Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lorin ÇELİK

Lorin ÇELİK
@Lorice
6 Nisan
23 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
“Ortaçağdan kalma bir söz vardır ve buna göre eğer bir inişteyseniz ve büyük bir güç tarafından takip ediliyorsanız -ve bu büyük güç gölgenize engel olabiliyorsa- siz de başlı başına bir güç olacaksınız demektir.”495
Reklam
“Yuvaya kavuşmak nedir? Geri dönmek, anımsadığımız yere gitmek içgüdüsüdür. Kişinin ister karanlıkta , isterse gün ışığında olsun, evinin yerini bulma yeteneğidir. Hepimiz eve nasıl döneceğimizi biliriz. Ne kadar uzun sürmüş olursa olsun, yolumuzu buluruz. Gecenin içinden, acayip topraklardan, yabancı kabileler arasından haritasız geçer ve yol boyunca karşılaştığımız tuhaf kişilere sorarız: ‘Yol hangisidir?’ “
Sayfa 314Kitabı okudu
“Ayakkabılarına bak ve sade oldukları için şükret…çünkü birinin fazla kırmızı ayakkabıları varsa çok dikkatli yaşaması gerekir.”
Sayfa 240Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“Cehalet hiçbir şey bilmemek ve iyinin cazibesine kapılmaktır. Masumiyetse her şeyi bilmek ve yine de iyinin cazibesine kapılmaktır”
Sayfa 170Kitabı okudu
“çok fazla şey bilmek, insanı çok çabuk yaşlandırabilir.”
Reklam
“Tanrı gönderir iyi zamanları da kötü zamanları da ama kötü zamanlarda yanıp yakılalım istemez, erkekçe göğüs gerelim ister.”
“sonsuzca yitirilmiş şeyler nasıl özlenirse onu öyle özlüyordum.”
Sayfa 177Kitabı okudu
“Mutlu aşkların tek bir hikayesi vardır, dağılmış aşkların ise birbirleriyle yarışan ve çelişen iki ya da daha fazla versiyonu bulunur. Dağılmış bir aşk, ayaklar altındaki kırık bir ayna gibidir; bu kırık aynanın her bir parçası farklı bir hikaye anlatır. Biri yaşananların ne kadar güzel, bir diğeri ne kadar berbat olduğunu söyler. Şu olsaydı ya da şu olmasaydı her şey başka türlü sonuçlanabilirdi…Bir kere dağıldıklarında hikayeler artık asla uyum içinde bir araya gelip yeniden bir bütün oluşturamazlar. Bütün anlatıların sonuna gelinmiştir; taşıdığımız kabukların, kalkanların, at gözlüklerinin, haritaların ya da pusulaların artık faydası yoktur.”
Sayfa 129Kitabı okudu
“Dikkate değer birtakım olayların meydana geldiği mekanlar, bir duyguyla özdeşleşir. O mekana ilişkin anının iyileşmesi, o duygunun da iyileşmesi anlamına gelecektir ve bazen o yeri yeniden ziyaret etmek o duygunun örtüsünü kaldırmaya yarar. Her aşkın bir manzarası vardır. Bu bakımdan, mekan sadece biz orada bulunduğumuz zaman değil, biz orada değilken de bize sahiptir aslında. Zira, mekan algımızın da kendisine ait bir yaşamı vardır. Bu algının nefes kesici etkisi ile bu etkinin uyandırdığı o güçlü duygu zihnimizde yankılanan birer çağrı gibidir. Bir başka ifadeyle , içimizdeki mekanlar, en az dışımızdakiler kadar mühimdir.”
Sayfa 112Kitabı okudu
“sesinin yumuşaklığı sakinliğinden değil, zalimliğinden geliyordu.”
Reklam
"yoksun et kendini şu dünyadan... ağlamayı öğren...yetmediyse bir daha otur ağla...ta ki ağlamayı belli etmeyinceye kadar...yoksun et kendini dünyadan..."
Sayfa 215Kitabı okudu
"Bana güzel, akıllı, zeki olduğumu söyleyenlere bazen içimden, 'Eee peki sana ne!' diyorum, bazen de kendi kendime soruyorum: güzel olsam bile benden daha güzel olanla karşılaştıklarında ne olacak? Benden daha zekisini, daha dürüstünü, daha üstününü diyelim, bulduklarında beni bir kenara iteceklerse bunun adına neden sevgi diyeceğim ve ben de onlara ben de seni seviyorum diyeceğim. Bu ne kadar ucuz, ne kadar sıradan bir olgu. Yahut da diyelim ki benden üstün olanı buldukları halde, içleri onu çektiği halde, kendilerine tutup (ahlâk adına, vicdan adına her neyse) benimle kalacak olurlarsa da ne kadar büyük bir zül olur benim için! Böyle bir alışverişi nasıl kabullenirim ben? Ben, mutlak olanı, kalıcı ve sürekli olanı isteyebilirim ancak ama mutlak olan diye bir şey var mı?"
tortu / vüs'at o. bener
"Ben zaten hiç beceremedim, hiçbir şey, iç yangını anılar yaratmaktan başka."
Sayfa 159Kitabı okudu
"Okur, edebiyat evini keşfetmek üzere odalarda bir gezinti yapmaya ve mahrem alanları araştırmaya davet edilebilir; bu romandır. Okur evin odalarından birinin penceresinden içeriye bakmaya davet edilebilir; bu kısa öyküdür. Veya okurdan evdeki kapının anahtar deliğinden, odanın sadece bir bölümünü görecek şekilde diz çökerek içeriye bakması istenebilir; bu da küçürek öyküdür."
38 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.