Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hale

264 syf.
7/10 puan verdi
Babalar ve Oğullar, Rus edebiyatının 19. asırdaki en önemli eserlerinden biri değildir sadece. O, Rus edebiyatının ilk modern romanı da sayılmaktadır. Turgenyev'in okuru sıkmayan, akıcı anlatım tekniği ve sade diliyle keyifle okunabilecek bu kitabın biraz da konusuna değineceğim. Konunun temeli, demokrat, liberal, derebeyi "babalar"ın ve her türlü otorite ile değer karşısında olan nihilist "oğullar"ın dünyası üzerinedir. -Spoiler İçerir- Her fırsatta nihilizm türküsü çağıran, bölgenin en nihilisti olarak nam salan, esasen yurdun ilk Bolşevikler'inden olan "oğul Bazarov" hiçliğin peşindedir. Kavuşur da buna. Üzücü kısım burası ki Bazarov düştüğü hiçlikte mutlu olamaz. Ve bunu, yanılgısını itiraf ederek ölür. (Seneler sonra gerçekleşen Bolşevik İhtilali hesaba katılınca anlıyoruz ki Bazarov haklıydı.) Diğer nihilist "oğul Arkadiy" ise ferahını, refahını, soyunu, soyluluğunu ve aşkını "hiç"e saymayarak toprağının başına geçip, yuvasını kurup, evinin erkeği, Katya'nın kocişi olup mutlu sona erer. Babalara gelecek olursak... Bazarov'un babası Vasilyev İvanoviç'in hayatı evlat acısı ile kışa dönmüşken; Arkadiy'in babası Pavel Petroviç Kirsanov ikinci baharını yaşar.
Babalar ve Oğullar
Babalar ve OğullarIvan Turgenyev · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202144,9bin okunma
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
Bu kitap okunmalı
Richard Wright'ın çocukluk ve ilk gençlik yıllarına dair bu otobiyografik eserin bu kadar az okunmuş olması hayret verici. Vicdan muhasebesi yaptıran, ufuk açıcı bu kitap okunmaz; iki lafı bir araya getiremeyen sosyal medya fenomenlerinin piyasaya sürdüğü kitaplar (!) okunur! Bravo! (İncelemeye dönüyorum.) Küçük Richard zor bir çocuktur fakat hayatı daha da zordur. Neyse ki günün sonunda baktığımızda, belki de en şanslı Afroamerikalıdır kendisi, Barack Obama'dan sonra. Bir siyahi için "köle" olsa daha rahat edilecek bir dünyadır Amerika'nın güney eyaletleri. Neticede köle sadece efendisine köledir. Ama bir zenciysen bütün beyazlar senin efendindir: Bir "beyaz"a "efendim"siz cümle kuramazsın; onunla, aynı kamu ya da özel kurumda hizmet veya görev alamazsın, aynı çatı altında kalamazsın. Bir beyaz dilerse seni öldürür. Ki "keşke öldürse" dersin, çünkü, yaşamak bunun neresinde?.. Tüm bu dramı ilk ağızdan dinlemek adına mutlaka okumanız gereken bir kitaptır Kara çocuk. Şunu da demeden edemeyecegim: iki asırdır her gün öylesine büyük bir zulmün, durulmaz bir vahşetin yaşandığı toprakların ağaları bize "barbar" diyorlar, medeniyet öğretiyorlar. Yetmiyor, bu eli kanlı, vicdanı kapalı adamlar her yıl, en az bir kere -genelde 24 Nisan'da- bizleri sözde soykırımla suçluyorlar. Congratulations white man! Spoiler içerir burası: Bu Richard'ın babası ne oldu ki? Dürzü, karısıyla iki küçük uşağını koydu gitti başka karıya. Tam "Esra Erol'da"lık olay. :)
Kara Çocuk
Kara ÇocukRichard Wright · E Yayınları · 197133 okunma
108 syf.
10/10 puan verdi
Henüz bitirdim kitabı, hemen buraya yazmak istedim: müthiş bir öykü! Sadece çocuklar için tavsiye edilen bir kitap olduğunu söyleyen halt etmiş. Bence her yetişkinin ihtiyacı olan bir öykü bu. Çünkü yazarın hayal dünyasına girdikçe dank ediyor ki biz yetişkinler, yaş aldıkça hayal eksiltiyoruz. Hayallere ihtiyacımız var. Sonra kitabın konusu... İnsanoğlu dünyaya haddini aşarak bağlanıyor. Aslında hepimiz birer "sarı takım elbiseli adam"larız. İşte bunların idrakıyla yaşamak için bu kitabı okumakta fayda var diyor, herkese tavsiye ediyorum.
