Bir insan ne karşılığında tüm benliğini,düşüncelerini, ruhunu, sevdiklerini satabilir?Bu kitap bize bunun cevabını veriyor aslında.Zenginlerin hep zengin kalabilmek için uydurduğu düzende,yalanın,cehaletin ve nefretin içinde hep izlenirken ne kadar süre boyunca 'siz' olarak kalabilirsiniz?Winston'u ve bu baskılarla ve onu izleyen gözlerle dolu dünyada onun ne kadar süre 'buharlaşmadan' yaşayabileceğine birlikte tanık oluyoruz.Bu sırada hayatinda sevdigi tek insan olan Julia ve saygi duydugu O'brien ile tanışır.Bu insanlar ve zenginlerin ayakları altinda ezilen Proleterler onun tek umududur.Okudukça öğreniyoruz,sadece umut yeter mi bu kadar cehaletin,şiddetin,düşüncesizliğin,nefretin olduğu düzeni yıkmaya?İnsanlığını kaybetmiş kabuklar ordusu umut etse ne fayda?