Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Bertha Mason

Bertha Mason
@Berthamason
Sıkı Okur
Bu metin İngilizce dilinden otomatik olarak çevirilmiştir. Orjinali Göster
Kalbini aç, eve geliyorum. open.spotify.com/track/7i9wHznK8...
591 syf.
10/10 puan verdi
Mutlu azınlığa çekilen tabanca
Dünya klasiklerinin içerisinde baş köşeyi koruyan
Kırmızı ve Siyah
Kırmızı ve Siyah
’tan yaklaşık dokuz yıl sonra kaleme alınan bu eser, elli altı yaşındaki bu yorgun Fransız’ın dünyadan ayrılmadan önce edebiyat dünyasına bağışlamış olduğu son güzide eseri.Öyle ki Tolstoy Savaş ve Barış’taki savaş sahnelerini onun sayesinde
Parma Manastırı
Parma ManastırıStendhal · Can Yayınları · 20171,652 okunma
Reklam
520 syf.
8/10 puan verdi
Sınıf farklılığının en epik şekli ve bir burjuva idealinin yıkılışı
Yoksul denizci Martin’in zengin bir aileye mensup üniversite öğrencisi Ruth’a olan tutkulu aşkını konu alan bu eser bizlere şu cümleyi hatırlatıyor; “Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey.” Aşinası olduğumuz Türk sinemasından zengin kız fakir oğlan tadında bir aşk hikayesi gibi başlayan olaylar silsilesi, varolan
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,8bin okunma
656 syf.
10/10 puan verdi
Bir şehrin alnına kazınmış kader; Notre-Dame
ANAΓKH Yunanca’da ‘önüne geçilemez kader’ anlamına gelen bu kavram, bu altı yüz elli küsür sayfalık başyapıtın, fitilini ateşleyen kıvılcımın ta kendisi. Sözcük; bizzat Victor Hugo tarafından farkedilmiş, bakımsız hali insanda merhamet uyandıracak saygınlıkta bir kilisenin; belli ki Ortaçağ’da haksız yere yargılanıp katledilmiş günahsız bir
Notre-Dame'ın Kamburu
Notre-Dame'ın KamburuVictor Hugo · Can Yayınları · 201832,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
216 syf.
2/10 puan verdi
Daha Adil Bir Türkiye Mümkün, Tabii Siz Gittikten Sonra
Yıllardır başarıyla sahnelenen; Batı tarafından hor görülen mazlum Müslüman halkların sesi olmuş “cesur lider” rolüne angaje, yazılan kişi -ya da kişiler- tarafından oldukça iyi tasarlanmış bir kitap.Okurken insanın milli duygularına hitabeden, hafiften gururunu okşayan bir tarafı aşikar, gel gelelim işin iç yüzünde kazın ayağı öyle değil.(Arka
Daha Adil Bir Dünya Mümkün
Daha Adil Bir Dünya MümkünRecep Tayyip Erdoğan · Turkuvaz Kitap · 2021729 okunma
205 syf.
10/10 puan verdi
Bir absürt drama
Vladimir Nabokov bir söyleşisinde onu tanınan eseri Lolita’yı yazarkenki motivasyonunda ‘kalplere dokunma gayesini’ taşıyıp taşımadığını soranlara şöyle cevap veriyor; “İlk olarak kalplere dokunmak ya da zihinleri etkilemek gibi bir gayem pek yok.Şahsen daha çok okuyucunun boğazında bir düğüm bırakmak istiyorum. Nabokov’un Lolita için bahsettiği
İnfaza Çağrı
İnfaza ÇağrıVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2007105 okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
Nefretten Doğan Sanat ve Bizim O ‘Muhteşem’ Ailemiz
Nikos Kazancakis
Nikos Kazancakis
Yeniden Çarmıha Gerilen İsa
Yeniden Çarmıha Gerilen İsa
kitabında rahibin ağzından okuyucuya şöyle seslenir; “Eğer insanın yüreği sevgi ya da öfkeyle dolup taşmazsa, bu dünyada hiçbir şey yapılamaz, bunu da benden öğren!” #94722904 İşte bu bu sanat eserinin ortaya
Deniz Feneri
Deniz FeneriVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20215,9bin okunma
154 syf.
