Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.31
Ayaklı Kütüphanee
Ayaklı Kütüphanee
@Ayaklikutuphanee
209 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
352 syf.
9/10 puan verdi
Çocuğumuz, arkadaşımız, iş arkadaşımız ya da eşimiz olsun, insanlar için yapacağımız en iyi şey, onları değerli bir mal olarak değil, değerli bir varlık olarak görebilmek.
•
Kahve Kokulu Hikayeler, içinde içinizi ısıtacak biribirinden güzel hikayeler barındırıyor.
İyilik , sevgi, dostluk ve mutluluğu dile getiren birbirinden güzel 52 adet hikâye #kış günlerinde elinizde kahvenizle keyifli bir okumaya kendinizi kaptırmak için iyi bir seçim olabilir.
•
Eserin en güzel yanı ise içeriğiyle her yaş grubuna hitap edebilmesidir şüphesiz.
Not1: Hayatın kargaşasından uzaklaşmanın güzel bir yolu diyebilirim. Not2: Hayatın getirilerine bağlanmadan bir şeyler başarmayı kim istemez ki. İşte bu içimizde olan bir şey.
112 syf.
8/10 puan verdi
#Aforizmalar nasıl yorumlanmalı, hangisinden yola çıkarak söz söylenmeli bilemiyorum. Lakin hayatın içinden bireyin iç dünyasına uzanmış sözler hepsi. #Montaigne, Denemeleri ile hafızalarımızda yer edinmiş bir yazar. Denemeleri birçok kez okuduğumu, her okuyuşta farklı bir bakış açısı kazandığımı belirtmek istiyorum. Okumayan varsa hala hemen alıp okumalarını tavsiye ediyorum
#Montaigne’nın #Yavaşladıkça Çoğalıyorum adı altında derlenen yazıları, yazarın topluma hitap ederken aslında hitap ettiği kendi iç dünyası olduğunu fark ediyorsunuz. Farklı kişiliklerden, konulardan yola çıkmış ve bu farklılığın elbette yazarın yaşamını farklı dil ve kültürler içinde geçirmesinin etkisi büyük. Hatta bazı sözlerle toplumla iç dünyasının kavgasına şahit oluyorsunuz.
Not1; Hayatı içimizden geldiği gibi bize iyi gelen taraflarıyla yaşalım❤
107 syf.
10/10 puan verdi
Şiir, özlem,aşk,sevgi ve kavuşamama dolu bir paylaşım olsun istedim. #Özdemir Asaf, şiirleriyle hepimizin yüreğine dokunmayı başarmış bir şair. Şairi onun için özel ve hikayesi ile yüreklere dokunan bir şiirle sunmak doğru olacaktır diye düşündüm. Neden mi bir satır dahi yazabiliyorsanız yaşamınızdan kesitler barındırdığını, hayatınızın en önemli olaylarına değindiğini bilmeliyiz. #Lavinia Özdemir Asaf’ın sevdiği ve sevgisine karşılık bulamadığı #Mevhibe Meziyet Beyat hanıma yazmıştır. Ama gelin görün ki hayat Özdemir Asaf’la #Lavinia’sını hiçbir zaman bir araya getirememiştir. #Lavinia şiirde ve şairin yüreğinde yaşamıştır yalnızca
Not1; Yüreğe dokunan yoksa yürekten dökülmüyor sözler.
Not2; Şiir yazmak, şair olmak bazen hayatın acımasız davranmasının meyvesidir.
Okur Takip Önerileri
125 syf.
9/10 puan verdi
#Hayat Dediğin Nedir ki? , #Nietzsche’nin eserlerinin bir derlemesi. Nietzsche’nin düşünce yapısını, bakış açısını ve hayata karşı olan sorgulama nedenlerini bu kısa ve anlam yüklü sözlerinden anlayabilirsiniz.
•
Eseri elinize aldığınız ilk andan itibaren sizi kendine çekecektir. Ama burda bir uyarıda bulunmak istiyorum!! Eseri kısa özlü sözler barındırdığı için, hemen okuyup geçmeyin. Okuduğunuz her sözcük sizi düşünmeye sevk edecektir. Bunun farkına vararak okuyun. Bir paragraf okuduğunuzda paragrafın ana düşüncesini bulmanıza yardımcı olacak minnak ipucu verilir ya hani işte bu derlemenin her sözü bir paragrafın ana düşüncesini çözer gibi okuyun,düşünün,düşündürtün. Beyin yakan sözler, her söze bir anlam yükleyeceğim diye eserle konuşur hale geldim
Not1; Nietzsche’nin kadınlara olan önyargısı hakikate olan önyargısına yansımış olabileceğini düşündürten sözler içeriyor. Siz ne diyorsunuz bu duruma?
