Ben sana hep üşüyordum ,
Çünkü kıştım, nakıştım ,bakıştım
İnkar etmiyorum da bunu
Seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım Ve lütfen inkar etme
Sana en çok ben yakıştım
Hem ne olmuş yani kavuşamadıysak?
Birlikte kahkahalar atıp sokaklarda başıboş köpekler gibi gezemediysek.
Yetişemediysek vizyondaki filmlere, vapura binip martıları besleyemediysek birlikte, Ne olmuş yani? Yahu birbirini ayrıyken bile hissedebilen, yarım kalmış ama bitmemiş hikâyelerdeniz biz kadın!
Efsaneyiz biz seninle, en inanması zor mitolojik bir efsanel Hem biz, adına aşk denilen bu duygunun en derin yaşayan şahitleriyiz seninle. Biz olduk zaten kendimiz en acıklı Türk filmleri gibi. Tamam, martıları besleyemedik birlikte belki ya da başıboş gezemedik sokaklarda günün gecenin en alakasız saatlerinde delice ama köpek gibi sevdik be kadın köpek gibi sevdik.
Başka bir insanın hakikati,onun sana açıkladığı şey değil, açıklayamadığı şeydedir. Bu yüzden, onu anlamak istersen, söylediğine değil,söylemediğine kulak ver."İnsan, sustuğu şeyler kadardır ve insan insanı, anlatamadığı yerden anlayabiliyorsa yakındır.
Sanki bin katlı bir apartmanın çatısından aşağı bırakmışım kendimi, düşerken pencerelerden insanların hayatlarını izliyormuşum da senin pencerenden geçerken ağladığıma pişman olmuşum gibi...
Ne bileyim kimse gülüşümden sevmedi beni mesela.Ya da uyandığımda uzun uzadıya geceden kalma mesajlar atmadı. Kimse sırf sesimi duymak içinde aramadı beni. Özlemedi. Hep, ben en çok sevdim.Kimse bunun aksini idda etmedi. Fakat, isterdim bir kerede ben birilerinin kanatlarında olayım, bir kere de başkası sarsın beni. Bir kere de başkası düşünsün benim mutluluğumu.. olmadı. Belkide hiç olmayacak, bilmiyorum. Neyse, artık neyseler neyseleri getirsede neyse.
Bir şeylerden kaçar gibisin. Soluk soluğa ama hiç bir şey anlatmayacağına yemin etmiş gibi Sakinsin gitmek istediğin belli bir yer yok .Ama kalmak istemediğinden artık eminsin .Sadece biraz olsun herkesin ve her şeyin susmasını istemişsin.Kendini duyabilmek için....
Çoğu zaman mesele Tanrı'nın ne olduğu değil, bizim onda ne gördüğümüzdür.Sevgi dolu olanlar merhameti görür,zalim olanlar şiddeti zeki olanlar aklı görür,aptal olanlar kör inancı,alimler bilimi görür,cahiller mucizeyi...
Dostoyeveski diyor ki kimse seni sen olduğun için sevmeyecek; herkes seni ,seni sevmenin onlara ne kadar yakışacağını düşündüğü için, yani kendileri için sevecek ve bu da demek oluyor ki insan böyle yaparak yine kendini sevecek sen hiç sevilmemiş olacaksın hikayenin sonunda ...