Ölümsüz Aile
Ölümsüz AileNatalie Babbitt · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20183,356 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
198 syf.
6/10 puan verdi
Okuru, büyüme sancısı içerisindeki bir genç adamın zihin odalarında gezdiren bir kitap. Bu gezintide kendi ergenliğinizle de karşılaşabilir, utanıp, gülümser ve bugüne şükredebilirsiniz. Edebî bir değeri var mıdır, tartışılır. Fakat dilindeki samimiyet okutturuyor kendini. Kitap hakkında en ufak bir bilgim olmamakla birlikte, kitabın popülerliği merak uyandırdığı için alıp okudum. İtiraf edeyim, fukaralıktan toprakta çalışmaya mecbur bırakılmış küçük çocukların öyküsü gibi dramatik bir konu bekliyordum kitabın isminden dolayı. Ama çok yanıldım, bizim çocuk bir gecede servet yiyen bir fırlama çıktı, evlerden ırak. :) Bir de söylemeden edemeyeceğim, bu kitabı ben yazsam biriniz alıp okumazdınız be! Ama elin Amerikalısı yazınca koştur koştur gidip alıyor, harıl harıl okuyorsunuz. Kendimden biliyorum. :)
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,5bin okunma
112 syf.
8/10 puan verdi
Gün Olur Asra Bedel romanının içinden çıkarılmış bir bölümün kitaplaştırılmış hali. Dolayısıyla pek doyurucu olmadı. Ama Sarı Özek, Kuttubayev, Kazangap, Yedigey, Zarife ve çocukların isimlerini tekrar görmek beni çok mutlu etti. Bu kitap ile, Gün Olur Asra Bedel'de kendisinden haber alamadığımız Kuttubayev'in akıbetini öğreniyoruz. Çok üzülüyoruz. Ne diyelim, Allah belanı versin Tansıkbayev. Bir de Ermek ve Daul her trene koşturuyordu hani? Abutalip'in olduğu tren Boranlı İstasyonu'ndan geçerken bakmadılar bile. Anlamadım. Cengizhan'a Küsen Bulut hikaye ise üzücü. Aferin o buluta, bir ara bizim ülkenin semalarına da gelse keşke. :) Spoiler vermek istedim, o yüzden böyle yazdım. Alın, okuyun siz de, zaten kısacık. Ki sadece girişi için bile okunacak bir kitaptır: Bu yerlerde trenler doğudan batıya, batıdan doğuya gider gelir, gider gelirdi...
Cengiz Han'a Küsen Bulut
Cengiz Han'a Küsen BulutCengiz Aytmatov · Ötüken Neşriyat · 202315,8bin okunma
Reklam
160 syf.
7/10 puan verdi
Kapak fotoğrafına bakmaktan kendinizi alabilirseniz, severek okuyabileceğiniz bir kitap. Yahu Filiz Hoca ne kadar sevimli bir bebekmiş! Dizleri de yaralı gibi görünüyor. :) Sabahattin Ali'nin eşine ve yer yer kızına yazdığı mektupların kronolojik olarak derlenmesi ile oluşturulmuş bu kitabı herkese tavsiye ederim. Neden? Çünkü, bence ne renk
Canım Aliye, Ruhum Filiz
Canım Aliye, Ruhum FilizSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202024,6bin okunma
48 syf.
1/10 puan verdi
Kitap bitti, kapattım arka kapağı ve gözlerim boşluğa daldı. Ben ne okudum, diye sordum kendime. Cevap alamadım. Çevirisi mi kötüydü, başka bir sorun mu vardı, hiç anlamadım. Başka bir yayından tekrar okuyup bir şans daha verecek heves ve cesaretim yok. 4 hikaye bu güzel eylül akşamını çöp etti, gitti.
Bir Köy Hekimi
Bir Köy HekimiFranz Kafka · Aperatif Kitap Yayınları · 20203,668 okunma
90 syf.