Not2; Düşünmek ve yazmak sizce akıllı insanın işi mi yoksa deliliğinin bir yansıması mı?
410 syf.
10/10 puan verdi
#Siliniş, Tess Gerritsen'ın Rizzoli&Isles Serisi'nin beşinci kitabı. Tess Gerritsen kitaplarını sırasıyla okumadığımı daha önce de belirtmiştim. Bu bazen sıkıntı yaratabiliyor ama yazar Tess Gerritsen olunca karma okumanın bir önemi yok diyorum.
•
Tess; Siliniş'te, milyarlarca insan topluluğu içinde kendini koruyamayacak milyarlarca henüz
256 syf.
9/10 puan verdi
#İkigai (Japonların Uzun ve Mutlu Yaşama Sırrı) yani birinci kitabın ardından şimdi de ikinci kitap olan Ikigai - (Uygulama Rehberi-Japonların Uzun ve Mutlu Yaşam Sırrını Hayata Geçirin) yorumu ile sizinleyim. İlk kitapta verilen sırları uygulamak ikinci kitapta detaylı bir şekilde hemde 35 madde de vermiş yazarlarımız. Yine elimde not defterim ve kalemim kitabı okudum. İlk kitabı okumadan ikincisini okumamalısınız. Çünkü ilk kitapta #ikigainizi buluyorsunuz ve ikinci kitapta verilen sırlarla ikigainizi uygulamaya hazırsınız.
•
Kitap kişisel gelişim kitapların arasında akıcı ve etkili olma özelliklerini fazlasıyla barındırıyor içinde. Sıkılmadan okuyabileceğiniz bir kitap olmasının yanısıra hayata farklı bir bakış açısı ile bakmanızı da sağlıyor. Örnek, benim işime yarayan bir tekniği söylemek istiyorum; #pomodorotekniği. Kitapta nasıl uygulamamız gerektiğini öyle güzel aktarıyor ki hayatımın birçok alanında kullanabileceğimi gösterdi. Bunun gibi daha birçok teknik ve sır bu kitapta saklı. Bir çırpıda okunabilecek bir kitap ve ayrıca her zaman başucunuzda da bulundurabileceğiniz bir kitap. Herhangi bir zamanda açıp bu teknik bu sır neydi diyebilirsiniz. Keyifli okumalar şimdiden. Mutlaka iki kitabı da okuyup ve bilgilenin.
208 syf.
10/10 puan verdi
#İkigai = Hayatın amacını keşfetme demektir. Hayatın her anını keşfetme ve yaşamak isteyenlere küçük ama dolu dolu bir kaynak. Herkesin bir ikigaisi vardır. Kimisi için doğru kimisi için yanlış ama vardır.
•
Bir amaca bağlanmak, hayatın olağan şartları içinde her şeyi normal karşılamak, olaylara pozitif anlam yükleyerek yorumlamak veya anlamak.
208 syf.
8/10 puan verdi
Duygusal mükemmelliyetçiliğin, gösterişin egemen olduğu ve duyguların olumlu yada olumsuz olarak iki aşırı uç bağlamında değerlendirildiği bir dünya da insanların yalnızca "iyi hissetme" peşinde olmaları anlaşılır bir tutum olarak değerlendirilebilir. Ne var ki yaşam yalnızca "iyi" olanı değil, "tüm" duyguları hissedebilmekten geçiyor. Bu yüzdendir ki gökkuşağını yakalayabilmek için yağmuru göze almak gerekiyor diyor canım psikolog. Hayatından ve onu etkileyen olaylardan yola çıkarak oluşturduğu eseri "Pembe Fili Düşünme" tamda içinize dönüp kendinizi tanımanız için yazılmış.
•
Bir psikolog gözüyle yazılması elbette yapılan psikolojik tahlillerin her birimize aslında bu beni anlatıyor dedirtiyor. Kanımca yazarımız gelen hastalarından ve hayatında olayları harmanlayarak oluşturmuş eserini. Akıcı bir anlatıma ve keyifli bir atıştırmalık gibi hemencecik okuyabileceğiniz bir eser. Tavsiye ediyor muyum? Tabiki ediyorum çünkü hem bilgi veren hem de insanı düşünceye sevk eden şeylerle dolu bir eser bu Pembe Fili Düşünme.
208 syf.