10/10 puan verdi
Ötekilerin Yazarı; Aslı Erdoğan
Bir Aslı Erdoğan kitabı okumak benim için, toplum tarafından insafsızca ötekileştirilmiş bir kimlikle yüzleşmek demek.O, bizim yok saydığımız insanların hikâyesini; çarpıcı bir şekilde sunar okuyucuya.Bunu, zamanın elinin asla uzanamayacağı bir şekilde, kanla yazar belleğe. “Kişisel tarihim, kendimi hep acı çekenlerle özdeşleştirmeme neden
Mucizevi Mandarin
Mucizevi MandarinAslı Erdoğan · İş Bankası Kültür Yayınları · 20011,393 okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
Hayata dair her şey
Mrs. Dalloway’in kendi iç dünyalarının insanı olan karakterlerin her biri bende Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabında geçen şu alıntıyı hatırlattı. “Ben dünyadan ziyade kafamın içinde yaşayan bir insanım… Hakiki hayatım benim için can sıkıcı bir rüyadan başka bir şey değildir…” Bilinç akışı denilince akla gelen ilk yazarlardan olan
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20214,611 okunma
222 syf.
10/10 puan verdi
Spoiler olabilir, ama olmayabilir de.
Hayatının umutsuz gidişatının farkında olup, sorumluluklarının dayanılmaz ağırlığını ruhunda duyan ve bu yeknesak sistemde kendine yer açmaya çalışan herkes masallara sığınır, tıpkı benim gibi.(Mutlu insanların masalları olmaz demiyorum sadece benim ilgi alanım değil, şimdilik) Biraz olsun o gerçek hayat prangasının ağırlığını varlığımdan
Kırmızı Zaman
Kırmızı ZamanMine Söğüt · Yapı Kredi Yayınları · 20191,809 okunma
256 syf.
9/10 puan verdi
Teşekkürler, Alan
Bu kitabı merak etmem uzun süredir yazarla kurduğum duygusal bağın ötesinde,işlediği konuydu.Çocukluğumdan beri dünyanın sonunu getirecek en popüler felaket senaryosu olan yapay zeka ve tabi ki konuya eşlik eden robotlar.İnsanın kendi benliği ve oldukça komplike olan ahlak sistemini, kendinden çok daha fazla bilgiyi saklama kapasitesi olan bir makinaya aktarması gerçekten onun yararına mıdır?Kendi benliğine bile bu kadar yabancı olan,ahlaki birçok normu şartlara ve zamana göre değişen insanların dünyasına ‘en iyi şekilde tasarlanmış’ robotlar ayak uydurabilirler mi? Yazar biraz ters köşe yaparak canavar robotlar görmek isteyen okuyucuyu, asıl canavarın kendisiyle tanıştırıyor; insanın kendisi.Bu canavarlık tabi, cümlede mecazi anlamda geçse de insanoğlunun doğasında etik,ahlak gibi konuların bir robot zekasında nasıl şekillendiğine ve karşılık bulduğuna şahit olmak,sizleri kendi türünüzün çelişkiler yumağıyla baş başa bırakıyor.Ahlak, her zaman doğru olanı mı yapmaktır?İntikam mı yoksa adalet mi? Peki ya ikisi de aynı şeyse? Kitabın ilerleyen kısımlarında, olay örgüsü zaman zaman akla hem yaratılış mitini,hem de toplum nezdinde anne baba olmanın kabul edilebilirliği konularını da tartışmaya açıyor.İncelememi bitirmeden kitapta geçen karakterlerden biri olan, ama ne yazık ki gerçekte sadece eşcinsel olduğu için acımasızca cezalandırılan teknoloji dehası Alan Turing’i sevgiyle anmak istiyorum.İyi ki geçtin bu dünyadan güzel insan.
Benim Gibi Makineler
Benim Gibi MakinelerIan McEwan · Yapı Kredi Yayınları · 2019297 okunma
Reklam
320 syf.
