“Gökyüzü öyle yıldızlı, öyle berraktı ki, onu gören kendine sormadan edemezdi: Nasıl oluyor da böyle bir göğün altında türlü türlü suratsız, kaprisli insan yaşayabiliyor?”
“ Hepimizin geçmişinde yarım yamalak bir gerçeklik ve bolca hayal var. Anlattığımız hikayelerden birbirimizi yarım yamalak tanıyoruz. Hepimiz birbirimizin hikayelerine, hiç sorgulamadan, olduğu gibi inanıyoruz. Bizi bir arada tutan tek şey bu inanç.”
“ Hep kendisi haklı, başkaları haksızdır; oysa yaşamda önemli olan haklı ya da haksız sayılmak değil, ilerlemek ve başkalarının ilerlemesine katkıda bulunmaktır. “
“ Bir başkası değil de kendim olmayı istediğim için ben çok sık ‘hayır’ dedim.
Hayır diyerek başkalarından uzaklaşırız, kurallara karşı çıkar, yalnızlıkla baş başa kalırız. Ama tüm bunların karşılığında da özgürlüğümüzü kazanırız.”
“Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar.”