Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Güner

Esma Güner
@Esmaguner
Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar.
Ardahan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
15 Haziran
9 okur puanı
Nisan 2023 tarihinde katıldı
Bırakmadılar gönlümde sabır; hân-ı yağmâya döndüm!
Şeyh Sadi Şirazi
Şeyh Sadi Şirazi
Reklam
" Meryem elleri dizlerinin arasında, kanepede yattı, camın önünde girdap gibi dönen, çevrilen tipiyi seyretti. Aklına Nana'nın bir keresinde söylediği bir şey geldi; her bir kar tanesinin. dünyanın bir yerinde haksızlığa uğrayan bir kadının ağzından dökülen bir ah olduğunu.Bütün bu iç geçirmeler gökyüzüne yükseliyor, bulutlar halinde toplanıyor, sonra minicik parçalara bölünüp sessizce aşağıya, insanların üstüne yağıyordu. Bizim gibi kadınların neler çektiğinin göstergesi, demişti.Başımıza gelen her şeye nasıl sessizce katlandığımızın. "
Nutukta büyüttü kurnazlar bizi Ayakta uyuttu cambazlar bizi Batıya peyledi papazlar bizi Kaç kürsüden yalan içtik sayamam.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Her şey zıddıyla kaimdir, o halde varlık da elbette yoklukla ölçülecektir. Varlık çoğaldıkça burada keder, ötede sorgu çoğalacak; varlıktan geçtikçe keder de sual de yok olacaktır. Fuzulî Mecnun'u Hakk'a erdirirken ona şöyle dedirtir: Kurtar beni ıztırâb-ı gâmdan Ver müjde vücûduma ademden -------------------------- Gerçek mutluluk için arada sırada kederlenmek, hayatın hasılatını toplamak adına zaman zaman azaba uğramak, zorluklara maruz kalmak... Ezel ile ebed arasında nefis ile ruhun, günah ile sevabın amansız mücadelesi... İşte yolcunun asıl kimliğini oluşturan, hayat kütüğüne ne sıfatla kaydolunacağını gösteren mihenk...
Allah'ın yolu kaybolmaz. Ama ondan ayrılan veya onu ihmal eden, bir daha doğmamacasına batar. Yolundan ayrılan kaybedecektir, Allah'ın kaybı yoktur.
Reklam
Kur'an... İnsan ona yaklaştıkça hakikate yaklaşmanın büyük mutluluğunu, huzurunu ve heyecanını, aşk ve çoskusunu bulur içinde. Ondan uzaklaştıkça, erdemsizliklerin, büyüklenmenin bataklığına saplanır.
Allah'a inanmanın müjdesini taşımak, bu dünyanın dar ufuklarında boğulan insanlara başka dünyaların da varlığını müjdelemek demektir. Evet, bu dünyada hakkı verilmeyen, öteki dünyada hakkını alacaktır. Bu dünyada zulme uğrayan, öteki dünyada zalimin nasıl cezalandığını gözleriyle görecektir. Bu dünyada putların boyunduruğunda ezilen halklar, öbür dünyada bu putlaştırılan kişilerin çektiklerini gözleriyle göreceklerdir.
Ah, o ne kervandı ki, Hz. Yusuf'u alıp Mısır'a götürdü? Acaba o kervanda hangi sır eri vardı? Çaresizliklerden kurtaran Allah, gizlediği hangi hikmet eri ile kervanı çölleri aştıra aştıra Yusuf'un içinde bulunduğu kuyunun başına çekmişti. Kervanı kuyuya çeken bu susayış, insanlığın bir kurtarıcıya olan susayışının ta kendisi miydi? Kervan, insanlığın özleminden bir demet miydi? Kervan, kurtarıcılardan önce gelen ve hayatlarını alçakgönüllülüklerine gömmüş olanların bir işareti miydi?...
64 syf.
·
Puan vermedi
Fahr-i Kâinât Efendimiz
Fahr-i Kâinât EfendimizOsman Nuri Topbaş
9/10 · 122 okunma
368 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Doğu ve Batı Arasında İslam
Doğu ve Batı Arasında İslamAliya İzzetbegoviç
9.1/10 · 3.490 okunma
Reklam
Büyükbaban "Senden nefret edenler, su üstünde yürüdüğünü gördükleri hâlde bunun yüzme bilmediğin için olduğunu söyler." Derdi. Senden nefret edenlerin durumunun senden daha iyi olduğunu gördün mü hiç? #serialpedar #pedar
"Nereden çıktın karşıma böyle Sitâre Efsaneler dökülüyor gülüşlerinde."
