Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.7
nazlimo
nazlimo
@Catsbookcase
Instagram: catsbookcase
38 okur puanı
Mayıs 2022 tarihinde katıldı
Okuma Hedefleri
Birgün bir adam iki yıkık dökük bir ev görür ve oradan geçen yaşlı bir adama bu evlerin hikayesini sorar ve yaşlı adam, benzer yazgılara sahip iki kadının kardeşten öte olan dostluğunu, neredeyse aynı yaşlarda olan çocukları Paul ve Virginie ile neredeyse toplumdan uzakta, kendi küçük yaşamlarından başlayıp daha da karışan ve sonunda onları neredeyse felakete sürükleyen hikayesini anlatmaya başlar.
Masalsı bir dünyada yaşamalarına rağmen trajediyi, romantizmi sonuna kadar yaşıyoruz. Sınıf farkları, ahlak, tabiat sevgisi, erdem, sadakat, dostluk konuları üzerine durulmuş. Bazı anlarda trajediden ve romantizmden bunalsamda altını çizdiğim bir çok cümle ve paragrafı vardı. Kısacası kısa ve akıcı bir dile sahip kolaylıkla okunabilen bir klasik kitap okuyanlara tavsiye edilebilir bir kitap.
"Ölüme ve karanlığa baktığımızda korktuğumuz şey bilinmezliktir, başka bir şey değil."
Serinin sondan bir önceki kitabında Harry altıncı sınıfa geçiyor ve Snape'in Karanlık Sanatlar öğretmeni olması ve yeni iksir öğretmeni sayesinde seherbaz olabilmek için gerekli derslerini alabiliyor ve Quidditch kaptanı olarak da okul hayatına başlıyor. İksir dersi için gerekli kitabı olmayan Harry, eski bir iksir kitabını kullanmak zorunda kalıyor ve bu kitapta Melez Prens adında birine ait olduğunu ve içinde bir çok bilmediği büyü ve iksir çözümlerini keşfediyor. Melez Prens'in kim olduğunu, Draco'nun gizemli tavırları çözmeye çalışarak, Dumbledore ile Voldemort ile ilgili eski anılara yolculuklar yapıp, hortkulukları öğrenmeye çalışarak hızlı bir tempoyla geçiyor kitabımız.
Kitabın son 200 sayfası özellikle çok heyecanlıydı. Ve bu kitapta hüzünlü bir an sizi bekliyor... Serinin son kitabında bizi bir çok olayın beklediği bu kitabımızda belli oluyor. Voldemort'um geçmişini öğrenmek onun düşüncelerini ve karakterini öğrenmek için harika bir yol oldu. Serinin severek okuduğum bir başka kitabı oldu.
Harry Potter ve Melez PrensJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202123,9bin okunma
"Bütün çocuklar büyür biri hariç."
Masalıyla, animasyonlarıyla, tiyatrolarıyla büyüdüğümüz Peter Pan, büyümek istemeyen, hep çocuk kalmak isteyen, neverland de kendi gibi kayıp çocuklar, denizkızları, korsanlar ve kızılderilerle yaşayan sevimli, tuhaf karakterimiz ile Wendy ve kardeşlerinin maceralarını okuyoruz bu kitabımızda.
Alice Harikalar Diyarı ya da Oz Büyücüsü'ndeki gibi masalsı, maceralarla dolu fantastik dünyası okurken sizi alıp götürüyor.
Kitapla ilgili bir çok insan gibi benim de ilgimi çeken konu ise kitap ile yazarı arasında ki bağlantı. Yazarımızın daha altı yaşındayken abisi ölüyor ve annesi bunalıma girip yazarımızı 13 yaşında ölmüş olan abisinin yerine koyuyor. Ve annesini üzmek istemeyen yazarımız yıllarca abisi gibi davranıyor ve bu onda gelişimsel bir bozukluğa bile sebep oluyor. Ayrıca kitabımız büyüme korkusu olan çocuklarda ve olgun oldukları halde çocuk gibi davranan insanlarda görülen davranış bozukluklarına verilen Peter Pan sendromuna da ismini vermiş.