10/10 puan verdi
Son zamanlarda okuduğum en güzel en etkileyici kitap #Fahrenheit451 olabilir. Bilimkurgu dalında yazılmış ve okur okumaz sizi kendine hapseden müthiş bir büyüsü var. Yanmayan evlerin,kapsüller, mekanik tazıların, adına böcek denilen son sürat araçların ve itfaiyecilerin hala görev yaptıkları bir zaman yolculuğuna çıkın. Bizim asrımız için kısa bir yolculuk olduğunu düşünsem de 1953 için hiçte o kadar kolay olmadığı gerçeğini inkar edemem.
•
Amerika'da ilk kez 1953’te yayımlanan ve hızla bütün dünyada ün kazanan Fahrenheit 451 devlet sansürünün, totaliter rejimlerin dehşetini anlatan temel yapıtlardan biri sayılmasına rağmen, #Ray Bradbury, romanı hakkında şöyle der:
"Romanım hep yanlış ya da eksik yorumlandı. Fahrenheit 451, sansür ve de otoriter devleti eleştirmenin ötesinde, aslında televizyonun okumaya, özellikle de edebiyata ilgiyi nasıl yok ettiğini anlatıyordu." Aslında şu cümleyi okuyunca geçmişimiz olan şimdiyi anlattığını, mesajlar verdiğini görüyoruz.
•
#Guy Montag, işini seven bir itfaiyeci fakat işi olan itfaiyecilik yasadışı olan üretimlerin en tehlikelisini yakmaktı: #Kitapları.
Bu tehlikeli üretimleri yakarken bambaşka bir düşünce ile tanışmasına ve verdiği mücadele distopya severlerin dikkatini çekecektir ya da hepimizin. Çokça öneriyorum okuyun.
196 syf.
10/10 puan verdi
Livaneli, ilk okumam gereken kitaplarını en son okumama ne diyebilirim ki? Ama yine harika yine hiç sıkılmadan okuduğum bir eser oldu #SonAda. #Zülfülivaneli, okuyanların da dikkat edeceği birçok yeni fikir yeni mücadele ve yine bir gerçek ile karşımızda kendisi.
•
Toplumsal temalara bu denli güzel yaklaşan ve bunu başarabilen #livaneli bizlere Son Ada kitabıyla aslında içinde bulunduğumuz toplumu sorgulamamızı, bir politik gözle değilde insanın var olması yahut mutlu olması için verdiği mücadeleyi, küçük ama hayali olan insanların olduğu, kimsenin kimseye karışmadığı amaçlarının sadece huzur bulmak olan insanların keşfettiği ama maalesef gözü hırs ve yönetme tutkusu bürünmüş birilerinin yok ettiği adayı ve ada halkını anlatıyor.
•
Mutlu ve şehir toplumundan uzak, arınmış, izole olmuş bir ada hayatını hepimizin istediği aşikar. Hatta sakin şehir olarak tanımlanan birçok yer var. Bu kitabı okuyunca aklıma #ülkemizdeki sakin, güvenilir olarak tanımlanan yerler geldi. Nerede bir güzellik bir güven görsek hemen yerleşip yok etmeye hazır insanlar görürüz. Aslında bilseler ki orayı sakin ve güvenilir güzel kılan şeyin insanın müdahale etmeyişi ve bu şekilde ayakta durabildiğini ama bunu idrak edebilecek toplumlar ne yazı ki henüz yok. Ekolojik bir felaket özelliğini taşıyan eser kimileri için distopya türü kimisi için ise politik bir mesaj. Ama ne olursa olsun bir toplumu kurtarırken zıt olmayanbir düşünceyle de olsa #doğaya dokunmayacaksınız.
•
Keyifle okuduğum ve sizlere de tavsiye edeceğim bir eser oldu. Hangi fikirler barınmakta gibi sorular varsa aklınızda bence okuyup görün.
110 syf.
10/10 puan verdi
Albert CAMUS'yu ilk ve en çok ses getiren kitabı ile tanımak benim için diğer kitaplarını da okumalısın mesajını vermiş bulunmakta. Farklı bir dil ve farklı bir düşünce yapısına sahip olan bir yazarın neden diğer kitaplarını da okumayayım öyle değil mi?
•
Toplum ve toplumu oluşturan unsurlar biz insanlar için her zaman çok önemli bir yere sahip
64 syf.
9/10 puan verdi
Küçük Hippias, Platon’un hocası Sokratesi tanıtmak için yazdığı eser. Eserin genel ana konusu; Yalanın ne olduğu, bilerek ve isteyerek yalan söyleyenin mi yoksa istemese de yalan söylemek zorunda kalanın mı daha üstün olduğudur. Hippias ve Sokrates arasında tartışmalı bir şekilde hangisinin önemli ve gerçekten kaydadeğer olduğu ortaya konmaya çalışılıyor.
