Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

pelin

Geçer nasıl olsa, hep geçiyor, dedi içinden, her şeyin acısı geçiyor. Unutuyor insan. Unutmaktan kolay ne var.
Reklam
Kış bazen bana bir şey hatırlatır. Bir zamanlarki ruh halimi mi, almış olduğum bir keyfimi mi? Tam olarak bilemiyorum. Hava soğuk. İs kokusu var. Kar kokusu. Arkama dönüyorum, duyamadığım bir şeye kulak veriyorum, dilimin ucunda bir sözcük var, söyleyemiyorum onu. Bir huzursuzluk, biliyor musun? Biliyorsun. Ama, adı olmayan her şey adsız kalmalı dersin sen, biliyorum.
Bir hayvana dönüştü, sonunda insanların nasıl davrandığını anlayabilsin diye.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
yakında seksen iki yaşında olacaksın. boyun altı santim kısaldı, olsa olsa kırk beş kilosun ve hala güzel, çekici , arzu uyandırıcısın . elli sekiz yıldır birlikte yaşıyoruz ve ben seni her zamankinden cok seviyorum. sadece benimkine değen bedeninin sıcaklığıyla dolan, kahredici bir boşluk taşıyorum göğsümün tam ortasında yeniden."
Babam, safir bir çakıyla oyulmuş çok güzel bir yaradır yüzümde.
Reklam
“Adı söylenmeyince bir insanın, o insan kendini unuta unuta ölür. Koca bir yılanken salınan benliğim, bir küfenin içinde çöreklenmişken, çoğu zaman gömleğimi değiştirmiş yeni hayatlar kurmaya çalışmışken bütün uğraşım bir anda silinivermişti. Yıllardır hep tellal diye çağırdılar ama bir adım da vardı benim. Bunu kendi kendime unutturduğum için en çok özür diledim kendimden. “
Palyatif toplum hakikati olmayan bir toplumdur, aynının cehennemidir. Umursamazlık hakimdir burada. Eşsiz olanın ortadan kaybolmasına neden olur.
hem sonra, sızımın en şiddetli zamanında bile, en kavurucu yerimi inceden inceye, eskiden dilimi dişlerimle, gülümseyerek kesmeme yol açan o bir çeşit budalaca gururla oyduğum gece saatlerinde bile -irademin alıştığı bu öldürüp bitiren hareketin en güçlü anında bile- hemen hemen bilinçsiz,inatçı bir umut, fırtınadan sarsılmış, karanlık bir şekilde boranın sonunu bekleyen bir bitkinin umudu yok mu? şimdiden güven verici bir tavırla fısıldayıp duran bir ses yok mu : düzelecek. nasıl düzelecek, bilinmez, ama düzelecek. ölümden başka her derdin çaresi bulunur. sadece huzursuz yaşamanın, her gün acı çekmenin alışkanlığı, bu edilgen alışkanlık bile bir ilaç,saatleri düzenleyip tatlılaştıran bir ahenktir..."
Reklam
Bir kitaba verilmiş en güzel ad, bence “ bilinçli olma bedbahtlığı”. Bunu yazan bir Alman, kitap iyi değil; ama adı, benim hayatımı özetleyen formül. Bütün yaşamım boyunca aşırı bilinçli olduğumu zannediyorum ve hayatımın trajedisini oluşturan da bu.
Karanlık sükûnda ikamet eder, sükûn yokluğa yakındır.
"İnsan yaşarken kendi hayatının farkına varamıyor, ses gibi, aradan bir süre geçtikten sonra anlaşılır hale geliyor ancak. "
Ben unutmam ama, Tante Rosa’nın öldüğünü bir ben unutmam. Onu o dehlizden ben soktum çünkü. O Rosa ki her dehlize sokulabilir. O Rosa ki istenirse yaşar ve ölür. O Rosa ki şu şartlarda da bu şartlarda da yaşar. O Rosa ki acıklı da gülünç de olabilir. O Rosa ki ne bir nokta ne de bir virgüldür. O Rosa ki başkası tarafından verilmiş bir ad, başkası tarafından çektirilmiş acılardır. O Rosa ki beceriksizliklerde ısrardır. O Rosa ki kimseye bir şey öğretemeyip, kimseden bir şey öğrenmeyendir. O Rosa ki düşünde kendi cenazesine gelenleri görüp kendi ölümüne ağlar. Onlar ki hep kendi ölümlerine ağlarlar, kendi yalnızlıklarına, kendi kadersizliklerine ağlarlar. İşte bütün onları, o Rosa ile birlikte öldürdüm. Noktayı koyup düğümü çözmek için.
Her şey özlenebilir. Her şey tutku konusu olabilir. Her şey aynı ölçüde kutsal ve aynı ölçüde aşağılık olabilir.
221 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.