8/10 puan verdi
Fasülye Ayıklamanın Felsefesi
Bir karakter düşünün ki asıl mesleği gençken -ekseriyetle şantiyelerde- icra ettiği kaynakçılık.Halihazırda sakin, sessiz bir kasabada bekçilik yapıyor. Aynı zamanda çok iyi saksafon çalıyor ve bunları fasülye ayıklarken size bir sohbet havasında anlatıyor.Evet, kitap tam bir sohbet havasında geçiyor.Kendinizi tam olarak onun tam karşısında konuşlanmış, önünüzde ayıklanmayı bekleyen fasulyelerle, aynı mekanı paylaşırcasına yazarı dinlerken buluyorsunuz.Geçmişini bu kadar cesurca ve dolaysız anlatabiliyor olması sizde hem hayranlık, hem şaşkınlık, zaman zaman da yaşadıkları karşısında ince bir merhamet duygusu uyandırıyor.Tamamen beklentisiz, ve yazardan bihaber olarak başladığım bu kitap beni sadece edebi anlamda tatmin etmekle kalmadı, yazarın çoğu zaman okuyucunun da görmesini istediği felsefi bakış açısı noktasında da doyurucu oldu.Kitaba başlarken içinizde barındırdığınız o kendinizden emin yargılarınızı, kitabı bitirirken bir kenara bırakıyorsunuz ister istemez. Çünkü yazar sizi buna iten soru işaretleri bırakıyor arkasında. Hem de hiç beklemediginiz yerde.Kendinizden emin olduğunuz her noktada, yazar aynayı sürpriz bir şekilde ‘Acaba?’ ikilemiyle sessizce size çeviriyor.Demem o ki ; Fasülye ayıklama diyip geçmeyin,onun da bir felsefesi var.Ama cesareti olan için. “Şimdi size bu dünyanın nasıl bir şey olduğunu anlatamayabilirim. Ya da var olup olmadığını. Belki biz var olduğunu hayal ediyoruzdur. Ama siz fasülye almaya geldiğinize göre, sizin için kesinlikle fark etmiyordur zaten...” Sayfa 225
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir Tez
Fasulye Ayıklama Sanatı Üzerine Bir TezWieslaw Mysliwski · Yapı Kredi Yayınları · 2020339 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
Beyaz Gemi’ye Selam Olsun!
Kişinin çocukluk yılları ile ilgili bence en net söyleyebileceği şey: Masumiyet. Aytmatov’un dediği gibi, tohumumuzdaki özde bu gizliydi.Masumduk, çünkü bize anlatılanlar doğruydu, masumduk çünkü büyükler bizim için kahramandı, masumduk çünkü karşılaştırma imkanımız olmadı. Büyüme dediğimiz sancılı süreç zaten bütün bu kutsiyetin kanlı bertarafıydı. Zaman içinde bize anlatılan doğruların nasıl ayaklar altına ezildiğine tanık olduk,tıpkı Boynuzlu Maral Ana gibi. Yetişkinler o kadar da masum değildi(!), kahramanların maskesi düştü, çiçekler bile plastik, dünya kötüydü. Bize vadedilen yaşam kirli bir nehirdi,biz ise yalnızlık pahasına temiz kalmaya çalışan bir avuç insan.Peki kaçımız Beyaz Gemi’ye ulaşma cesaretine sahip olabildik? Yazarın bu sorunun cevabı olarak kitapta kastettiği eylemin kesinlikle intihar olduğunu düşünmüyorum.Hak ve doğruluktan yana olan, bunun için çocukluk masumiyetini -ne pahasına olursa olsun- koruyan her insan, bence Beyaz Gemi’yi selamlıyor yaşamında,her ne kadar farkında olmasa da.
Beyaz Gemi
Beyaz GemiCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 201870,7bin okunma
304 syf.