Platon’un gençlik ve yaşlılık eserlerinin arasında olan diyalogları Sokrates’in daha önceki düşünceleriyle çeliştiğinide gösteriyor. Nitekim Sokrates bunu kendiside dile getirmekte.
Okurken yarım saatinizi almayacak ama farkında olmadan sizi tartışmaya dahil ettiğini göreceksiniz. Bilmeden yalan söylemek mi yoksa bildiği halde yalan söylemek mi iyi? Tartışırken Sokrates’in çelişkisine düşeceksiniz sizde. Ve felsefe ile ilgilenenlerin kitapları arasında olması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum
Not1; İyilik sizce bilmeden mi yoksa bilerek mi yapılan bir şey?
80 syf.
10/10 puan verdi
Sizin hiç kızgın olduğunuz biri oldu mu? Yapmak isteyip yapamadığınız ve yapamama sebeplerinden biri en sevdiğiniz insanlardan biri oldu mu hiç? Mesela “babamız” bunlardan biri oldu mu?
Hepimizin içinde bir zamanlar ukte kalan bir şeyler olmuştur. Buna sebep olan babamızsa ne yaptık nasıl davrandık?
Pekala gelelim yazarımıza; yazarımızın (Franz
84 syf.
10/10 puan verdi
#Her Şey Bitmek İçin Başlar, Cicero’nun hukuk, politika ve felsefe alanında kaleme aldığı metinlerden alınmış kısa ama anlam yüklü deyişlerinin yer aldığı eser. Deyişleri okuduğumuzda, Cicero’nun devlet adamı ve düşünür kimliğini görüyoruz. Ele aldığı birçok kavram, düşünür ve devlet adamı hakkında çekinmeden düşüncelerini dile getirmiş. Ele aldığı kavramların anlamlarına değinirken anlamları dışında başka amaçlar için kullanıldığı takdirde ortaya çıkabilecek tehlikelerede değinmiş. Bu kavramlar neler mi? #Adalet, #hukuk, #dostluk...
#Aforizmalarda, Cicero yaşadığı kültürü, Roma’nın politik ve toplumsal dünyasını kişisel görüşleriyle birlikte Yunan felsefesine ve kültürüne ait düşüncelerini yansıtmakta. Ayrıca #Dostluk kavramına çok güzel değinmiş ve düşündürücü anlamlar yüklemiş. #Cicero’nun görüşlerinin ele alındığı #Her Şey Bitmek İçin Başlar Aforizmalarını mutlaka okuyun.
120 syf.
10/10 puan verdi
#Zülfü Livaneli, sanırım bize nispet yapıyor. Hayır yani kıskandım doğrusu. #Yaşar Kemal ile candan dost, #Arthur Miller ile fikir alışverişi yapmış, #Gorbaçov’a yol göstermiş bir yazar. Bunu kıskanmamak elde mi?? Tabi bir de Elia Kazan var.
#Zülfü Livaneli #Elia İle Yolculuk eserinde, dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar #Elia Kazan ile olan dostluğunu, yıllar sonra yollarının kesişmesini, kadim Anadolu’yu ve kendini Amerikalı yahut Yunanlı gibi değilde bir Anadolulu gibi hisseden Elia Kazan’ı harika bir anlatımla okuyucusuna sunmakta.
Kitabı okurken, bilmediğiniz filmlerin, yazarların ve eserlerin arayışına giriyorsunuz.
#Elia İle Yolculuk hakkında yazılacak,anlatılacak o kadar çok şey var ki. Geçmişe şöyle bir baktığımızda göç edenler, toprağından, memleketinden koparılan insanları görüyoruz. Yıllar sonra ünümüz, unvanımız ne olursa olsun bizim için önemli olan soyumuzun nereden geldiği, bize en yakın insanların nasıl yerlerde yaşadığı, hangi sokaklarda nasıl vakit geçirdiğidir. #Elia Kazan’ın Zülfü Livaneli ile olan yolculuğunu okurken bildiğinizi sandığınız Anadolu'yu tanımaya başlıyorsunuz. Sadece ismini bildiğiniz birçok oyuncu sanatçı ile tanışıyorsunuz. Özellikle Hollywood hayranı biriyseniz bence bu eseri mutlaka okuyun.
Not1; Yüreğimizin doğru yerde olduğuna dikkat edelim.
