Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Cemile

Cemile
@Cemille
222 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Sabahattin Ali'nin bolca iç hesaplaşmaları barındıran kitabı. Dönemle ilgili bilgi de elde ediyorsunuz. Memurlara olan bakışı bir yerdeki en üst makamdaki kişinin gözünden görmek fevkalade. Yusuf ile de acılarını paylaşıp, onun kimseye belli etmek istemediği yaralarına eşlik etmenin hissi çok hoş. Ben her yönden kitabı beğendim fakat sonunun mutlu bitmesini ölüm gerçeğiyle karşılaşmayı istemezdim. Yazar bunu istemiş üzerine bir şeyler demek güç. Son olarak dikkatimi çeken ve günümüzde de benzer olan durumu ekleyip incelememi bitiriyorum. "Biliyorum canın sıkılacak, fakat insan yavaş yavaş alışır. Gördün ya, kimsenin bir iş yaptığı yok. Mesele o odanın içinde beş on saat oturuvermekte... Lüzumsuz gibi görünür ama, bunsuz da dünya dönmüyor. Öyle ya, herhalde böyle başıboş oturmanın da bir hikmeti var. Bir bakarsın, hükümetteki işlerin hepsini eli kalem tutan iki kişi bile çevirir dersin. Lakin o kalabalık olmasa alem birbirine girer. Mesele memurların yaptığı işte değil, onların mevcut olmasında. Şimdi sen o tozlu odada oturdukça kendi kendine: " Benim burada ne lüzumum var?" diyeceksin! Yanlış!.. Mademki sen bir kere hükümet kapısından içeri adımını attın, artık lüzumlusun. Sen olmasan muhakkak bir yerde bir aksaklık çıkar..."
Kuyucaklı Yusuf
Kuyucaklı YusufSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2021174,9bin okunma
Reklam
400 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Baş komiser Nevzat'ı ve iş yaşamında başından geçenleri anlatan bir kitap. ilk kez bir Ahmet Ümit kitabı okudum ve tek solukta bitti diyebilirim. Kitap 400 sayfa ve göz korkutucu geldi başta ama atmosfere adapte olunca sayfalar su gibi akıp gidiyor. Yazarın başka kitaplarını da okumak istiyorum. Yazarın genel stilini tam bilmesem de kitapta daha çok güncel sorunlara değinilmiş. Suriyeli göçmenler ve yaşadıkları sorunlara değinilmiş. Aynı zamanda fakir insanlara yapılan baskı ve organ mafyacılığı, fakir insanların hayallerini insafsızca çalmaları gibi konulara değinilmiş. Çocuk tacizciliği ve bunların bireyler üzerindeki etkisiniyse Körebe adındaki bir seri katil üzerinden işlemeye çalışmış yazar. Kitap aslında daha çok güncel olaylara ve bakış açılarına değinmiş. Kitapla ilgili en büyük spoiler Körebe'nin kim olduğuyla ilgili ve bu merak kitabı sürükleyici hale getiriyor. Ben kitabı öneririm. Kabaca anlattım içeriği fakat okunmadan anlaşılabilecek kitap değil.
Kırlangıç Çığlığı
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201831,7bin okunma
484 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Zülfü Livaneli'nin okudugum 2. kitabı ve ilk kitabı gibi bunu da çok beğendim. Kitap adeta insani içine çekiyor ve hem bitsin hem de daha çok sürsün, karakterlerden daha çok haberdar olayim istiyorsun. Kitap mesaj kaygısı ve bilgilendirme amaci tasiyor. Insanlarin bilmediği ders kitaplarında görmediğimiz ama bu topraklarda ya da dünyada yaşanmış-yasanmakta olan gerçekler olaylar durumlar üzerine yoğunlaşılmış. Kitap, Mavi Alay ve Struma faciasını yani büyük üstü kapatılmış tarihi gerçekleri öğrenmemi sağladı. Ayni zamanda Hitler zulmünden kaçıp Türkiyede reformlar yapilan döneme de vurgu yapılıyor ve öneminden bahsediliyor. Kitabin asıl temasi ise insanin insana üstünlüğünün olmadığı, din, irk, millet, cinsiyet vs. hiçbir ayrıntının "insan" olmanın ötesinde olmadığı... Bu mesaj da üç kadın üzerinden verilmeye çalışılmış. Mari adındaki Ermeni, Nadia adındaki Yahudi ve Maya adındaki Türk üzerinden, yasamlari üzerinden işlenilmiş ve vurgulanmış. Bu üç kadının birçok temel farklılığa rağmen aslında mağdur ve hayatlarının dış etkenlerle baştaki insanların kararlariyla şekillendiği cektigi acılar susmak zorunda kalmalarina değinilmiş. Ben kitabi kesinlikle tavsiye ederim. Dili hafif ve akıcı kolaylikla bitirilebilecek sıkmayacak bir kitap. Son olarak yazarin ağzından da temel mesaji alıntılayıp bitireyim. "Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı."
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,9bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
64 syf.
