Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Erdem

Erdem
@Kitabatutunan
"Çok eskiden rastlaşacaktık." Her şey toz bulutu halindeyken. O zaman belki hayatın olurdum, belki de bir hayatım olurdu!..
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
33 saatte okudu
John Steinbeck'ten okuduğum ikinci eser. Mükemmel bir kalem gücü. Eserde öyle bir hava yaratıyor ki, romanın içindeki gerçekliğe kapılmadan edemiyorsunuz. Kitaplığımda her zaman en baş köşede yerini alacak. Eserde George ve Lennie çok iyi anlaşan iki yakın dosttur. Lennie, George'a göre biraz daha geri kafalı biridir. George her zaman Lennie'nin arkasını kollar. Lennie bir kadın tarafından iftiraya uğrar. Çiftlikte çalışan ikili mecburen başka bir çiftlik ararlar. Lennie'nin aklı kıttır ancak hayvanlara(özellikle tüylü olanlar) ve yumuşak şeylere dokunmayı çok sever. Bazen hayvanları o kadar çok sever ki, severek öldürür onları. Tüylü ve yumuşak şeyleri sevmesi Lennie'nin büyük zaafıdır. Normal bir insandan kat kat güçlüdür.
Fareler ve İnsanlar
Fareler ve İnsanlarJohn Steinbeck · İletişim Yayınları · 2021172,1bin okunma
Reklam
136 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Güray Süngü bu eseriyle insanın gerçeklik algısına sert bir yumruk vuruyor. Beni eserin kurgusuna hapsetti. Christopher Nolan filmi izliyormuş gibi hissettiriyor. Bir gece önce adını dahi bilmediği bir pansiyona gelen bir adam sabah uyandığında hiçbir şeyi hatırlamaz. Kendi adını, geçmişini, pansiyona neden geldiğini bir türlü hatırlayamaz. Kendini arayışına ise pansiyonda görevli Borges Dayı yardım edecektir. Postmodern bir anlayışla kaleme alınan eser. Bu zamana kadar okuduğum en ilginç eserlerin başında geliyor. Eser; sosyolojik, psikolojik, felsefik bir roman.
İnsanın Acayip Kısa Tarihi
İnsanın Acayip Kısa TarihiGüray Süngü · Ketebe Yayınları · 20211,726 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Antik Yunan felsefecisi Sokrates, dönemin ileri gelenleri tarafından dinsizlik ve gençleri yoldan çıkartması suçlamasıyla mahkemeye verilir. Aslında gerçek dindarın sorgulaması gerektiğine dair bir dizi savunma veriyor. Onu, hapisteyken dostları ve öğrencileri ziyarete gelir. Ziyaretler esnasında dindarlık üzerine, yapılması gerekenler hakkında ve ruh hakkında dostlarıyla sohbetler eder. En beğendiğim bölüm ruh hakkında konuştukları bölümdü. Burada, İslam tasavvuf geleneğinin özü diyebileceğimiz ruhun ölümsüzlüğü anlatılıyor. Yunan tanrıları hakkında bilgim olmamasına rağmen hiç sıkılmadan merak içinde okudum.
Sokrates'in Savunması
Sokrates'in SavunmasıPlaton (Eflatun) · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202052,8bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
318 syf.
7/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Emrah Serbes: "Yüz yaşından küçükseniz, bu romanı mutlaka okuyun!" demiş kitap için. Çok da güzel demiş. Bu aralar kitap okurken konsantrasyon kaybı yaşıyordum. Bu kitap ilaç gibi geldi zihnime. Baştan sona roman ironik bir üslupla kaleme alınmış. 100 yaşında ölüme sürekli çelme takan Kurtuluş Savaşı gazisi Ruhi Mücerret'in hayatını okuyoruz. Aslında hayatını okuyoruz demek yanlış bir ifade olacak, çünkü hayatından bir kesiti okuyoruz. Bu kesit biraz eğlenceli biraz da hüzünlü. Sık sık Ruhi Mücerret'in yerine kendimi koydum, kesinlikle yüz yaşına kadar yaşamak istemiyorum. Kendisini şöyle tanımlıyor: "Bendeniz sıcak çatışmadan ziyade, soğumayan acının gazisiyim." Yanlış çağda yaşamanın stresi içinde olan Gazi, ısmarlama siparişle Masum Cici adında birini öldürmeye çalışır. Roman içerisinde ters köşeler, aforizmalar, kapitalist sisteme göndermeler yer alıyor. Kurgudaki rastlantısal tanışıklıklar romana biraz gölge düşürüyor, onun haricinde her şey olması gerektiği gibiydi. Herkese gönül rahatlığıyla tavsiye edebileceğim bir roman. Keyifli okumalar.
