Julián Fuks’un evlatlık alınan abisinin öyküsünü anlatmaya çalıştığı bu kitabın boyu yazarın çocukluğu kadar bırakılmış, kısacık. Kolları yetişkin bedeninden çıkma, upuzun. Belleğin yüzeyinde yaşamayan ama yine de bastırılamayan hikayelere, geçmişe gidiyor bu kitabın ayakları ve yüzü şimdiki zamanın aynalarına bakıyor. Boyunun kısalığına bakmadan
Kiss me
Infect me with your love,
Fill me with your poison.
Take me,
I want to be your victim,
I'm ready to be kidnapped.
You're a creature,
Your touch is very different .
This is supernatural,
Extraterrestrial...
-Öp beni,
Aşkını bulaştır bana,
Zehrinle doldur beni.
Al beni,
Kurbanın olmak istiyorum,
Kaçırılmaya hazırım.
Sen bir yaratıksın,
Dokunuşun çok farklı .
Bu doğaüstü,
Dünyadışı...-
If you bleed, I bleed the same way.
If you're scared, I'm on my way.
I don't need to know if you've run away.
If you've fled away, go back home!
Just go home...
-Eğer kanarsan, bende aynı şekide kanarım.
Eğer korktuysan, yoldayım.
Uzaklara kaçtın mı, bilmeme gerek yok.
Eğer uzaklara kaçtıysan, eve geri dön!
Sadece eve dön...-