5/10 puan verdi
La Casa De Papel... Amiyane tabirle yekten okunacak bir kitap değildir. Bence bu kitaptan önce Gölge Hattı mutlaka okunmalıdır. Çünkü alıntı ve atıf o kadar fazla ki onu okumayan biri Kağıt Evi de zihnen sindirmeden okuyup geçmiş olur. Bunun dışında kitap deliliğe övgü kokusu taşıyor. Kitap istifçiligi çok düşündürücü, insanı kendinden ürkütüyor bu. Elde o kadar kitap varken hala kitap temin etme isteği... Kendimden biliyorum. Kitap okuma hızım kitap satın alma hızıma yetişemiyor. Allah'tan ekonomi kötü, kitaplar pahalı da biraz frenleyebildim kendimi. :) Okuyacaklara keyifli okumalar dilerim. Unutmadan, bu kitap vesilesiyle rahmetli Cem Ersavcı'yı da analım, nur içinde yatsın.
Kâğıt Ev
Kâğıt EvCarlos María Domínguez · Jaguar Kitap · 202012,3bin okunma
496 syf.
9/10 puan verdi
Bu yıl okuduğum en güzel roman. Hacimli bir kitap olmasına rağmen son derece akıcı. Kitaba başladığımda, henüz 40-50 sayfa okumuşken neredeyse bir aylık bir ara vermek zorunda kaldım ve o süreçte Martin Eden'in beni Higginbotham'ın pansiyonunda beklediğini düşündükçe sabırsızlandım. Demem o ki 500 sayfalık bir kitap -ki bendeki baskısı
Martin Eden
Martin EdenJack London · Anonim Yayıncılık · 201692bin okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
Fransız edebiyatı ile aram pek olmasa da böylesi bir şaheserin önünde eğilmemek olmaz. Victor Hugo, daha çok Sefiller ile öne çıksa da bu, Bir İdam Mahkumunun Son Günü'nü asla geri plana atmaz. Monolog tekniğini sıkıcı bulan ben, "Bile bile böyle trajik bir konu okunur mu?" diyen ben halt etmişim. Zira -sanırım- malzeme ne kadar kötü olursa olsun, mutfak ne halde olursa olsun, işin başına ustası geçmişse tamamdır. O ustanın yaratacağı ürün tadından yenmiyor. Hugo, o usta işte. Okurken sizi neler bekliyor, buna değineyim. Sayfaların içine sirayet ediyorsunuz, neredeyse o mahkum siz oluveriyorsunuz; bunalıyor, sıkılıyor, ölmek istemiyorsunuz. Sonra, çokça sorguluyorsunuz. Biz bugün "idam isteriz" derken, Hugo 1800'lerde buna hayır diyor. Rast geldiği bir idam gösterisine yüzünü çeviriyor, bakmak istemiyor. İnsan düşünüyor, onun yerinde olsam ben bakar mıydım, diye. Çevremdeki herkes bu gösteriyi alkışlıyorken ben de alkışlar mıydım yoksa Hugo gibi buna karşı mı çıkardım, diyor. İdamın insani ve vicdani bir boyutu yok. Yok ama... Cinayetin, tecavüzün vb. var mı, diyor. Sahsen ben düşünüyorum düşünüyorum işin içinden çıkamıyorum. Nasıl bir ceza daha adil olabilir, nasıl bir ceza vicdanları rahatlatabilir, bilmiyorum. Belki siz bu soruların cevaplarını bulabilirsiniz. Yüreğinize dokunacak bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. (Buraları okuyarak kitabı okuyup okumamaya karar verecek okurlar "spoiler" almış olmalarına aldırmaksızın kitabı okusunlar, mutlaka okusunlar.)
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Can Yayınları · 2019121,3bin okunma
Reklam
96 syf.
8/10 puan verdi
Stefan Zweig'ın -okuduklarım arasında- en sevdiğim kitapları arasında ilk üçe girer bu uzun öykü. Konuyu iki cümle ile özetleyecek olsam şöyle derim: Kahramanımız Irene'ye rahat batar ve naneyi yer. Yediği naneden sonra kınanıp dışlanmamak için kendine çizdiği yollar arasında aklınca seçimler yaparken "yaşadığını" fark eder ve daha çok yaşamak ister. İşte böylesi basit bir konuyu Zweig öyle muazzam işlemiş ki okur tüm gerilimi hissedebiliyor satırlarda. (Zweig'ın psikolojik tahlilleri olsun, kadın zihnini bu kadar iyi biliyor olması beni çok şaşırtıyor. Ne diyeyim, helal olsun.)