·
Puan vermedi
·
6 saatte okudu
Kitap Napoli limanındaki esrarengiz ve haberlerde yer alan bir kazayı açığa çıkarıyor. Roman birbiriyle neredeyse ilişkisi ve iletişimi olmayan iki kişi arasındaki tuhaf ilişkiyi işliyor. Erkek karakterin yani doktorun kendisine gizli bir sır için gelen kadının isteğini başta yerine getirmek istememesi sonraysa bundan pişman olmasını konu aliyor. Amok kavramıysa doktorun kadına kafayı takmasını, saplantı haline getirmesini ve onun uğruna her şeyi feda edebileceğini ifade ediyor. Zweig romanlarında genelde intihar düşüncesi taşıyan karakterler var. Yazar benzer karakterlerden roman oluşturuyor. Okuduğum üç kitabıda bazı yönlerden benzerdi. Genelde olumsuz, hayattan umudunu kesmiş karakterler oluşturuyor. Son olarak güzel bir kitap tavsiye edebilirim. "Anlıyor musunuz, doktor olmak demek ne demek, bütün hastalıklara karşı her şeyi bilmek ve yine de ölmekte olan birinin yanında güçsüz bir şekilde oturmak, bilmek ama yine de gücü olmamak... Yalnızca o tek şeyi, o korkunç şeyi, kendi vücudundaki bütün damarları parçalasa da ona yardım edemeyeceğini bilerek... Sevdiğin bir bedeni izlemek, onun perişan halde, acılar içinde kanadığını görmek ve bir güçlenen bir sönen, insanın parmakları arasında akıp giden bir nabzı hissetmek... Doktor olmak ve hiçbir şey bilmemek, hiç, hiç, hiçbir şey..."
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021112bin okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Kitap New York'tan Buenos'a hareket eden yolcu gemisinde geçiyor. Kitapta önemli karakterler Nazi kampında kalmış psikolojik şiddet görmüş Dr. B. ve satranç şampiyonu Mirko Czentovis. Esasen bu iki karakter kitabın sonuna doğru karşı karşıya gelecekler. Öncelikle iki karakterden de ayrı ayrı bahsedilmiş. Bana kalırsa kitabın 1. karakteri kesinlikle Dr. B .. Çünkü bu karakter üzerinden nasyonel sosyalizm ve Nazi dönemindeki psikolojik şiddetin etkisinden bahsedilmeye çalışılmış. Ve Dr. B. karakterinin yaşadığı hiçlik duygusu yalnızlık hissi empati yoluyla tüm betimlemelerle anlatılmaya çalışılmış. Sanıyorum Dr. B. karakteri ve Zweig kendini çoğu yönden özdeşleştirmiş. Yazar intihar etmeden önce yaşadığı boşluk hissini kendi oluşturduğu karakterle okuyucularına da aktarmış görünüyor. "Sabahtan akşama kadar bir şeylerin olmasını bekliyorsun ama hiçbir şey olmuyor. Başın ağrıyana kadar yürüyor, yürüyor, yürüyorsun; kafan çatlayana kadar düşünüyor, düşünüyor, düşünüyorsun. Hiçbir şey olmuyor. Yalnızlığa terk edilmişsin. Yalnızlık, yalnızlık..."
Satranç
SatrançStefan Zweig · Panama Yayıncılık · 2015238bin okunma
Reklam
344 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Buket Uzuner'i ilk kez okudum. Kitabın mesaj kaygısı taşıdığını ve farklı bir yapida olduğunu diyebilirim. Yazar kitapta sanki birçok şeyi anlatmaya çalışmış. Hem eski gelenekler hem şu anki toplumsal sorunlardan bahsetmeye çalışmış. Kitap başta polisiye bir hikaye hissi verecekmiş gibi başlasa da hiç alakası yok. Yazar Kutadgu Bilig şifreleriyle, mitolojik ögelerle özgün bir eser oluşturmaya çalışmış ve özellikle genç okuyucuları eski köklü geleneklerden haberdar etmeye çalışmış. Günümüz toplumsal sorunları hakkında da farkındalık oluşturmaya çalışmış. Olay örgüsü ve kitap dili güçlü değil, betimlemeleri zayıf. Genel anlamda okunabilecek bir kitap diyebilirim. Okursanız pişman olmazsınız.
Su
SuBuket Uzuner · Everest Yayınları · 20195bin okunma
283 syf.
8/10 puan verdi
Kitap tamamen biyografik ve Oğuz Atay Mustafa Inan'in hayatinin yazılması teklif edildikten sonra çalışmalarına başlamış. Oğuz Atay'in ilk kez bu eserini okuduğum için karsilastirma yapamıyorum fakat bu kitaptan yazarın üslubunu anlamak güç. Bilime, bilim adamına bakışa ve bilimin ilerlemesindeki sıkıntılara daha cok değinilmiş. Kitabı okudukça Mustafa Inan'a hayran olmamak güç. Temelde mühendis olmasına rağmen özellikle matematikle birlikte tasavvufla, divan edebiyatıyla, dille, takvimle de ilgilenmiş çok yönlü bir bilim adaminin hayatiyla tanışmış olacaksınız. Bence okunması gereken biyografik bir eser.
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnan
Bir Bilim Adamının Romanı: Mustafa İnanOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202017,1bin okunma
80 syf.
6/10 puan verdi
Ben Cemile'nin " dünyanın en güzel aşk hikayesi" olduğunu düşünmüyorum. Çünkü kitapta aşk hikayesi öne çıksa da gerisindeki ihanet kitabı en iyi sınıfına koymamı engelliyor. Neticede gerideki Sadık'ın varlığını göz ardı etmek haksızlık olur. Bana kalırsa dünyanın en güzeli olması için tamamen saf bir aşk olması, olabildiğince kimsenin gönlünün kırılmaması gerekir. Bunun dışında bence kitabın kalemi betimlemeleri güzel ve olaylar göz önüne getirilebiliyor. Ben kitabı büyük bir beklentiyle okudum, umduğumu tam anlamıyla buldum diyemem fakat okunulabilir bir kitap. Okunsa da pisman olunmaz ama benden tavsiye beklentinizi büyük tutmayın.
Cemile
CemileCengiz Aytmatov · Nora Kitap · 201832,6bin okunma