"Her şey zıddıyla bilinir."
Meselâ karanlık olmazsa ışık bilinmez, lezzetsiz kalır.
Soğuk olmazsa hararet anlaşılmaz, zevksiz kalır. Açlık olmazsa yemek lezzet vermez.
Mide harareti olmazsa, su içmesi zevk vermez. İllet olmazsa afiyet zevksizdir.
Maraz olmazsa sıhhat lezzetsizdir.
Şems Tebrizi;
Kayayı delmeyi başaran suyun kuvveti değildir, tabii ki, damlaların sürekliliğidir ki buna da “sabır” derler.
“Sabretmek” hiçbir şey yapmadan oturmak değildir.
“Sabır dikenin içinde gülü, gecenin içinde gündüzü hayal edebilmektir.”
...
Suyun doğası bir hayat tarzı ve felsefe anlatır.
Örneğin, dağdan akan suyu düşününüz…
En az direnç gösteren yolu seçer akmak için.
Yani önüne bir kaya çıkacak olursa vazgeçmez yolundan ama onunla uğraşmaz, kayayla mücadele etmez, etrafından dolaşıp devam eder akmaya…
Suyun bu doğasından alınan ilhamla şöyle der Sufiler: “Seninle uğraşan hiç kimseyle uğraşma, eğer uğraşırsan onunla aynı yerde kalırsın.
Etrafından dolanıp devam et yoluna.”
...
"Ağlama yavrum, her şey geçer..." diyordu.
Her şeyin geçeceğini bilmek için onun yaşına gelmek lazımdı. Hem, her şey geçer ama, saçlarının rengini siler, gözlerinin alevini kapar ve derinin üstüne kara kalemle bir sürü çirkin çizgiler çizer."