Grapon Kâğıtları
Küçük bir kız çocuğu göreceksiniz şiirlerinde. Kayboluşu, kaybedilişi... Ama asla isyanı göremeyeceksiniz (Manevi isyan). Didem'in şiirlerinde isyana yer yoktur çünkü. O hep "Acılarının başını evcimen telâşlarla okşamıştır". Kaybetmediğim annemi, kaybetmiscesine acı duydum ilk defa.. Didem ve annesi ve acıları.. Her şeyi Grapon Kağıtların'da görebiliriz. Ah'lar Ağacı, Grapon Kâğıtları ve Pulbiber Mahallesi, Didem'i Didem yapandır. Şiirlerin de pek sembolizm göremeyiz, çünkü bizim gibidir Didem, bizden biridir. İçimizde ki sestir Didem.. Kara mizah örneğidir, Didem'in şiirleri.
Bazı şiirlerinde hayata sıkı sıkı tutunmamız gerektiği görülürken; bazılarında ise boşvermişlik hakim. Mutsuzluk duygusu ne denli ağır bassa da Didem, "ben" diyerek mutsuzluğunu yine kendi gölgesi ardına saklamıştır. Şiirlerinde gizli öznelere yer yoktur çünkü "ben" şiirin her dizesinde kendini göstermektedir.
Erkek egemen toplulukta direnişini, başkaldırısını görürüz. Söz gelimi:
" Bir babadan kurtuluşumu kutluyorum." Syf. 21
" Asaletim de sizin olsun baylar, rezaletim de!
Beni bir sütyen lastiği ile asın." Syf. 38
Melankoli ağır basar şiirlerinde:
"Hayatımın üstünde imkansız kuşlar uçuyor." Syf. 39
Böyledir Didem.. Didem gibi yaşayan çok kadın var. Acıyı, kederi iliklerine kadar hisseden kadınlar. Onları incitmeyin.. Sonra Didem gibi acı çekerler ama yazacak kalemleri olmaz...