Okur Takip Önerileri
Voldemort'un geri dönüş haberine inanmayan Sihir Bakanlığı'ndan ötürü işler iyice karışıyor. Dursley'lerin yanında sihirli dünyadaki hiçbir yakınından bütün bir yaz boyunca haber alamadığı için sinirli ve mutsuz olan Harry, bir akşam Dudley'nin yanında ruh emicilerle karşılaşır ve patronus büyüsü yapar. Sihir bakanlığından gelen haberle okuldan atılacağına dair bir mektup alır ama ilk bunun için bir mahkemeye çıkması gerekmektedir. Böylece sihirli dünyasına geri dönen Harry, Dumbledore önderliğinde Voldemort'a karşı savaşmak için kurulmuş olan gizli Zümrüdüanka yoldaşlarıyla tanışır. Harry bir şekilde okula geri döner ama herşey daha yeni başlayacaktır. Rüyalarında gördüğü imgemler, korkunç insan Dolares, Ölüm Yiyenlerin dönüşü ve bir çok ayrıntıyla bu tuğla kitap bir anda akıp gidiyor.
Evet film ile kitap arasında farklılıklar var yine ama bu kadar uzun bir kitabın güzel keyifli bir özeti olmuş denilecek kadar da önemli detaylara yer verilmiş (tabii kehanetin tamamı dışında ki bu bence büyük bir eksiklikti). Ve neden ama neden kitapta bir çok şeye etkisi olmasına rağmen filmlerde Dobby'e yer verilmemiş anlamadım. Serideki kitaplarda favorim hala Ateş Kadehi ama film olarak şu anlık kesinlikle bu film.
Harry Potter ve Zümrüdüanka YoldaşlığıJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202026bin okunma
Kitap orta sınıf, beş kız çocukları olan Bennet ailesini bize anlatıyor. Ailenin annesi Mrs.Bennet, tüm çocuklarını zenginlik varlıklı ailelerle evlenip güzel bir hayat yaşaması hedefiyle, tutkusuyla yaşamaktadır. Babaları Mr.Bennet ise genelde kendini kütüphanesine kapatıp, kendini olaylar dışında tutmayı tercih eder. Ailenin beş kızı Jane, Elizabeth, Mary, Lydia ve Kitty birbirinden çok farklı karakterlere sahiptir. Tüm bu karakterlerin hikayeleriyle birlikte asıl olarak kitabımızın baş karakteri olan Elizabeth'in, kardeşi Jane'in aşık olduğu adamın arkadaşı olan Mr.Darcy'e karşı önyargıları ve Mr.Darcy'nin ise bir çok şeye karşı olan gururuna rağmen bir şekilde aralarında gerçekleşen aşk hikayesi okuyoruz.
Evet kitaptaki karakterler biraz fazla ve bazen isimlerini kullanırken kısalttıları için bazen karakterler karışıyor. Ama kitapta geçen bu kadar isim olmasına rağmen hepsinin karakteristik özelliklerinin sizde yer etmesi, hepsini çok iyi tanıyormuş gibi okura okutmak bence Jane Austen'in büyük bir yazar yeteneği olmalı. Ve 1800'lerdeki İngiltere'nin yaşam tarzını, insan ilişkilerini ön plana çıkartan güzel, keyifli bir eser olmuş. Jane Austen'i bu eserle tanıdım ve yazılan döneme rağmen güçlü bir kadın karakter yaratılmış olmasını, yazım dilini o kadar çok sevdim ki 2023 de tüm eserlerini okumak istiyorum. Hem aile hem de aşk ilişkisinde tatlı, güzel bir roman okumak isterseniz, hiç düşünmeden okuyabileceğiniz bir eser. Benim klasik kitaplarda sanırım favori kitabım oldu.
Hogwarts'da dördüncü yılına geçen Harry'nin macerası yaz tatilinde gittiği Quidditch Dünya Kupası'nı izlemeye gittiğinde başlar. Final maçından sonrasında ölüm yiyenlerin ortaya çıkması büyük bir şok yaratmıştır. Hogwarts'a döndüğünde ise yeni bir haber alır. Uzun yıllar sonunda Üç Büyücü Turnuvası tekrar düzenlenecektir. Üç farklı okuldan katılımcılarla Hogwarts'da yapılacak bu turnuvaya tehlikelerden dolayı yaş sınırı gelmiştir ama Harry istemediği halde, yaşı bile tutmadığı halde kendini bu turnuvada bulur.
