Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.25
Arzu
Arzu
@Desire_
151 okur puanı
Temmuz 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Denemeler
Fransız yazar Montaigne tarafından yazılmış deneme türünde bir eser. 16. yüzyılda yazılmış. Birbirinden güzel 107 tane deneme var içerisinde, o kadar fazla alıntı yaptım ki profilime girerseniz görürsünüz zaten, denemelerin her biri düşünce derinliği ve zenginliği içeriyor, büyük bir keyifle okudum, tekrar tekrar okuyabilirim bir baş ucu kitabı diyebilirim. Kitapta, kendimi buldum, düşüncelerimi buldum, insanların hallerini buldum. Kendimi yalnız hissetmedim kitabı okurken sanki bir dostumla sohbet ediyordum çok iyi geldi bana. Teşekkür ederim Montaigne ve bu harika eseri Fransızcadan Türkçe'ye çeviren Sabahattin Eyüboğlu.
Papalagi
Kitabı çok beğendim, sürekli düşünüp sorguladığım şeylerle karşılaştım, bu karşılaşma da haliyle beni sarstı. Modern hayatın bizi köleleştirdiği, hapse tıktığı, eğitim adı altında bir sürü şeyi beynimize yüklediği bir anlamda gerçek bana göre. Evleri, kıyafetleri, parayı, eşyayı, mesleklerimizi, düşüncelerimizi, zamanı her şeyi sorgulamış Tuiavii. Sorgulayıp sorgulayıp yüzümüze firlatmiş. Bir süre etkisinden çıkamayacağımı düşünüyorum.
İnsanlar hep çocuk kalsa hiç büyümese mi diyorsunuz çocukların masumiyetini görünce. Tabi böyle bir şey mümkün olmuyor. Kalplerimizi kirden, nefretten arındırıp çocuk masumiyetimizi koruyabilmek dileğiyle.. Tüm dünyada .. boyle bir şey mümkünse tabii..
Okur Takip Önerileri
Alamut
Tarihe ilgisi olan okuyuculara tavsiye ederim. Alamut hem gizemli hem de yapisal olarak gerçek kaynaklara dayandırılmış bir kitap. Viladimir Bartol sade, akici bir dil ve surukleyici bir üslupla yazmiş bu romani. Her bir sayfasini merakla okudum. Gunumuzdeki dini örgut ve tarikatlara da işaret eden bir kitap Fetö olsun Işid veya El-Kaide olsun. Hasan Sabbah' in araştirmaci, deneyimci, sorgulayici, zeki, farkli bir kisilik olduğunu görüyoruz. Öyleki haşhaş kullanarak uyuşturduğu, cennet vaadi ile kandırdığı fedailerden oluşan bir suikast timi kuruyor. Alamut' ta fedailer çeşitli eğitimlerden geçiyor, bir tarafta hurilerle dolu cennet bahçeleri bulunuyor. Cennet vaadi ile uyuşturduğu fedailer suikastleri ile Büyük Selcuklu' nun gerilemesine neden oluyor. Hasan' ın ögretileri, hem felsefik hem dini hem rasyonalist düzlemde ifade buluyor. Hicbir şey gerçek değil her şey mübah sonucuna ulaşan Hasan Sabbah diktatör bir yönetici ve katile donusuyor. Her yaptigi sey icin de mantiğa yatan açiklamalar sunuyor gerçekler farkli bile olsa birey icin hisleri ile algıladığı dünya önemlidir diyor ve fedailerin mutluluk içinde ölüme koşmalarini mantiksal bir duzleme oturtmaya çalisiyor . Amacına ulaşan Hasan; " İsmaili öğretimiz en ince detayina kadar kağida geçirilmeli " diyerek kalede inzivaya çekiliyor. Okumak isteyenlere keyifli okumalar dilerim.
Nemecsek'e Sevgiyle../ Pal Sokağı Çocukları
İçinde kendi çocukluğumdan izler buldum, çoçuklarin büyüklerden daha ahlakli, dürüst olan, yaşama ve oyunlarina dair kurallari aklıma şu soruyu getirdi: İnsanlar büyüdükçe mi saf duygularını ve dürüstlüklerini yitirdi? Yitirmeyenler eminim ki Boka' nın , Nemecsek'in ve Pal Sokağı Çocuklari'nin ruhunu ve dürüstlüğünü taşiyanlar. Füvészkert çocuklarinin lideri Feri Âts'in içinde de bütün çocuklarin ıçinde bunu görmek mümkün kitapta. Büyümeyi çocukken çok isterdim şimdi şunu dusunmeden edemiyorum acaba büyümüş olmak bizden neyi götürdü? Çocuklarin savaşı, rahatça top oynayabilecekleri arsa içindi ve sonunda o arsaya şimdilerde de olduğu gibi inşaat tabelalari konuldu sonuçta ne arsa kaldi ne çocuklarin top oynayacagi bir toprak parçasi, çocukların toplanacaklari bir alan kalmadi ve toplanamadiklari için arkadasliklari da süremeyecek belki .. İncelemem bu kadardi.
