Şimdi konuşmuyorum, seneler sonra da konuşmayacağım. Düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. Benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. Keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz.
"Ne gülünç bir manzaraya dönüştürdük kendimizi," diye düşündü kadın. Adamın büyük bir çabayla bir zemin oluşturduğunu, kendisininse onun arkasından koşup oraya bir ağaç, şuraya bir çalılık, şu göle bir avuç parıldayan balık koyduğunu görüyordu.
Kapının önünde elimdeki mektuplara baktım.
Tüm zarflar açılmıştı.
Demek ilgilendiriyordum onları.
Adıma gelen mektupları, Vali Beyden sonra bir de
kendim okuyayım, dedim.