Ruhi Mücerret
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,4bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Sanat ve sanatçı arasındaki ilginç ilişkiyi çok güzel anlatmış Balzac. On yıl boyunca uğraşılan bir şaheser nasıl olmalı. Herkese hitap etmeli mi? Yoksa, sanatçı kendi dünyasının gizli kalmış her şeyini bir tuval üzerine kimsenin anlayamayacağı şekilde mi resmetmeli? İşte Balzac bu ikilem üzerinden bizlere güzel bir eser bırakmış. Güzel Gürültücü filmi bu hikâyeden uyarlanmış. Filmle kitap arasında ciddi farklar var. Sanatçı olma iddiasındaki herkesin okuması gerekiyor.
Gizli Başyapıt & Sarrasine
Gizli Başyapıt & SarrasineHonore de Balzac · Karbon Kitaplar · 20203,752 okunma
Reklam
128 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
27 saatte okudu
Dünyanın en büyük yazarlarından Tolstoy'un hayatın anlamını arayışını okuyoruz eserde. İtiraf, cehalet, hiççilik, manasızlık... Hepsi iç içe geçmiş. İnsan mantığını kullanarak hakikate ulaşabilir mi? Peki hakikat diye bir şey var mı? Bolca sorgulama, iç hesaplaşma, arayış. Herkesin okuması gereken bir eser. Son ana kadar "İslâmiyet'i seçtim." demesini bekledim, olmadı... O, dinlerin içindeki ayinlerin zıtlığına mantıklı bir açıklama bulamadı.
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Ren Kitap · 201823bin okunma
143 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Taşrada ve kainatta, yapayalnız kalmış erkek çocukların hikayesi...
Hikâyeler ilerledikçe edebi değeri yükselen bir eser. Emrah Serbes hemen hemen bütün erkek çocuklarının başına gelmiş veya gelebilecek olayları bize yalansız, dolansız, gerçekçi bir üslupla aktarıyor. Mahalle kültürü; saf aşklar ve çocuk yaştan yetişkinliğe gelecek kaygısı... Hepsi birer yara... Unutulmak istenen ve istenmeyen sayısız hatıra...
Erken Kaybedenler
Erken KaybedenlerEmrah Serbes · İletişim Yayıncılık · 20219,9bin okunma
128 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Olmayan bir şeyi yitirebilmek...
Kitap, Yo-çan adındaki birinin hatıralarını biri tarafından yayınlanmasını konu ediniyor. Kitabın başından sonuna karamsar hâl hiç bitmiyor. Bazen duygularınızı yalnız bu şekilde açığa çıkarabilirsiniz. Yo-çan da bunu yapıyor. Yo-çan bir türlü insan olamamış, karikatürden fırlamış bir karakter gibi maskaralık maskesi takmış birisidir. İnsanlara gerçek hâlini gösterse onlardan iyice uzaklaşacağını bilen birinin ermişliği var üzerinde. İnsan olma kırıntıları belirirken ruhunda, bir ihanet sonucu (aslında bu insalara güvenmenin getirdiği bir ihanet) tamamen kendisini dış dünyaya kapatıp yürüyen cesetten farksız hareket etmeye başlar. Duygu ve düşüncelerinin en yaratıcı olduğu dönem bu yıkıntı sonucu ortaya çıkmıştır. En sonunda kendini tüketmiş ve gerçekten insanlığını yitirmiştir. Yo-çan sürekli Tanrı'ya sorular sorar, Tanrı'ya inanmasa da. Bu da onun çaresizliğini bizlere yansıtıyor. Sürekli neden varolduğunu sorgulayıp intihar girişiminde bulunuyor, bu yönüyle de otobiyografik bir roman özelliği taşıyor. Bütün büyük sanatçıların açık arzusu olan intiharla ölme girişimini gerçek hayatta başaran Dazai'nin bu kitabı okunmaya değer.
