Her arzu doğrularımızı külliyen aşağılar ve yadsımalarımızı yeniden ele almaya zorlar bizi. Artık bu dünyanın çocukları olmamayı umarken, bir de baktık ki, zamanın efendisi ve salgı bezlerinin bağımlısı kaypak münzeviler gibi iştahımıza boyun eğmişiz. Fakat bu oyunun sınırı yoktur: Arzularımızın her biri dünyayı yeniden yaratır, düşüncelerimizin her biri de yok eder.
Lüzumsuz hiç birşeyin peşinde koşmadım. Hiç bir ihtirasın peşinde beyhude emek sarf etmedim. Hiç bir zaman sınıfımızın birincisi ya da ikincisi hatta yirmincisi olmak istemedim.
Şimdi hayata açılacaksın! Hislerinin değil, düşüncenin adamı olman lazım! Hiçbir şeyi kendimize kader yapmaya hakkımız yoktur. Mesuliyetini taşıyacağın fikrin adamı ol! Onu kendi uzviyetinde bir ağaç gibi yetiştir. Onun etrafında bir bahçıvan gibi sabırlı ve dikkatli çalış.
Dedim ya sana, zavallı bir yaratık olan insanoğlunun baş derdi, kendilerine doğuştan bağışlanan özgürlükten sıyrılıp bunu bir an önce başkalarına devredebilmektir.