Serinin ilk dört kitabında okuduğum ve en çok sevdiğim kitap oldu. Kitap bittiği gibi her zaman hemen ardından filmini izlerim. Ve kitap bu kadar iyiyken filminin genel konu haricinde bu kadar kitaptan bağımsız olması benim için büyük bir hayal kırıklığı oldu. İlk defa bir Harry Potter filmini izlerken kendimi zorladım. Kitaptaki heyecan, ufak ayrıntılar o kadar iyiydi ki filminin böyle yapılması büyük bir şok oldu. Ve kitapları okumakta geç kalmış olmam ve seriyi ilk filmlerle tanımış olmam beni biraz üzdü. Kitaba tekrar geri dönecek olursak kesinlikle çok iyiydi. Ne olacak diye sürekli bölümden bölüme atlayarak okuyorsunuz ve sırların ardındakileri çözmeye çalışıyorsunuz. Kesinlikle ilk dört kitaptaki favorim bu kitap oldu.
Harry Potter ve Ateş KadehiJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 202329,2bin okunma
"Ben Demircadi Angrboda'yım, diye düşündü. Güneşi ve ayı kovalayan kurtları doğuran Kadim Kişi, Yaşlı Cadı'yım ben. Loki'nin eski karısı ve hem ölülerin hükümdarının hem de hayatlarımızı mahveden varlıkların sonunu getirecek olan, kaostan doğan iki yaratığın annesiyim.
Bunu tek başıma yapabilirim."
Çocuklarınız için
"Bir zamanlar dopdolu duygularla süzülen, her adımda bir cenneti izleyen, tüm dünyayı sevgiyle kucaklayacak bir kalbi olan aynı kişi değil miyim artık? Bu kalp artık ölü, artık içinden sevinçler akmıyor, gözlerim kuru, hayat veren gözyaşlarıyla artık canlanmayan duyularım korkuyla alnımı kırıştırıyor. Çok acı çekiyorum, çünkü hayatımın tek hazzını, etrafımda dünyalar yarattığım, o kışkırtıcı kutsal gücü yitirdim; gitti!"
Werther'in yeni taşıdığı kasabadan Willhelm'e yazdığı mektuplardan oluşuyor kitabımız. Werther birgün bir davete katılıyor ve orada Lotte'ye aşık oluyor. Ama malesef ki Lotte nişanlıdır ve Werther'in hissettiği aşk acısına tanıklık ediyoruz kitabımızda.
Bir ara Werther'in çektiği aşk acısından fenalıklar gelse de, hikaye Goethe'nin gerçek hayat hikayesinden parçalar barındırdığı için etkileyiciliğini sürdürdü. Klasik kitap okumak isteyip de çekinenlere başlangıç olarak tavsiye edebileceğimiz, hem akıcı hem de kısa olan bir kitap. Romantik hikayelerden, alıntılardan hoşlanıyorsanız kitapta altını çizmediğiniz tek bir sayfa bile kalmayacak.
Grisha serisi ikinci kitapta da kaldığı yerden devam ediyor. Karanlıklar Efendisini, Karanlıklar Diyarın'daki tüm karmaşaları geride bırakıp Malyen ile birlikte bambaşka yerlere gitmeye çalışan Güneşin Elçisi Alina tabii ki kaderinden bu kadar kolay kaçamıyor. Karanlıklar Efendisi tekrar karşısına çıkıyor ve yeni güçler, yeni büyüteçler, yeni karakterler eklenerek olaylar başlıyor.
Ben serinin bu kitabını da severek okudum ama ilk kitabın yanında gerçekten biraz sönük kalmıştı. Alina'nın sinir bozuculuğu yetmezmiş gibi bide Malyen'in tripleri de işin içine girince bazen gerçekten kitabı bırakmak bile istedim. Sürekli gelişen olaylar ve serimize yeni katılan karakterlerimizden Nikolai kitaba devam etmemi sağladı. Kesinlikle bu kitabın okuyucu olan ben için katili Alina, kahramanı Nikolai oldu. Tüm şu ciddi sıkıcılığı az da olsa yıkmayı başardı. Ve ilk kitaptaki gibi meraklandıran bir sonla bitti. Umarım üçüncü kitapta artık olgun bir Alina ile karşılaşırız yoksa seriyi bitirmek için onun sevimsizliğine dayanabilir miyim bilmiyorum.
Tam bir Yunan ve Roma mitolojisine giriş kitabıydı. Genel olarak başlangıçta bilinmesi gereken önemli detaylardan kısaca bahsedilmiş. Sadece bazı olaylar sık sık tekrar ediyordu, belki bu okurun aklında daha kalıcı olması için yapılmıştır bilemedim ama beni birazcık rahatsız etti.