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,9bin okunma
208 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Zargana,Tanrı'nın ihanetine uğramış bir çocuk. İnsanlardan ve onların duygularından tiksinip onlara yeni roller verir. Kendine küçük bir dünya yaratır ve yarattığı dünyadaki insanları bazen özgür bırakır ve bazen de yazdığı senaryoları yaşamalarını ister. Hikâye anlatımı diğer okuduğum eserlere göre karışıktı. Yabancı isimler ve onların kısaltmaları, okumayı az da olsa zorlaştırıyor. Ama Hakan Günday'ın kaleminden alınan lezzet yine değişmiyor. Yine ortalamanın üzerinde bir eser ortaya koyuyor. Okurken bazı bölümleri okumakta zorlandım. Realist anlayışın üzerinde natüralist bir hikâye anlatımı vardı. Her şeyi olağan akışında saptırmadan bizlere yansıtıyor. Eserin içinde istemediğiniz kadar trajedi var. Kesinlikle on sekiz yaş üstü için uygun. Hassas kişiler için zorlayıcı bir okuma olabilir.
Zargana
ZarganaHakan Günday · Doğan Kitap · 20137,3bin okunma
175 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Yazarak, içimizdeki, o doğuştan gelen sıkıntıyı atabilir miyiz? Emrah Serbes, denemiş ve atamamış. Hatıralar bazen belli bazen belirsiz bir görünüp bir kaybolur. Emrah Serbes hatıraları karmaşık da olsa bir bütün haline getirmiş -veya getirmeye çalışmış- ve bizlere sunmuş. Yazıları okurken kendimi onunla bütünleştirdiğim çok fazla yer oldu. Ayrıştığım yerler de oldu. Ama onlar oldukça azdı. Galip'in hikâyesi ile unutulmayacak bir sonla bitirmiş kitabını.
Hikayem Paramparça
Hikayem ParamparçaEmrah Serbes · İletişim Yayınları · 20215,2bin okunma
Reklam
167 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Tereddüt ve çaresizliklere...
Kitabın konusu ilgimi çekti ve okumaya karar verdim. Kitapları okurken genelde, daha çok edebi eserleri okurken olayları bir kahraman gibi değil metne tepeden bakan biriyim. Bu sayede metindeki hataları daha net görebiliyorum. Çok nadir bir şekilde kitaplar beni kendi içine çeker. Okurken objektifliğimi yitiririm. Özellikle karakterlere karşı. Bunu nadir yazarlar başarır beni bu duruma sokan, Oğuz Atay ve Tezer Özlü'de çok yaşamıştım. Bu roman da bu duyguyu bana yaşattı. Barış Bıçakçı beni kendi kurgusuna esir etti diyebilirim. Esere gelecek olursam. Türk edebiyatında okuduğum en iyi kitaplar arasına girdi. Dili, kurgusu enfesti. Yazarın kendine ait oluşturduğu hava baştan sona kendini hissettirdi. Metinde hiçbir yapmacıklığa şahit olmadım. Seçilen her kelime özenli ve hikayenin işleyişinde önemli bir yapıya sahip. Bazen psikolojik bazen sosyolojik bazen de tarihi vesikalar sunan roman, benim için kusursuzdu. Eserin anlatıcısı Ender adında bir çevirmendir. Başkaları gibi okuya okuya yazmayı değil okuya okuya yazmamayı öğrenmiş biri. Arkadaşıyla yaşadıkları macera, onun bu fikrini az da olsa değiştirmiş içinde bulunduğu durumu ancak yazarak içinden atabileceğini keşfetmiştir. Çetin ile birlikte aynı evde yaşayan Ender yakın arkadaşının kız kardeşi Nihal'in eve gelmesi ile birlikte içinden çıkılmaz bir aşkın girdabına düşer.
Bizim Büyük Çaresizliğimiz
Bizim Büyük ÇaresizliğimizBarış Bıçakçı · İletişim Yayınları · 20138,1bin okunma
114 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Oğuz Atay'ın diğer eserlerinin aksine bu eserde siyasi bir hava hüküm sürüyor. Bu siyasi hava sizleri ürkütmesin, çünkü edebi havayı yine her zamanki gibi kurmayı başarmış Oğuz Atay. Baş karakterimiz bir devlet üniversitesinde matematik profesörlüğü yapan Server Gözbudak'tır. Eserde bireyin yaşadığı iç çatışmalar Server üzerinden verilir. Eser 80 darbesi öncesinde yaşanan sağ-sol çatışmasını ele alıyor. Üniversite öğrencilerinden biri karşıt görüşlü biri tarafından vurulur. Üniversite öğrencileri, arkadaşlarının cenazesinin üniversite bahçesine defnedilmesi gerektiğini şiddetli bir şekilde isterler. Bu da üniversitede çatışmaların artmasına sebep olur. Server Hoca, gençliğinde sol görüşü benimsemiş. İlerleyen yaşlarında bu ülküsünden uzaklaşmıştır. Öğrenci cenazesi için toplantı yapıldığında etkili bir konuşma yapar ve içten içe geçmişi özlediğini fark eder. Bu davranışını 'eylembilim' olarak adlandırır. Eserde Server Gözbudak'ın yazılarını gün yüzüne çıkaran avukatı Dilâver Kalas'tır. Server yaşadığı anıları anlatırken bazen ben anlatıcı konumunda dünyaya kendi bakış açısını bize yansıtırken; bazen de üçüncü tekil şahıs tarafından olayları anlatır ve kendini anlatırken bir psikolog gibi kendi çözümlemesini yapar. Eserin yarım kalması üzücü.
