Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Büşra Karahisar

“Biz insanlar güzel günlerin azlığından, kötü günlerinse çokluğundan sık sık yakınırız,” diye konuşmaya başladım, “bana kalırsa bu doğru bir bakış açısı değil. Tanrı’nın bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa, başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur.”
Reklam
Gün ışığını ilk kez ücra bir inde görmüş, ilk savaşlarını kar tavuğuyla, gelincikle ve vaşakla yapmış olması boşuna değildi Beyaz Diş’in. Yavruluk günlerinin Lip-lip ile yavru köpekler sürüsünün eziyetleriyle geçmesi de boşuna değildi. Başka türlü olsaydı o da başka türlü olurdu. Lip-lip diye bir köpek olmasaydı, yavruluk dönemini diğer köpek yavrularıyla birlikte geçirip köpeklere daha çok benzeyerek ve köpeklerden daha çok hoşlanarak büyüyebilirdi. Boz Kunduz’da biraz sevgi ve şefkat olsaydı Beyaz Diş’in doğasının derinliklerindeki çeşitli iyi ve hoş özellikleri ortaya çıkarabilirdi. Ama öyle olmadı. Beyaz Diş’in hamuru, olduğu şey haline gelene kadar böyle biçimlendi; aksi ve yalnız, sevgisiz ve acımasız, bütün türünün düşmanı bir köpek.
Sayfa 155Kitabı okudu
“Ne yapabilirim?” diye haykırdı Kino. “Ortada büyük bir haksızlık var. Oğlum bu şansı kullanmalı. Onlar da bunu engellemek istiyorlar zaten. Dostlarım ne güne duruyor? Onlar korur beni.” “Ancak kendi rahatları, huzurları bozulmadığı sürece korurlar seni.” dedi Juan Tomas.
Sayfa 57 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kino öfke ile nefretin, korkunun içinde eriyip gittiğini hissetti. Kendisi bilmiyordu ama belki de doktor biliyordu. Bu adamda var olabilecek bilgiye karşı kendi cehaletini ortaya süremezdi. Kapana kısılmış, kendi soyunun yüzyıllardır düştüğü tuzağa düşmüştü. Kitaplarda yazılı olduğu ileri sürülen şeylerin gerçekten var olup olmadığını öğrenene kadar da kurtulamayacaklardı bu kapandan.
Sayfa 36 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Martin’i en çok şaşırtan şey onların cehaleti olmuştu. Ne olmuştu onlara? Eğitimi ne yapmışlardı? Kendisinin okuduğu kitaplara onlar da ulaşabilirdi. Nasıl olur da kitaplardan bir şey öğrenmezlerdi?
Sayfa 294 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Eski arkadaşlarından ve eski hayat tarzından kendini azat ettiği, yeni arkadaş da edinmediği için okumaktan başka yapacak bir şeyi kalmamıştı.
Mutlu olmamız için herşeyimiz vardı, ama, mutlu değiliz.
Halbuki hiçbir kaçış, cezadan daha ağır değildir. Oysa cezaya razı olmak, ruhu özgür bırakır.
Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde fakat her şeyden habersiz yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka türlü bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin.
Zaten muhitimden uzak duruşumun, vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi?
Reklam