Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mhmd

Hissetmek... Yalnızca seher vaktini ve gündoğumunu değil, olabilirse Doğa'nın kendisini!
Reklam
Yaşama sevincini ve yaşamın çeşitliliğini tükettiği düşünülen sıkıntı ve bıkkınlıklar, hiç kuşkusuz Âdem kadar eski.
Ne kadar çok ya da az olduğuna ya da nereye olduğuna bakmaksızın, bir gün hasta olurum düşüncesiyle birikim yapmaya, eski bir sandığı ya da duvar alçısının arkasındaki zulayı ya da daha da güvenlisi, duvardaki bir tuğlanın içini tıka basa doldurmaya uğraşırken kendi kendinizi hasta ediyorsunuz.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan sahte yazgısına aldanır, gereksinim diye bir kılıf uydurarak, eski bir kitapta söylendiği gibi, güvelerin ve pasın çürüteceği ve hırsızların girip talan edeceği servetler biriktirmeye çalışır.
“Hayatını geçmişe ya da şimdiye bağlayarak yaşayamazsın" “Bana geleceğinden söz etmelisin"
Reklam
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır Üşüyorum, kapama gözlerini...
Gördüler Yedi cihan, İn, cin, Kaf dağının ardındakiler, Kıtlık da kıran da olsa Gördüler analar neler doğurur
Hem de zeytin ağacı dikerim. Hem de çınar dikerim. Güllüce portakal, allıca kiraz dikerim. Adam diker, insan yetiştiririm.
Memed dağlara çıktı. Memed savaştı. Başına türlü işler geldi. Aç kaldı, susuz kaldı, hastalandı, kaçtı kovaladı ama Mustafa'nın ayakkabısını unutmadı. Ayakkabıyı kimseye ısmarlayıp getirtmedi de, gidip ulu Maraş bedesteninden Mustafa'nın ayakkabısını kendi elceğiziyle alacaktı. Ayakkabıyı almak için Berit dağından ta Maraşa gitti, alıp döndü ve bu ayakkabıyı aylarca bir kutsal emanet gibi yanında taşıdı. "İşte Memed böyle bir Memeddir."
177 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.