Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülsün Aytaç Akıncı

Yunan askerleri, Türkleri aşağılamak için başta Allah, Peygamber ve Kur’an-ı Kerim olmak üzere bütün kutsallara en ağır hakaretleri etmeye başladı. Bazı Yunan askerleri öfke nöbetine girerek savunmasız Türkleri katletmekten çekinmedi. … Urla civarlarındaki Kuşçular, Kızılcaköy ve Devederesi gibi pek çok köy yakıldı. Güzelyalı, Göztepe, Ispartalı ve Küçükyalı’da kapı kapı dolaşan Yunan askerleri buldukları paraları ve altınları gasp etti. Bazı Yunan askerleri, kapısına dayandıkları köylerden, saldırı yapılmaması karşılığında 500 lira talep etti. Fakat paraları aldıktan sonra saldırmaktan çekinmedi. Bazıları çok daha ileri giderek, gözlerine kestirdiği Türk kadınlarına tecavüz etti. Onlardan biri, evine giren Yunanlar tarafından önce darp edildi. Akabinde çarşafı yırtıldı ve tecavüze uğradı. Yaralı olarak kaldırıldığı hastanede, Angel Wood Gemisi’nin Amerikalı doktoru tarafından muayene edildiğinde gerçek tüm çıplaklığıyla ortaya çıkacak ve Yunan zulmü kayıtlara geçecekti.
Sayfa 243 - Masa KitapKitabı okudu
Reklam
Türk köylüsü de günün birinde böyle olmalıydı. Hakkını böyle savunmalı ve memleketin efendisi olduğunun farkına varmalıydı.
Sayfa 143 - Masa KitapKitabı okudu
“Balkan Savaşı, Türk ordusunun katıldığı bir savaş değildir.” diyordu Mustafa Kemal, “Bu bambaşka bir şeydi, bir bozgundu, fakat Türk ordusunun bozgunu değildi. Hayır, hiç değil. Bu, Türkiye’deki eskinin yıkılması, Türk ordusunun başındaki bilgisiz kumanda heyetinin geri çekilmesiydi. Balkan kuvvetleri bu savaşın sonuçlarını, o dönemde Türkiye’ye hâkim olan şahısların bilgisizliğine borçludur.”
Sayfa 139 - Masa KitapKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Büyüklük odur ki hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için hakiki ülkü ne ise onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır, herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. İşte sen bunda mukavemeti yok eden olacaksın, önüne sonsuz engeller yığacaklardır, kendini büyük değil, küçük, zayıf, vasıtasız ve hiç kabul ederek, kimseden yardım gelmeyeceğine inanarak bu engelleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyük derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.”
Sayfa 64 - Atatürk’ün sözü, Yayınevi Masa KitapKitabı okudu
Türklüğü bütün soyluluğuyla tanımak ve tanıtmak gerektiğini anlamıştı. Bu gerçeğe bütün Türklerin inanması, bununla övünüp kendine güvenmesi için çabalamak gerektiğini ülkü bilmişti.
Sayfa 53 - Masa KitapKitabı okudu
Reklam
Bu dünya böyledir. Bir haber gelir, biri gider, bir haber gelir, biri gelir.
“Her şey bir tek ve aynı şeydir.” demişti yaşlı adam.
Sayfa 59 - Can yayınlarıKitabı okudu
Mutlu olmak için mutsuzluğa ihtiyacımız var. Harekete geçmek için durmaya, bir kâbustan uyanmak için derin bir uykuya, sevmek için yalnızlığa ihtiyacımız var. Kavuşmak için ayrılığa. Tastamamım. Şimdi eylem zamanı.
Sayfa 213 - Doğan KitapKitabı okudu
Alışmak uyduruk bir kelimeydi, zamandı işin özü.
Sayfa 96 - Doğan KitapKitabı okudu
İnsanlardan nefret ettiğinde onları daha iyi tanıyorsun.
Sayfa 212 - Soğan KitapKitabı okudu
Reklam
Tabii ki sosyal medyada paylaşılmayan doğum günü yaşanmamıştır.
Sayfa 17 - Levent ErdenKitabı okudu
Her doğan çocuk dünyaya tertemiz geliyor. Onu biz kirletiyoruz. Hırs ile, vahşetle, mal-mülk derdi ile.
Sayfa 54 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Bu binalar neden bu kadar yüksek? Bu arabalar ne kadar çok. Bu insanların ne kadar acelesi var.
Sayfa 34 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Yılanlar insanlar gibi değil, onlar dostluğu da düşmanlığı da unutmazlar.
Sayfa 34 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.