"Şarap içer misin?" diye sordum ona.
"Bilmem sen içecek misin?" diye cevap verdi.
"Benim için gerçekten fark etmez, sen istersen içeriz." diye yanıtladım.
"Dilediğin gibi, nasıl istersen." diye sürdürdü.
"Benim için fark etmez."
"Benim için de."
"Yani içiyor muyuz içmiyor muyuz?"
"Ben içmeyeyim öyleyse" diyerek zinciri kırdı Chloe.
"Tamam, zaten benim de canım istemiyordu." diyerek razı oldum.
"İçmeyelim öyleyse." diye sonuçlandırdı.
"Harika, su içelim o zaman."
Normal ve sağlıklı doğsa da duygusal ihmalkârlık yaşayan bebekler, gelişiminde sıkıntı yaşayabilirler. Büyüyemez ve kilo alamazlar. Bu sendrom "büyüme aksaklığı" ifadesiyle tanımlanabilir. Ölümcül hâle gelebilen bir durumdur. (Sayfa 131'den özetleme)
Biz niye bulaştık bu Suriye davasına Başkomserim? İnsani yardım tamam ama sanki savaşın tarafıymış gibi davrandık. Niye? Ne işimiz vardı bizim Suriye'de?