İyi okumalar herkese ..
Stefan Zweig / Satranç Dikkat spoiler içerir :)
Satranç, bir kelime, iki hece, yedi harf, milyonlarca farklı kombinasyon, dizilim, olasılık, hesap, strateji, saldırı, savunma, sabır, zeka, dikkat. Kralların, öğrencilerin, dahilerin oyunu satranç. Stefan Zweig'in New York' tan Buenos Aires' e gitmekte olan bir yolcu gemisinde geçen bir öyküsü. Nazi Almanyası ve II. Dünya Savaşı' nin soğuk
Stefan Zweig 'in kadın ruhunu ve psikolojisini bu kadar iyi anlaması ve anlatması beni her kitabında şaşırtmıştır . Amok Koşucusu'ndada böyle oldu. Amok Malezya'lilara ait bir tür ruh sarhoşluğu hali ne yapacağını, sonunu bilemeden bir saplanti ve cinnet hali ile koşmak .. Belki hepimiz hayatımızın bir döneminde Amok Koşucusu olmuşuzdur.. İnsanlara iyilik etmeyi seven Avrupalı bir doktor ile yine Avrupalı gizemli ve çekici bir kadın arasında geçiyor bu öykü spoiler vermiycem ama hepiniz kitabın sonuna dek kadının sakladığı o sırrın ne olduğuyla ilgili meraktan yanıp tutuşacaksınız kitap bu sır ile sona erecek sanarken yazar kitabın sonunda sırrı okuyucu ile paylaşıyor herkese keyifli okumalar :)
Devlet/Platon
Bir felsefe klasiği. Kitapta Sokrates ve bir grup filozofun ideal devlet duzeniyle ilgili diyalektiği Platon tarafindan diyaloglar seklinde verilmiş bu diyaloglarla kendinizi sanki konuşmalarin ortasinda gibi hissediyorsunuz bu yönüyle oldukca keyifli, akıci ve sürükleyici gidiyor. Kıtapla ilgili bende hayranlik uyandiran şey; M.Ö 400 lü yıllarda yazılmış ve hala güncelliğini koruyor olması. İçinde yaşadığımız devlet düzeninin asırlar öncesinden bu kadar gerçekçi bir şekilde tasvir edilmesi de şaşırtıyor , aynı ya da benzer düzenler asırlardır süregelmiş diyorsunuz... "İyi devlet nasıl olmalı?", "İyi insan nasıl yetiştirilmeli?" gibi soruların tartışıldığı adalet , adil, doğru, eğri, erdem, bilgi, eğitim, müzik, tiyatro, spor, sanat, politika, siyaset ve felsefe gibi kavramların ideal devlete ve ideal insana etkilerinin tartışıldığı bu kitabı herkesin okuması gerek diye düşünüyorum. Çünkü bu kitap bir ayna aynı zamanda bir fener görevide üstleniyor bu yönüyle zamanı da aşmış, kendinden sonrakilere sesleniyor.. Ayrıca kitap kendi içinde on bölümden oluşuyor. Dokuzuncu bölümdeki " İnsanın içindeki çok başlı canavar ve aslan" benzetmesi beni benden aldı diyebilirim. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar :)
(Not: Kitapta katılmadığım bazı noktalar oldu bu durumun da antik çağ ve yunan kültürünün farklılıklarından kaynaklandığını düşünüyorum.)
Daha derin yaralar için bazen doktor yetmez. Şairin orada olması gerekir.
Hem doktor hem şairdir Kemal Sayar.
Dünyanın gürültüsünden ve gösterişli hallerinden yorulan, huzuru, sevgi ve şefkati arayanlar icin bu kitap. Aslinda yüreğinizle bildiğiniz fakat değişen dünya ve hayatın labirentlerinde unutturulmaya çalişilan soylu duyguları size tekrar hatirlatan bir kılavuz. Kemal Sayar'ın okuduğum dördüncü kitabıdır. Kitapları kadar radyo programları ve tv söyleşilerini dinlediğim, psikiyatrist , üniversite hocası, yazar, şairdir aynı zamanda. Kitapta umuttan , güzelliğe, sevgiden, dostluğa, benlikten, affetmeye, dinlemekten, evliliğe, çocuğa , aileye, eğitime ve daha bir çok konuya ince bir biçimde dokunulmuş. Modernite ve kapitalizmin insanlığa neler kaybettirdiğine de dikkat çekilmiş. Her arayan bulamaz ama bulanlar yalnızca arayanlardır. O soylu duygulara sahip olan , olmayan , olmak yolunda ilerleyen herkesin okumasını tavsiye ederim.