9/10 puan verdi
Atatürk Türkiyesi
Bu kitabın, -kendisi de İran doğumlu olan- yazarın bir nevi kendi ülkesinin siyasi tarihiyle hesaplaşma amacından yola çıkarak yazdığını düşünüyorum. Şah monarşisinin bertaraf edilmesiyle patlak veren olayların izlediği sancılı süreçle, okuyucuyu adeta kendine çekmeyi başaran bu kitap, acıya galabe çalmaya çalışırken, yenilgiyi sırtlamak zorunda
Tahran 1979
Tahran 1979Behrooz Ghamari · Ayrıntı Yayınları · 202030 okunma
144 syf.
8/10 puan verdi
Yetişkinlere Masallar! Bir solukta okunan bu masal kitabı, masalların asla sadece ‘masal’ olmadığını kanıtlar nitelikte.Şiir okumanın sakıncalı bulunarak yasaklandığı, perilerin sınır dışı edildiği, bürokraside haksız mevki edinen kişilerin devletin basamaklarını birer ikişer çıktığı bir dünyada adaleti nasıl sağlarsınız? Doğuştan deforme vücudu, talihsiz kaderi sebebiyle ona acıyan bir perinin yardımından güç alan Zinnober’in toplumdaki sosyal statüsü bir anda değişir ve akabinde gelişen olaylar hikayeyi bambaşka bir noktaya taşır.Dikkatle incelendiğinde, alt metindeki topluma karşı (ve kendine karşı) dürüstlüğü ve erdemi hiçe sayan kişilerin ödediği ‘kefaret’ vurgusu beni en çok etkileyen kısım oldu. Açıkçası kitabın sitedeki okunma durumu göz önüne alındığında hakettiği ilgiyi görmediği kanaatindeyim.Aleksandr Puşkin, Fyodor Dostoyevski ve Edgar Allan Poe gibi bir çok yazarı etkilemiş,yazarlığın yanısıra besteci, müzik eleştirmeni, karikatürist olan olan Ernst Theodor Amadeus Hoffmann’ın da tabii. Kıyıda köşede kalmış kitapları keşfetmeyi seven biriyseniz, fantastik edebiyatın bu güzide eseri, tam size göre.Okuyun.Masalsız kalmamak adına. “Artık o kötü kaderin bedeli ödendi ve yüz karası silindi!”
Küçük Zaches Namıdiğer Zinnober
Küçük Zaches Namıdiğer ZinnoberE. T. A. Hoffmann · Can Yayınları · 2018167 okunma
319 syf.
10/10 puan verdi
İstihale ‘İstihale’, romanda geçen ve şu anki konuşma dilinden silinip giden, Peyami Safa sayesinde vâkıf olduğum, ve çok sevdiğim onlarca kelimeden biri.Türk Dil Kurumu’nun sözlüğünde kelime anlamı ‘başkalaşım, biçim değiştirme’ olarak geçiyor.İşte kitap ana karakter Ferit’in tam olarak başkalaşarak, bambaşka biri haline dönüşmesinin sancılı sürecini bizlere derinlikli bir bakış açısıyla, ve insanı oldukça sarsan psikolojik çözümlemelerle sunuyor.Hem kişisel hayatında yaşadığı zorluklar, hem de ailevi sıkıntılarından dolayı alt üst olmuş psikolojisi onun oldukça yüzeysel bir insana dönüşmesine sebep olurken aşık olduğu kadınla arasında geçen bir olay, onda kişilik ve ruh kavramları için yeni bir aydınlanma sürecinin başlamasına sebep oluyor.Romanı okurken, Peyami Safa’nın Ferit için yapmış olduğu bir çok tespitin aslında hala toplumda var olan kişilik yapısıyla ne kadar ilintili olduğunu görmek bile, kitabın hakkını teslim etmek için başlıca bir sebep.Bence asıl amaçladığı şey, okuyucunun aynayı kendine çevirmesi ve kendi ruhunu keşfetmesini sağlaması.İncelememi en sevdiğim alıntı ile bitirirken, kitapta oldukça fazla geçen felsefi diyalogların ve bize yabancılaşmış olan kelimelerin zaman zaman okuyucuyu zorladığı uyarısını yapmak istiyorum.Ama bu roman,kesinlikle değiyor. “Ruh, ruh... Selma! Şüphesiz bir ruhumuz var. Ve yalnız ruhumuz var.”
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma
32 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.