Ben sıkı bir Murakami okuruyum. Tanazaki de Murakami’ye göre onun etkilendiği, beğendiği bir yazar. Önce onun referansıyla başladım, meraktan yani. Bu da okuduğum 3. Kitabı. Japon kültürü ve düşünce tarzını öğrenmek güzel geldi bana. Mali durumu oldukça iyi, geçmişinde cinselliğin her türlüsünü fazlaca ve dikkatsizce yaşamış-frengi bile olmuş- ama
artık fiziki sağlığı bozuk bir ihtiyar olmanın sıkıntıları ile boğuşurken bir anda akıl sağlığı ile de ilgili sıkıntılar çıkıyor ortaya. Onu hayata gelinine duyduğu garip cinsel istek bağlıyor… Yaşadıklarını da günlüğüne günü gününe yazıyor. Biz de onun bakış açısından duygularını düşüncelerini okuyoruz. Kitabın sonunda kısa bir bölümde de bakıcısının, doktorunun ve kızının raporları yer alıyor, bu raporlarda bu defa konunun onlar açısından nasıl göründüğünü, nasıl teşhis edildiğini anlıyoruz.
Görüyoruz ki onu kullandığını düşündüğümüz, onun zaaflarını kullandığını düşündüğümüz gelini aslında doktorun da önerisi ile ona hoşgörü gösteriyormuş. Tabii karşılığını da bol bol alıyor.
Huysuz ihtiyar, kızlarından esirgediğini gelinine akıtıyor ona hoş görüsünün karşılığı olarak. Biraz absürd ve ilginç bir kitap, bir Japondan,
Japon toplumunun yapısına ilginç bir bakış açısı.
Çinuçiro Tanazaki’yi okumaya devam edeceğim.
Size de eğer okuyacaksanız
önce Bir Kedi, Bir Adam ve İki Kadın kitabıyla başlamanızı öneririm.