Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Mesut

Mesut
@Munzevi1i
"Biraz yağmur kimseyi incitmez..."
Öğretmen
Mersin
293 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
1062 syf.
·
Puan vermedi
İntihar; Sevgiliye Bir Ceza mıdır?
Kitabı severek ve zamana yayarak okudum. Eseri okumadan önce Anna Karenina üzerine yoğunlaşacağını düşünürken 'Anna' ikinci planda kalmış gibi. Eserde aşkın derin ızdırabını, sevginin de bir yere kadar ileştirebileceği yaraları, ruhsal tahlilleri ve sosyete ilişkilerini tabi daha fazlasını görüyoruz. Gelelim karakterlere Anna Karenina
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Yayınları · 201939,2bin okunma
Reklam
464 syf.
·
Puan vermedi
Kitabı okumadan önce yazarımız; "Charles Dickens"i daha iyi tanımak adına Stefan Zweigin kaleme aldığı "Üç Büyük Usta" eseri ile hikayede bahsi geçen Fransız Devrimini daha iyi anlamak adına da "Maria Antoniette" eserini okumanızı tavsiye ederim. Tabi bu eserleri okumadan da kitap okunabilir sonuçta bu eserler ölçüt değildir, sadece eseri daha iyi anlamak adına tavsiye niteliğindedir. İki şehir; Londra ve Paris Londra; güzel günlerin yaşandığı umutların başladığı şehir Paris; acının zirvesi, en dibinde dibi, umutların bittiği şehir Kitabı ilk okumaya başladığınız da nereye varacağınızı kestirmek zor olduğu için başlangıçta bir muamma içindesiniz fakat sonlara doğru kitabı bir solukta bitirmek için can atarsınız. Olayların asıl bağlayıcı noktası Fransız Devrimi öncesi ve sonrası. Devrimin ezilmiş halka vaat ettiklerinin tersi asıl amacı dışına çıkması ve adalet terazisinin tamamen bozulmasının derin etkilerini göreceğiniz bu eserde aşkı, sevgiyi ve fedakarlığı da hissedeceksiniz . İyi okumalar...
İki Şehrin Hikâyesi
İki Şehrin HikâyesiCharles Dickens · Can Yayınları · 202358,6bin okunma
736 syf.
·
Puan vermedi
Gül mü Diken mi?
Kitabı bir solukta bitirdim desem yalan olur. Asıl olan yarıda bırakmamak için direnmem daha doğru olur. Bu tamamen insanın tamamlama istediğinden kaynaklanır. Adını uzun zaman önce duyduğum kitap Gülün Adını ününden dolayı okumaya karar verdim. İçeriği hakkında bilgi sahibi değildim ismi üzerine tahminde bulunsamda yanılmışım. Yazar bir kaç
Gülün Adı
Gülün AdıUmberto Eco · Can Yayınları · 201612,5bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
389 syf.
·
Puan vermedi
Don'un Durgun Aktığı Yok!
(İnceleme spoiler içermez...) Hikaye Kazakların kutsal gördükleri, saygı duydukları ve hayat kaynakları Don Nehrinin durgunluğunun aksine karakterlerine işleyen katı, savaşcı ve mücadeleci ruhunu ortaya dökmekte. Sevginin, tutkunun, aldatmanın ve savaşın acımasız yüzünü Don'da ve Don'un ötesinde yoğun duygularla yaşayacaksınız. . Serinin ikinci kitabını bir yanım okumak istiyor fakat gönlüm başka kitaplara kayıyor.Devam etme konusunda karar veremedim ama ilk kitabı bence okumaya değer karar sizin...
Ve Durgun Akardı Don - 1. Cilt
Ve Durgun Akardı Don - 1. CiltMihail Şolohov · Evrensel Basım Yayın · 20091,370 okunma
143 syf.
·
Puan vermedi
Yeraltı yerüstünden iyidir!