Eylembilim
EylembilimOğuz Atay · İletişim Yayıncılık · 20205,4bin okunma
168 syf.
·
Puan vermedi
·
19 saatte okudu
Bu kitabı Tezer Özlü'nün düşüncelerini daha iyi kavramak için okudum. Beklentimi karşıladığını çok fazla söyleyemeyeceğim. Tezer Özlü'den okuduğum ilk karamsar olmayan eser bu oldu. Bu eserde benim için yeni olan, eserlerini neden Almanca yazdığını açıklamasıydı. Yaşamın Ucuna Yolculuk ve Çocukluğun Soğuk Geceleri eserlerinin Almanya'da ödül almasına çok sevindim. Yaşarken en azından bir nebze de olsa anlaşılabilmiş. Tarkovsky'nin bir röportajını çevirmesi de benim için çok önemliydi. Sevdiğim bir yönetmenin röportajını okumak keyifliydi.
Yeryüzüne Dayanabilmek İçin
Yeryüzüne Dayanabilmek İçinTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 20193,270 okunma
228 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Alper Kamu'nun başından geçenleri okurken onu, Kinyas ve Kayra'nın çocukluğu gibi gördüm. Alper Kamu, dünyanın en genç, en sıradışı dedektifi. Beş yaşından sonra hayatın ağırlığı omuzlarına çökmüş, hayatının bundan sonra eskisi olmayacağını bilen ermiş biri haline bürünür. Oğuz Atay ve Dostoyevski okuyan bu çocuk, çerez niyetine de Nietzsche okuyor. İşte böyle bir çocuğun yaratıcı dünyasını okumak isterseniz tam size göre. Baştan sona ironik bir üslupla yazılan eser, Kamu'nun rüyalar alemine dalmasıyla üst kurmaca bir eser haline geliyor. Alper Canıgüz kısaca kaleminin gücünü çok iyi kullanmış, kusursuz bir eser meydana getirmiş.
Oğullar ve Rencide Ruhlar
Oğullar ve Rencide RuhlarAlper Canıgüz · Alfa Yayınları · 202010,9bin okunma
168 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kitapta üç tane anlatı mevcut. Eserde asıl önemli anlatı, İbn-i Tufeyl'in Hay bin Yakzan'ı. Çok güzel bir yorumuna denk gelmiştim ve konusunu beğenip okudum. Kitabı okurken sık sık kendimi Hay'ın yerine koydum. O durumda ben kalsaydım acaba aklımı bu kadar iyi kullanabilir miydim? İbn-i Tufeyl, Hay'ın insansız bir adaya düşmesini iki farklı şekilde anlatıyor. İlki anadan babadan doğma bir çocuğun, kan davası sebebiyle bir sepete konulup denize bırakılması, ikincisi ise topraktan kendi kendine meydana gelmesi. İkincisinde evrim teorisinin akıllara gelmesi normal. Darwin'den yıllar önce bunu yazması benim için ilgi çekiciydi. Hay, bir şekilde adaya gelir. Çıplak bir halde gözlerini dünyaya açtığında onu besleyen bir ceylan olur. Hay büyüyüp aklı gelişmeye başladıkça hayvanlar ile arasında farklılıklar olduğunu anlar. Bu saatten sonra kendisinin düşünen bir varlık olduğunu ve diğer canlılardan farklı olması gerektiğini kavrar. Bundan sonra Hay, bir yaratıcı olması gerektiğini düşünür ve Tanrı'yı aramaya başlar. Eserin herkes tarafından mutlaka okunması gerekiyor. Okurken eser ağır gelebilir ama sabırla okumaya devam edin. En güzel eserlerin en zor okunan eserlerden çıktığını unutmadan...
Hay bin Yakzan
Hay bin Yakzanİbn-i Sina · Yapı Kredi Yayınları · 20214,695 okunma
76 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.