Korku
KorkuStefan Zweig · Oscar Yayınları · 2020103,6bin okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
Bu kitabı, dilini sevdiğim, yazar-çizer takımından edebiyatçı bir ağabey, kardeşime hediye etmiş. Ben de merak edip okudum. Pişman değilim okuduğuma. Bayağı dikkat çekici hikayeler var. Ama en nihayetinde şu sonuca vardım: ben birine bu kitabı hediye etmem. Yer yer güzel tespitler yapmış yazar, şiirsel bir üslubu da var ki şiir yazsa severek okuyacağımı düşünüyorum. Tabii şiirin konusunun aşk meşk vs olması kaydıyla. Çünkü kendisinin siyasî, dini vb. konulara dair yazdığı, yazacağı bir satırı dahi okuyacağımı sanmıyorum.
Bir Kitap Bir Balta
Bir Kitap Bir BaltaÖmer Faruk Dönmez · İz Yayıncılık · 20181,206 okunma
150 syf.
9/10 puan verdi
2. Dünya Savaşı'nda cephe gerisindeki bir köyün çocuklarının mücadelesini anlatan bu uzun hikaye beni ağlattı. (Bunun öncesinde de Aytmatov'un Yüzyüze eserini okumuştum. Üst üste ağır geldi demek ki.) Çünkü itiraf ediyorum, 2. Dünya Savaşı'na dair o kadar çok yazılmış, çizilmiş, oynanmış eser gördüm ki duyarsızlaştım. Hatta "Ulan, amma ekmeğini yediler şu savaşın da ha!" demişliğim bile var. Lâkin Cengiz Aytmatov öyle bir canlılıkla ve samimiyetle yazmış ki kendimi o harp zamanında, o köyde, o yoklukta buldum ben. Stefan Zweig da savaş karşıtlığını epeyce işlemiş eserlerinde ama ne bileyim Cengiz Aytmatov'un, cephe gerisindeki hayatı anlatışı beni daha çok barışseverliğe itti, çok etkilendim. Yunan Anadolu'ya gelse "enişte" diye boynuna sarılacam, o derece. tövbe estağfurullah. :) Bir de, şunu da demeden edemeyeceğim: çalmayın be. İnsanların mallarını, hayatlarını, emeklerini, ümitlerini ve hayallerini çalmayın. Esen kalın.
Sultanmurat
SultanmuratCengiz Aytmatov · Ötüken Kitapları · 20174,739 okunma
160 syf.
6/10 puan verdi
Çok başka beklentilerle almıştım bu kitabı elime. Trajik bir olay, muhtemelen vuslatsız bir aşkın hikayesini okuyacağım ve ağlayacağım sanmıştım, yanılmışım. "Olay"sız dağılıyor "kişi"ler:) Evet, olaydan ziyade tahlil romanı diyebiliriz. Tanpınar bu eserinde edebi mizahını konuşturuyor, karakterlerinin hikayeleri anlatıyor, kişi analizi üzerinde yoğunlaşıyor. Başta "Hımm, Behçet Bey anlatılacak demek..." dedikten takribi bir 15-20 sayfa sonra hoop Behçet beyimizin dıdısının dıdısının dıdısının dıdısı Agop'u dinliyorsunuz. Ben özellikle Sabri Hoca'nın hikayesini heyecanla okudum. Çok istedim babası ile yüzleşmesini, babasını biraz da rahmetli öz kardeşi ve anası için ağlatmasını ama yapmadı. Tabi Kanal D dizisi değil ki bu twitter'da taglayıp senaryoyu değiştirelim, reytinge oynasın... Velhasıl ben sevdim bu kitabı. Aslında sevmemiştim fakat -birkaç gün oldu bitireli- sindirince, geriye dönüp şöyle bir bakınca "güzeldi bee" dedirtti, ben de şaşırdım. Dipçe: Sabri Hoca ile İsmail Molla'nın sohbetine ne demeli? Abdulhamit için "Hele bir o gitsin de!" demeler falan... Fetocu mudur nedir:)
Mahur Beste
Mahur BesteAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 20196,4bin okunma
400 syf.
10/10 puan verdi
Şu an için favori kitaplarım arasında ilk beşe giren kitaptır. (Çok beğendiğimi bu şekilde ifade edebildim. Yoksa böyle şaheserleri derecelendirmek elbette benim haddime değil.) Utanarak söylüyorum ki 2008'de aldığım bu kitabı ancak bu yıl okuyabildim, geçen yıllara yandım... Ben yandım siz yanmayın alın, çalın, bulun okuyun. (Çalmayın, emek, en az ekmek kadar kutsaldır.)
Gün Olur Asra Bedel
Gün Olur Asra BedelCengiz Aytmatov · Elips Yayınları · 200745,9bin okunma
40 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.