Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Deniz

Deniz
@Denizdo
İzmir
İzmir
18 okur puanı
Mayıs 2021 tarihinde katıldı
184 syf.
·
Puan vermedi
·
486 günde okudu
Buz Sarayı
Buz SarayıTarjei Vesaas
6.9/10 · 312 okunma
Reklam
Deniz
Bir kitabı okumayı düşünüyor
Auschwitz Kütüphanecisi
Auschwitz KütüphanecisiAntonio González Iturbe
8.8/10 · 1.832 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
İhsan Oktay Anar sabık romanlarındaki üslubu koruyarak, belki tekrar ederek, bu sefer daha rafine, belki daha az hacimli demeliyim, bir eser yazmış. Aslında Yedinci Gün de sözünü tükettiğinin sinyallerini verip yazarlığa devam etmeyeceğini açıklamıştı. Tiamat bunun üzerine heyecanlandırıcı bir sürpriz oldu. Yorumların tezatlığı, başka bir deyişle aşırı beğeni ile hiç beğenmeme arasında gidip gelmesi sanırım nesnel ya da gerçek dışı beklentilerden kaynaklanıyor. Terimler eseri anlamayı zorlaştırıyor ve atmosferin içine girmek için en az elli sayfa okumak gerekiyor, eser katman katman açılıyor. Anlaşılmasının güçlüğü hazmı da zorlaştırıyor. Tipik bir İOA kurmaca evrenindeyiz, karakterler oldukça tanıdık, yazarın üslubuna aşina olanların zorlanacak tek şey denizcilik terimleri. Ancak biraz sabırlı olursanız buna da hakim oluyorsunuz. Amat'la metaforik bir benzerlik söz konusu. Kadim felsefi sorularını metne yine ustalıkla yedirmiş. İpucu vermekten kaçındığım için olay örgüsü ve karakterler üzerine yazmayı sonraya bırakacağım. Kitap piyasaya yeni çıktığından ve hak ettiği ilgili zamanla göreceğinden, tıpkı Puslu Kıtalr Atlası'ndaki gibi, o yüzden yeterince okunduğuna kani olduğumda detaylı ve uzun bir inceleme yazmaya çalışacağım. Çabucak sıkılanlar için tavsiyem sabır.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,944 okunma
“İnsan, kendine yüklediği önem ağı içinde mahsur kalmış bir hayvandır.”
Reklam
"Sen kendin ne kaybettiğini anlamazken, birçoklarının senin yaşamından ne kadar çok çaldığını, sende sana ait ne kadar az şey kaldığını yeniden düşün, göreceksin ki vaktinden önce ölüyorsun"
·
Puan vermedi
Feminizm düşmanı bir eser
Feminizm düşmanı Manolya Gürocak'ın kitabını eleştiriler nedeniyle okumak istedim ve hicap duydum. Kadını ataerkinin kıskacından kurtarmak isterken onu yine ataerkinin normlarıyla konumlandırmak fecaat. Bu yüzyılda kadınların kazanımlarını sırf feminizme nefret kusmak için hiçleştiren, son derece kurnazlıkla ele alınmış bir eser. Efsun karakteri üzerinden bazen örtük bazen açık bir dille siyasi propaganda yapılmış. Biraz araştırınca yazarın İstanbul Sözleşmesi'ne karşı çıktığını öğrendim. Cumhuriyet kazanımlarını eleştirmeye bile kalkışan biri ancak böyle bir devirde kendine yer bulabilirdi. Eleştiri kisvesi altında sırf feminizmi kötülemek için boş bir ukalalık ve kifayetsiz muhterislikten başka bir şey değil. Yazarın kibri sayfalardan taşıyor maalesef.
Sağanak
SağanakManolya Gürocak · İz Yayıncılık · 202014 okunma
Kelimeler bizi yaralayacakları zaman devleşir, bize hizmet edecekleri zamansa cüceleşirler.
İnsan kemikleri ne kadar da kolay kırılıyor, diye düşündü. Kalbimizin kaburga kemiklerimizin içindeki sağlam kafesinde güvende olduğunu düşünüyoruz ama kaburga kemiklerimiz tavlanmış çeliğe nasıl da teslim oluveriyor. Hepimiz öyle kırılganız ki aslında.
Reklam
Refah denilen şey, sadece ön sıralarda oturanların duyabildiği bir bulvar tiyatrosu şakasıdır.
İnsan bir başka insanı ne zaman sahiden 'öğrenebilmiş'tir ki? Belki de öğrenmenin imkansızlığını kavradığı, öğrenmek arzusunu dışladığı ve en sonunda öğrenmeye ihtiyaç bile duymaz olduğu zaman! O zaman da insanın ulaştığı şey bilgi değil, bir tür ortaklaşa varoluştur ki bu da aşkın sayısız kisvelerinden biridir.
Özel olmanın ayrıcalığı diğer yüzünü döndü -herkes olmanın baskısı; buna bağlı olarak hiç kimse olamama
Sayfa 46
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mektup-roman türünün müstesna örneklerinden. Aynı zamanda püriten ahlakın ikiyüzlülüğünü, yazıldığı dönem itibariyle, şaşırtıcı bir dobralıkla gözler önüne serer. Bu nedenle yasaklanmıştır da o dönem. Çapkın erkeği ( Kont Valmont) karikatürize etmeden, iç dünyasının tüm çıkmazlarıyla anlatır. İlişkiler de piyasa ekonomisi gibi faydaya dayalıdır. Cemiyet hayatının yalan ve menfaat çarkını hiç iltimas geçmeden anlatır, hem de karakterlerin birbirlerine gönderdikleri mektuplarla. Zaten o dönemde gönül ilişkileri böyle mektuplaşarak sürdürülüyordu. Hem karakterlerin kendi ağzından ve bakış açısından olay örgüsünün örülmesi hem de yazarın karakterlere nesnel mesafesini koruması açısından mektup türünü niçin seçtiği anlaşılıyor. Yazarın ordu generali olduğunu öğrendiğimde çok şaşırmıştım. Gözlem yeteneği takdire şayan. Nurullah Ataç bu eseri daha önce Tehlikeli Alâkalar adıyla çevirmiş. Alâka, ilişkiden daha uygun sanki. İlişkilenmelerin suniliğini göstermek açısından. Zamansız bir bir başyapıt. Sinemaya ve tiyatroya defalarca uyarlansa da romanın tadı bir başka.
Tehlikeli İlişkiler
Tehlikeli İlişkilerChoderlos de Laclos · Can Yayınları · 2021538 okunma
52 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.