Birr Evlad
@Birrevlad
Ten fânidir, can ölmez
Çün, gitti geri Gelmez
Ölür ise ten ölür
Canlar ölesi değil...
Istanbul
80 okur puanı
Kasım 2019 tarihinde katıldı
Sevgiden Ötesi Yalan
Ölüm değil beni korkutan! Boş bir yaşamın ardından varacağım “o” yer sıkıyor canımı. Nedir ki? Kırklı yıllar, ellili yıllar, billahi çok değil! Hele hele çizilen bu yolda bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan “çorbacı? ” Ne bekler yaşam senden? İkiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı. İşte geride kalanlar sıkar biraz canımı...Yedi yaşında başlarsın
Eğitim Yolculuğunun Sırrı
Bir elmanın yüreğinde gizlenen tohum, görülmez bir elma bahçesidir. Ama bu tohum bir kayaya rast gelirse, ondan hiçbir şey çıkmaz.
Sayfa 19Kitabı okudu
…Sadece okyanuslar, nehirler ve su kaynakları hakkında bilgi veren değil, aynı zamanda küreği alıp çocuğuyla kumdan kale yapan babasıyla, daha tatmin edici yaşantıları olduğunu duymak güzeldi.
Okur Takip Önerileri
Temel duygusal yetilere sahip olmayan bir insan başkasına sevgi, saygı ve anlayış duyabilir mi?
Otoriter/Baskıcı ebeveynlere…
“…Çok fazla söylenmemiş şey biriktiğinde kocaman bir yük haline gelebilir.”
Onlardan nefret ederek ölmek, özgürlük buna denirdi işte...
Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.
Şimdilerde yoksul ve çetin bir hayat yaşadıklarını, çoğu zaman aç kalıp soğuktan donduklarını, uyku uyumak dışında her dakikalarını çalışmakla geçirdiklerini biliyorlardı. “Ama eski günlerin daha beter olduğuna inanıyorlar ve bundan mutluluk duyuyorlardı.”
Hayvanlar, ne dese inanıyorlardı...
...Deha mesai saatine göre çalışmaz!
Birilerinin çıkıp Einstein’a, “hadi tamam, bağla artık şu görecelik meselesini, Avrupa tarihine geçiyoruz” dediğini ya da Michelangelo’ya, “tavan için zamanımız bitti, git duvarları boya” dediğini düşünebiliyor musunuz?...
...Burada açık bir ikiyüzlülük var çünkü yine kendi DNA’mızın, kendi kabilemizin çıkarlarına hizmet etmiş oluyoruz. Duygusal olarak haklı ama ahlaki açıdan haksız olduğumuz bir konuda kendimize serbestlik tanımış oluyoruz. “Kendi çocuklarımız” iyi eğitim aldığı sürece, bir sokak ötedeki, bir ülke ya da kıta ötedeki çocuklarla ilgilenmiyoruz. Ama bu yalıtımcı önce-ben yaklaşımı ile çocuklarımıza iyilik etmiş oluyor muyuz?...
Neden öğrendiğimizi bilirsek ve bu neden, bizim algıladığımız biçimiyle ihtiyaçlarımızla uyum içimdeyse çok hızlı ve iyice öğreniyoruz.
Fizyolojik olarak öğrenme, beynimizin egzersiz yapması -hazmedilmiş bilgi, kavramlar arası bağlantılar ve yeni anılar- ve beyin hücremizin bunu sonucunda değişime uğraması demek.
Öğret Ona- Abraham Lincoln
Zaman alacak biliyorum,
fakat öğretebilirsen ona,
Kazanılan bir liranın, bulunan beş liradan daha değerli olduğunu öğret.
Kaybetmeyi öğrenmesini öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duymayı.
Kıskançlıktan uzaklara yönelt onu...