Dostoyevksi bu eserini sürgün hayatı sona erdikten sonra yazmış ve dış dünyayı kendi iç dünyasındaki zıtlıklarla mücadelesini anlatmış. Kitap iki bölümden oluşmakta. İlk bölümü sorgulamalarla ve varolma mücadelesini anlatmakta. Sorduğu soruların cevabını daha sonra samimi bir şekilde açıklamaktadır. Buz dağının görünen kısmından öte görünmeyen kısmına değinmekte ve içindeki saklı tuttuğu her şeyi yüzümüze vurmakta. İnsanlar onu değersiz gördüğü ve bir işe yaramadığını düşündüğünden yeraltını yani kendi iç dünyasına dönmeyi tercih etmektedir. Ona göre yeraltı yerin üstündekilerden iyidir. Aslında tercih edilmiş bir yalnızlık gibi görünsede onun yeraltında mücadelesi, acımasız insanlardan olabildiğince uzak durma istediğinden doğmaktadır. İkinci bölümde ise yaşadığı olayları örneklendirmekte. Yalnızlık, varolma savaşı, değersizleşmenin dibini göreceğiniz gerçekçi bir eser. Okuyucu kendi yaşamından bir parça bulacağı kesin! Dikkat edin sizi de yeraltına çekmesin!
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Doğu Batı Yayınları · 2013128,1bin okunma
Reklam
160 syf.
·
Puan vermedi
Parasızlık sen yok musun sen!
Dostoyevksi'nin ilk yazdığı kitap olduğunu okumaya başladığımda öğrendim. Öğrenmek iyidir, güzeldir, insanı geliştirir ve değiştirir. Dostoyevks'ki de bize fakirliğin insan hayatına etkilerini anlatıyor. Kitapta yaşına almış bir adamcağız ve gencecik bir kızın mektuplaşmaları yer alıyor. Baba-kız ilişkisi gibi görünmekle beraber iki sevgili mektuplaşması gibi de anlaşılabilir. Olaya nasıl baktığınıza bağlı. Yaşlı amca bir mektubunda baba duygusuyla yazdığını ifade ediyor... Yoksulluğun bir araya getirdiği hayatlar tutunacak dal arayan, içlerinde ki boşluğu doldurmaya çalışan insancıklar. (Yazarımız bu tabiri bir defa kullanıyor.) Hayat mücadelesi, yaşam arzusu, çaresizlik sahiplenme ve kaybetme duygusu... Her şeyin sorumlusu para para para!
İnsancıklar
İnsancıklarFyodor Dostoyevski · Akvaryum Yayınevi · 201361,9bin okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
Kitapta yaşamın farklı kesitleri ele alınmış ve olaylara yeni bir bakış açısı getirilmiş. Okuması keyifli birbirinden güzel hikayeler yer almakla birlikte kitabın son hikayesi olan Hasan Boğuldu'nun muhteşem bir filmi de çekilmiş. Mutlaka önce okuyun sonra izleyin...
Yeni Dünya
Yeni DünyaSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202127,1bin okunma
256 syf.
·
Puan vermedi
·
32 saatte okudu
Şeytan senin yüreğinde
İnceleme spoiler ve eleştiri içerir dikkat! Keşke daha önce okusaydım dediğim, severek okuduğum, etkisinde kaldığım, psikolojik tahlilleri çok iyi yansıtılmış güzel bir eser. Karşılaştırmam ne kadar doğru bilmiyorum ama bana Stefan Zweig'in Türkiye müaddili Sabahattin Ali gibi geldi yada tam tersi.(Okuduğum yazarlara göre kıyasla) Hikayemizin
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,4bin okunma
224 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Zaman Yolcusu
Kitabı okuyunca aklıma şu sorular geldi. Tabi sitemim kendime. İğneyi kendime, çuvaldızı da başkasına batırmadan da edemedim. -Zamanı; ne için, kimin için tüketiyoruz? -Zamanı nasıl değerlendiriyoruz? -Sevdiklerimize zaman ayırabiliyor muyuz? -Kaç zaman daha yaşayacağımızı bilmeyen bizlerin, dünyaya fazlaca bağlanmamız  ve sevdiklerimizi ihmal etmemiz bizler için üzücü değil mi? -Modern dünyaya ayak uydumaya çalışan bizlerin sevgiyi, saygıyı merhameti, mutluluğu ne uğruna feda ettiğimizi düşündünüz mü? -Sözde kafa dinlemek için çocukların ellerine verdiğimiz telefonlara, tabletlere bağımlı hale gelen yavrularımızı kendimizden uzaklaştıran, oyun çağında eve tıkayan sahte oyunlarla kandıran bizler değil miyiz? -Tüketim çılgını bizlerin, zaman öldürmek için icat ettiği Avm'lerin aslında bizi tükettiğinin farkında değil miyiz? -Elimizdekilerin kıymetini bilmeyerek hep daha fazlasını isteyen, aç gözlü doymak bilmeyen bizlerin, tüm duygularımızı da tükettiği bir gerçekle yüz yüze gelmek acı değil mi? Birbirimize daha fazla zaman harcayacağımız ve birbirimizin değerini anlayacağımız, birbirimize sevgi bağıyla bağlanacağımız güzel günler görmek ümidiyle... Yunus Emre'nin de dediği gibi; “MAL DA YALAN, MÜLK DE YALAN VAR BİRAZ DA SEN OYALAN!"
