Var olanın yokluğuyla savaş.... Sadece bir şaheser değil yaşama yön verecek yaşamı anlamli kılacak bir eser. Sabahattin Ali'nin sadece sosyal medya mecralarinda kullanıldığı bir dönemde Sabahattin Ali'yi anlayarak okumak ayrıcalıktır.
Hangi kitabını okursam okuyayım nasıl bittiğini anlamıyorum büyük bir zevkle büyük bir heyecanla kitabın sonunu görüyorum. Emrah serbes sonunda t yok. Bize görmediğimizi değil görmek istemediklerimizi gösteriyor gözümüze soka şoka..
Ali abi diye başlasam daha doğru çünkü anlattıkları ile yaşamı ile bizden biri. Aklımdan çıkmıyor hiç şu cümle ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil.....
Didem madak hiç bir zaman kendini bu dünyaya ait hissedemedi. Bu hisleri ahlar ağacı ve grapon kâğıtları adlı eserlerinde net bir şekilde görüyorum. Didem madak bu dünyaya ağır gelen biri hiç şüphesiz.
Hastalikla yıpranan bir beden, özlemek ile çırpınan bir yürek... Ama en çok dikkatimi çeken şey ise ona iyi gelmeyeceğini bilmek onu koşulsuz sevmekten başka birşey yapamayacağını bilerek ondan uzak kalma isteği. Tüm benliğinle istemek istemek istemek ama yanında olmak istememek..
Kitabı okudukça günümüz insanının halini ruhsal durumunu ve geldiğimiz modern canavarlar devrini düşündüm sanki hepimiz bir böcek gibi yaşıyoruz hiç olmadığımız olamayacağımız hallere dönüşüyoruz..
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022223,8bin okunma