Gölge ve Kemik, Leigh Bardugo'nun kaleme aldığı Grisha serisinin ilk kitabı. Alina en yakın arkadaşı Malyen ile birlikte içindeki Grisha gücünün farkında olmadan yetimhanede büyür ve bir haritacı olur. Grisha evreni birçok sınıftan oluşuyor. Corporolki-Canlılar ve Ölüler Sınıfı (Cellatlar ve Şifacılar), Etherealki-Elçiler Sınıfı (Rüzgarın Hakimleri, Ateşin Hakimleri ve Dalgaların Hakimleri), Materialki-Fabrikatörler Sınıfı (Durast ve Alkemi). Bu Grisha evrenimizde çok eski zamanlarda yaratılmış, içinde kötü yaratıklar barındıran, korkutucu bir Karanlıklar Diyarı vardır. İşte bazı Grishalar ile birlikte Karanlıklar Diyarı'nı geçmeye çalışan Malyen ve Alina'nın olduğu gemi yaratıkların saldırısına uğrar ve Alina kaderiyle yüzleşir. İçindeki gücün dışarı çıkmasıyla Karanlık Diyardan kurtulurlar ama her şey daha yeni başlıyordur. Bir Grisha olduğu keşfedilen Alina'nın karanlık, tehlikeli ve gizemli kaderi daha yeni başlıyordur.
Grisha serisinin bu ilk kitabı aslında bize evreni ve olayları tanıttığı tam bir giriş kitabı olmuş. Tam olayların patlayacağı kısımda son buluyor ve hemen ikinci kitaba başlamak istiyorsunuz. Ben her ne kadar Alina'ya sinir ola ola ölsemde severek okudum. Kitap gerek haritasıyla, gerek diliyle olsun sizi içine çeken fantastik evreni, olayların akıcılığı ile kendine bağlıyor ve kitabı elinizden bırakmak istemiyorsunuz. Netflix'de olan dizisini de başarılı buldum. Karanlık Lord varken diziyi sevmemek de imkansız zaten. Fantastik severlerin severek okuyacağı bir kitap.
Evet savaş bitti, Yunanlılar çok sevinçliydi ama bu sevinç çok uzun süre kalamadı çünkü orada yıkılıp kalmışlardı, evlerine dönemiyorlardı. İlk kitap Kızların Suskunluğu'da Truva savaşı sırasında olanları okumuştuk. Bu kitapta ise Troya savaşı sonrası olanları sadece Briseis'in gözünden de değil, bir çok karakterden de görerek okuyoruz. Akhilleus'un oğlu Pyrrhos ile tanışıyoruz, cesur Troyalı Amina, Andromakhe, Maire, Hekabe, Kassandra ve daha bir çok Troyalı kadınları ve onların hikayelerini öğreniyoruz.
İlk kitap kadar beni etkilediğini söyleyemeyeceğim. Hatta kitabın yarısından sonra daha akıcı bir şekilde okumaya başladım diyebilirim. Kitabı okurken hep Akhilleus'u ve Patroklos'u özledim. Briseis dile getirmemiş olsa da bence o da çoğu zaman benimle aynı duygular içerisindeydi. Ve Pyrrhos karakteri evet daha küçüktü biliyorum ama benim için Akhilleus'un oğlu olmasına rağmen tam bir hayal kırıklığıydı. En az Agamemnon kadar nefret ettirdi. Ve Amina ile Hekabe bu kitapta benim için unutulmaz oldular. Bazı bölümleri, kısımları en azından Helene ve Alkimos'un gözünden görmek de çok istedim. Onların düşünceleri biraz eksik kaldı bende.
Akhilleus'un Şarkısı kitabını çok severek okumuştum. Şimdi aynı hikayeyi Briseis'in gözünden okumak olaylara çok farklı bir bakış açısından bakmamı sağladı. Savaşın arkasında bıraktıklarını hiç düşünmeyiz. İşte bu kitabımızda da yüce Akhilleus'un ön planda olduğu Troya savaşı efsanesini savaşta esir düşüp köle olan karakterimiz Briseis'in gözünden dinliyoruz. Onun yaşadığı dehşete, korkuya, nefrete şahitlik ediyoruz. İlk Ben Kirke'yi okuyarak başladığım bu mitoloji kurgu kitapları sanırım en sevdiğim tür oldu artık. Mitolojiyi hep sevmiş ve ilgi duymuştum ama tabii bir karakterin yerine koyup hikayeyi o karakter olarak yaşamak çok daha güzel, farklı bir duygu oldu. Ne diyebilirim ki ben bu kitaba da bayıldım! Sırada ikinci kitap Troyalı Kadınlar var. Ben heyecanla onu okumaya başladım bile. Akhilleus'un Şarkısı kitabını sevdiyseniz ya da Mitolojiyi seviyorsanız bu kitabı da severek okursunuz.