Dilaver Cebeci
Dilaver Cebeci
210 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Evilya Çelebi (1611-1685), kendi söyleyişiyle 51 yıl ara vermeksizin Orta Avrupa ve Balkanlar’dan Kırım ve Kafkasya’ya, Anadolu’dan Mısır ve Arabistan’a kadar uzanan toprakları dolaşmış bir gezgindir. Gezdiği yerlerde gördüklerini, işittiklerini, değişik toplumların yaşam biçimlerini, özelliklerini yansıtan gözlem ve izlenimlerini kaleme alarak Seyahatnâme adlı 10 ciltlik bir dev ansiklopedi yazdı. Kapsamlı bir gezi kitabı olan Seyahatnâme, ayrıca dilinin güzelliği, anlatım gücü, konu zenginliği ve rahat okunuşu ile de Türkçenin en önemli klasikleri arasındadır. Büyük gezginin birçok yazmaları bulunan Seyahatnâme’sinin ilk sekiz cildi 1896-1928 yılları arasında Arap harfleriyle, son iki cildi ise 1935-38 arasında Latin kökenli yeni harflerle basıldı.
Seyahatname
SeyahatnameEvliya Çelebi · Mutena Yayınları · 201413 okunma
400 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
İran’ın başkenti Tahran’da, on yedi yaşındaki Paşa 1973 yazını en iyi arkadaşı Ahmed’le birlikte evinin damında geçirir. Gelecekleri üzerinde konuşur, hayat hakkında yakıcı sorular sorarlarken, bıçak gibi keskin sırlarla ve kabullenilmesi zor gerçeklerle yüzleşirler. Paşa’yı, İran’ın devrime yaklaşılan döneminde, Şah’ın zalimliğiyle yankılanan sokaklarda, çocukluktan yetişkinliğe geçişin, büyümenin sancıları beklemektedir. Şimdi damlar daha karanlık, ama yıldızlar daha parlaktır.
Tahran'ın Damları
Tahran'ın Damları
Mahbod Serajı
Mahbod Serajı
Tahran'ın Damları
Tahran'ın DamlarıMahbod Serajı · Pegasus Yayınları · 2010443 okunma
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fars edebiyatının en büyük şairi sayılan, “Hodâ-yi şi’r” (Şiirin Efendisi) mertebesine çıkarılan Şemseddin Muhammed Hâce Hafız-ı Şirâzi geriye bıraktığı rindane ve lirik şiirleriyle bir çok şairi etkilemiş, şiirin, şairliğin rehberi olmuştur. Hafız, şiirlerinde Hâcû-yi Kirmânî’den, Sadî’den, Selman’dan, Zahîr-i Fâryâbî’den, Nizâmî-i Gencevî’den, Fahreddin-i Irâkî’den, Hayyam’dan etkilendi. Bu şairler arasında Hâcû gazele tasavvuf ve hikmeti, Selman ise estetiği katmıştı. Gölpınarlı’nın ifadesiyle Hafız bu özellikleri kendi gazellerinde birleştirdi. Övgüden pek hoşlanmayan Hafız, bir iki kasidesi müstesna, caize almak için kaside söylemedi. Gazellerinde övdüklerini de öylesine övdü. Bütün Doğu şairlerinde olduğu gibi Hafız’ın şiirlerinde de Yunanî aşk görülür. Hafız’ın şiirlerinde şaraba yapılan övgü sembolik değil, gerçektir. Çok karışık bir devirde yaşayan, pek çok zulme ve haksızlığa şahit olan şair üzüntüsünü unutmak için şaraba hatta esrara başvurur. Hafız Senâî, Attâr, Mevlânâ gibi coşkulu bir sûfî değildir. Tasavvufî şiirleri olmakla birlikte, tasavvufu genellikle bir araç olarak kullanır. İkiyüzlü zahitlerden hoşlanmaz; yeri geldikçe bunlara çatmayı ihmal etmez. Hafız Divanı Türkiye’de Mesnevi ve Gülistan’dan sonra en çok okutulan Farsça eserdir. Daha önce nesir halinde yayımlanmış çevirilerden farklı olarak, Elinizdeki bu kitap Hafız Divanı’nın aslına uygun ilk nazım çevirisidir ve divanın Farsçasını da içermektedir.
Hafız Divanı Cilt 1
Hafız Divanı Cilt 1Hafız-ı Şirazi · Ayrıntı Yayınları · 2011635 okunma
68 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.