Momo
MomoMichael Ende · Kaynak Yayınları · 199665,8bin okunma
456 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitaplar en iyi dostlar
Kitaplar sizden fedakarlık yapmanızı ister, kendilerine verilen değeri görmek ister, sizden bir parça olmak ister, size eşşiz hazinelerinin kapılarını sonsuza dek açmak ister, aslında bunları vermek için sizden sizi ister... Kitapları okudukça bir şey bilmiyormuşuz hissine kapıldığımızda, kitaplarımızla ettiğimiz muhabbetlerin bizi zamanla olgunlaştırdığını, kaliteli birer insan haline getirdiğini unutmamalıyız. Martin Eden'in azmini, hayat mücadelesini, pes etmeyişini, sevgisini, dostluğunu, insanlığını ve daha fazlasını okuyup, yaşamanız dileğiyle...
Martin Eden
Martin EdenJack London · Kaldırım Yayınları · 201790,8bin okunma
Reklam
510 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Taassup
Sloven yazar Vladimir Bartol'un nasıl olurda doğu kültürünü, tarihini ve Hasan Sabbah'ı bu denli iyi anlatabilir diye düşünüyorsunuz. Tabi kitabı yazmadan önce on yıllık bir araştırma neticesinde İran'ı, Alamut'u, Hassan Sabah'ı, Selçukluları ve önemli devlet adamlarını eserinde ustalıkla kullanarak tıpkı Hasan Sabbah'ın ideolosini
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,5bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Yazarın eserini yazdığı dönem olan 1965 yılının en zararlıları arasında televizyonu görmekte, çareyi ise televizyon yerine kitaplarda olduğunu söylemektedir. Özellikle her dediği yapılan şımarık, televizyon karşısında aptala dönen, iş yapmaktan ve konuşmaktan aciz, üşengeç çocukların bu hale gelmesine sebep olan ailelerin, suçu çocukta değil kendilerinde aramaları gerektiğini vurgulamaktadır. Malesef ki günümüzde de teknoloji bilinçli bir şekilde kullanılmadığı müddetçe kafasını bilgisayardan, televizyondan, telefondan kaldırmayan düşünce yoksunu, sorgulamaktan aciz aptal bir nesil yetişmektedir. Bu teknoloji sadece çocuklar da değil yediden yetmişe herkesi kendine esir etmekte, bağımlı hale getirmekte ve günden güne hepimizi zehirlemektedir. Aynı çatı altında yaşadığımız evlerde sohbetten uzak, her birimizin kafasını gömdüğü bir telefon yada gözünü alamadığı bir televizyon bulunmaktadır. Dizilerde ki oyuncuları ailemizden daha çok görür duruma geldiğimiz şu günlerde artık birbirimize vakit ayırmaya ve televizyon izlemek yerine kitap okumaya başlamanın zamanı gelmedi mi? Bizden sonra gelen çocuklarımıza güzel bir miras bırakmak istiyorsak önce kendimizi değiştirmeli, geliştirmeli örnek birer insan olmalıyız. Eski güzel günleri özlemle yad eden bizlerin, güzel günler yaşatacağımız nesiller yetiştirmek dileğiyle...
Charlie'nin Çikolata Fabrikası
Charlie'nin Çikolata FabrikasıRoald Dahl · Can Çocuk Yayınları · 200510,6bin okunma
192 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Stefan Zweiğ'e Sevgilerle
Stefan Zweiğ'i okumaya başladınız mı bırakmıyorsunuz bağımlılık yapıyor desem yeridir. Okudukça okuyasınız geliyor. İnsan betimlemeleri ve psikolojik tahlilleri o kadar güzelki daha güzeli olamaz diyorsunuz. Stefan Zweig'in hikayelerinde büyük çoğunlukla trajedilerle karşılaşıyorsunuz. Karakterler de acıyı, hüznü, korkuyu, heyecanı, tutkuyu, ölümü görüyorsunuz ve bu duyguları yaşıyorsunuz. Olaylar genelde ya bir yolculuk esnasında ya bir savaş öncesi ve sonrasında ya da bir anlık zaman diliminde gerçekleşiyor. Her durumda etkisini derinden hissediyorsunuz. Kitabın bu basımında Amok koşucusu adı altında toplamda 7 hikaye okuyacaksınız. Bunlar; 1.Bir çöküşün öyküsü 2.Madalya 3.Bezginlik 4.Amok koşucusu 5.Ay ışığı sokağı 6.Leporella 7.Leman gölü kıyısındaki olay
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Can Yayınları · 2017111,5bin okunma
378 syf.
·
Puan vermedi
·
24 saatte okudu
Stefan Zweig Hikayeleri
Stefan Zweig'in 10 farklı hikayesini bu kitapta bulabilirsiniz. Hepsi de bir birinden güzel okumaya değer hikayeler. Stefan'ı fazlasıyla seveceksiniz :) 1.Yakan Sır(Yakıcı sır) 2.Korku 3.Seri katil(Amok koşucusu) 4.Kadın ve Manzara 5.Ay ışığı sokağı 6.Bir kalbin çöküşü(Bir yüreğin ölümü) 7.Görünmeyen koleksiyon(Alman enflasyonundan bir alıntı) 8.Leporella 9.Satranç şampiyonu 10.Haç(Madalya)
Hikayeler
HikayelerStefan Zweig · Hece Yayınları · 2016204 okunma
64 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Görünmeyen Koleksiyon
Kitabın içeriği hakkında ipucu verir dikkat! Röprodüksiyon nedir? -Bir sanat eserinin aslına uygun kopyasıdır. Röprodüksiyonu kopyadan ayıran özellik, onun taklit olmayıp, yalnızca özgün yapıtın özgün tekniği dışında bir teknikle yeniden üretilmesidir. İşte bu yüzden kopya sayılmaz. Bilgimizide verdikten sonra gelelim hikayemize; Röprodüksiyon koleksiyoncusu bir adamın görme yetisini kaybettikten sonra yıllarca elindeki koleksiyonun kendi orjinal röprodiksiyon olduklarını sanmasıdır. Bu koleksiyonunu o kadar bağlanmıştır ki görmediği halde koleksiyonun bütün parçalarını ezbere bilecek yeteneğe ve hafızaya sahiptir. Savaş yıllarının ardından durumları iyice kötüye giden kör adamın kızları, babalarının fakirleştiklerini belli etmemek adına adamın değerli koleksiyonun da ne varsa zamanla ihtiyaç halinde parça parça satarlar. Bunu görmeyen babalarına belli etmemek için koleksiyondan aldıkları her bir eserin yerine boş bir kopyasını yerleştirirler. Bu durumdan habersiz olan amcamız ise altmış yıllık koleksiyonunun çok değerli olduğunu,öldükten sonra kızlarına ve eşine miras bırakarak mutlu bir hayat sürmelerini istemektedir. Ne acıdır ki yıllarca orjinal sanat eserlerinin bir benzerini kopyalayan adamın eserleride artık orjinak değil bir kopyadan ibarettir... Tek tesellimiz ise amcamızın bu durumdan habersiz yaşayıp gitmesidir.
Görünmeyen Koleksiyon-Geç Ödenen Borç
Görünmeyen Koleksiyon-Geç Ödenen BorçStefan Zweig · Koridor Yayıncılık · 20193,703 okunma
34 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.