Muhteşem Oz
"Evlerimiz ne kadar kasvetli ve gri olursa olsun, biz etten kemikten yapılmış insanlar çok güzel de olsa başka bir ülkede yaşamaktansa kendi topraklarımızda olmayı tercih ederiz. İnsanın evi gibisi yoktur."
Kansas'ta teyzesi ve eniştesiyle yaşayan Dorothy'nin bir kasırga sonucu kendisini ve köpeği Toto'yu Oz Diyarı'nda bulması ve evine dönmeye çalışırken Oz Diyarı'nda edindiği arkadaşları Teneke Adam, Aslan ve Korkuluk ile birlikte olan maceralarını anlatıyor kitabımız.
Çok çok eskiden bayılarak filmini izlediğim bu kitabı da bayılarak okudum diyebilirim. Tabii birçok filme uyarlanan kitaplarda olduğu gibi bu kitapta da filme yer verilmemiş bir çok maceraya ortak oldum okurken. Kitap çocuklar için yazılmış olsa da hiç katılmıyorum, bence her yaştan herkes okumalı. Bence tüm çocuk kitapları için bu geçerli. Çünkü insan her yaşında her kitaptan yeni şeyler öğreniyor. Kitapta tasvirler, yazarın dili ve üslubu gayet akıcı ve güzeldi. Herkese okumasını ya da en azından 1939 yapımı bile olsa filmini açıp izlemesini tavsiye ederim.
Uzun süreden sonra, okuyup bitirip sonrasında hakkında düşünmeyi bırakamadığım bir eser oldu.
Kültürlü, eğitimli varlıklı olan Ivan kendi kendini delirtmiştir. Ve altıncı koğuşa kapatılmıştır. Hiçbir şeyi umursamadan yaşamaya çalışan ama yalnızlık çeken doktorumuz andrey bir gün altıncı koğuşa gelir ve Ivan ile sohbet etme fırsatı bulur. Ivan içinde bulundukları berbat koşullara, adaletsizliklere karşı çıkarken bunları görmezden gelip, hiçbir şey yapmayan Andrey sonunda Ivan ın bahsettiklerini fark etmiştir ama artık çok geçtir.
Çok kısa ve anlaşılır, akıcı bir dilde yazıldığı için hemen okuyup bitirilecek bir kitap.
Hasta ve doktor arasında geçen konuşmaların etkisinden kurtulamayacaksınız.
Üzerine düşünülecek ve tekrar tekrar okunacak, adaletsizlik üzerine yazılmış harika bir eser.
Hayata geldiğiniz ilk andan itibaren her şeyi hatırladığınızı, söyleyecek, anlatacak çok fazla şeyiniz olduğunu düşünün ama asla konuşamıyorsunuz. Sadece konuşamamak değil, yemek yiyemiyor, yazı yazamıyor, neredeyse her şeyi yardım alamadan yapamıyorsunuz. Sesinizi asla tam olarak duyuramıyorsunuz.
İşte 11 yaşındaki Melody de böyleydi. Kuadripleji hastası olan Melody bin çok güçlü bir hafızası vardı, çok zekiydi ama asla kimseye bunları söyleyemiyordu. Sonra bir mucize oldu. Ve Melody insanlara bir şekilde sesini duyurabileceğini fark etti.
Yalın, akıcı, herkesin, her yaşın okuyabileceği herkese farkındalık yaratacak, empati kurmayı biraz da olsa öğretebilecek bir kitap içimdeki müzik. 11 yaşındaki Melody nin hayatından bir dönemi okuyarak sizler de Melody den birşeyler öğrenebilirsiniz.
Ben çok severek tek seferde okudum. Yazım puntosu büyüklüğü, anlatım dili, sayfa sayısı olarak da hızlı ve rahat bir şekilde okuyup bitirebileceğiniz bir kitap.
