocuklarına geldiği zaman, talihin değişkenliğini bilmeyen, hiçbir zaman kötülüğün deneyimine sahip olmamış bu çocuklar, kendilerini yurttaşlar arasında eşitlik içinde görmeye razı olmayıp, hırsa, şehvete ve kadınlara tecavüze yönelerek, en iyilerin yönetimine çevirdiler. Tirana olan, kısa sürede onlara da oldu. Çünkü onların davranışlarından bezen yığınlar, yöneticilere zarar vermeye niyetli her kim varsa onun aleti oldular ve yığınların da yardımıyla kısa sürede yükselen biri onları yok etti."
Sayfa 32Kitabı okudu
"Gösteri, insanların etkinliklerine tabi olmayan, insanların yapıp ettikleri tarafından yeniden ele alınamayan ve düzeltilemeyen şeydir. O, diyaloğun karşıtıdır. Bağımsız temsilin olduğu her yerde gösteri kendini yeniden yaratır."
Sayfa 39Kitabı okuyor