Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
Bu, kırık ve incecik
Bir veda havasıdır.
Tutuşan ellerimden
Parmak uçlarına değen sıcaklık,
İncinen bir hayatın yarasıdır...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Yabancı gibisin miyop gözlerin kısık
Bana ait ne varsa seni korkutuyor
Sana ait ne varsa hiçbiri benim değil
Belki ölmek hakkımı kullanıyorum
Belki gelmem gelemem beş dakika bekle git
"Küçük kedim
Molozlu sokakların ağır uykusundan gerin
Bilirim ki sen
Bu çöplükten değilsin
Benim gibi garipsin
İkimizin de unuttuğumuz
Kuşları bol
Ağaçları bol bahçelerdensin
Koca duvarlı sokaklarda sıkılmışsın
Ve canından bıkmışsın."
Apansız uyanırsan gecenin bir köründe
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum