“İnsan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşında dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. Ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür.”
''Çok karışığım. Bir yanım olabildiğince huzursuz ve yorgun. Diğer yanım mucizelere ve düşlerin gerçek olabileceğine halen inanıyor ve heyecanını koruyor. Bu iki yan arasında ben ise eziliyorum.''
“Bazen insan ne yaparsa yapsın belirsizlikler karşısında yenilirmiş. Çabası çaresizliği olur ve gün sonunda ruhu hüzne boğarmış. Geçer sandırır daha fazla acıtırmış. Sahi ya ne zaman diner belirsizliklerle mücadelemiz. Çalışmalarımız, çabalarımız, ağlayışlarımız ve içimize atışlarımız.. peki bunlar da belirsizliğin kilitli kapısı mıdır, anahtarının ne olduğunu bilmediğimiz.!
Kalbimizde beslenen endişe nedir, o da hayatın armağanı, hatanın en güzel silahı mıdır ?
Geçer elbette bütün bu karışıklıklar, karmaşıklıklar.
Geçer sahi de geç mi er mi bilinmez.
Velhasıl ziyadesiyle endişe kaplar kara bulut yüklü kalbi, anlam nedir bilmez o uçurum yönlü beyni.”