Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Rojjek

Rojjek
@Rojjoo
"Işte vapurla gidiyor; biliyorum. Yoksa onu son defa gördüğümü sanır mıydım? İyi. Bu gece arkadaşına olanları yazacak. ' Onu bıraktım' diyecek.' İnsan onunla oldu mu başına daha korkunç şeyler bile gelebilir.' İyi. Gitsin. İleride, üç odalı evinde beni düşünmeyecek mi? Yazık."
Sayfa 110 - Can yayınları
Reklam
Yele verdik ömrü, toz olup gittik.
İnsan çok güzel bir yaratıktır ağam, ağlayan, gülen, seven, hele de seven..
Sayfa 78 - Kürt Rüstem

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bir insan İnce Memed olunca, ince Memedlik insanın sırtında en büyük yüktür. Bir insan İnce Memed olunca başka hiçbir şey olamaz.
Sayfa 546
Bir şeyi, çok alıştığı bir şeyi yitirmişti ya neydi, bir türlü de o yitirdiği şeyin ne olduğunu bulamıyordu.
Sayfa 468 - İnce memed
Reklam
“ Ne yapalım, işte bu günlere de kaldık. Devir döndü Battal ağam, insan azgınlaştı. İnsan insanlıktan çıkıştı. Bundan sonra biz iflah olur muyuz ola? Bundan sonra herkes kendini düşünüyor. Eskiden bir tek insanın tırnağına taş değse, bir oymağın, bir aşiretin, bütün şu dünyadaki insanların yüreğine taş değmiş gibi olur, herkesin yüreği sızlardı. Şimdi ya, herkes birbirinin ölüsüne basıp geçiyor, basıp geçiyor, basıp geçiyor.”
Sayfa 266 - Hürü Ana
“Demir olsaydım çürürdüm, toprak oldum da dayandım, toprak oldum da dayandım, toprak oldum da..”
Sayfa 248 - Hürü Ana
“Böyledir” dedi, değirmenci. “Bir kişi bütün dünyayı sevincine katar da güldürür, ağıdına alır da ağlatır. Böyledir bu. Bir tuhaf yaratıktır şu insanoğlu. “
Sayfa 184 - Değirmenci
Adam yarı uykuda, yarı düşte, bir insan canının ne kadar tatlı, vazgeçilmez olabileceğini, kimi insanların, belki de büyük bir insan çoğunluğunun canlarını vermemek için ne kadar alçalabileceklerini ilk olarak düşünüyordu. İnsan canı bu kadar alçalmaya değer miydi? Ne pahasına olursa olsun insan yaşamını sürdürmeli miydi? Sıtmalar, hastalıklar, zulümler, buyruklar, açlıklar, yoksulluklar insan soyunun yaşama direncini kırmamış, insanoğlu kıyımlardan, aşağılanmalardan, sakatlıklardan, kırımlardan sonra bile yaşamını sürdürmüştü. Bu korkunç güç, bu sonsuz direnç, bu yaşamak için katlanılan en aşağılık durumlar neydi, ne içindi?
Sayfa 15
Köylü milleti ne kadar korkaksa, o kadar yiğittir! Yeter ki sırtını dayayacak bir şey bulsun. Çavdar sapı da olsa olur.
Sayfa 312
Reklam
“Ne demek istiyorsunuz?” diye bağırdı. “Akılsızlar! Şahin de küçük ama vermez avını. Dağlarda bir orduyla çarpışmış, bir koca ordunun canına etmiş de oradan geliyor. Ne pustunuz öyle? Ne umudunuzu kırdınız? Geldi ya... Vayvay köyü dedi de geldi ya. Yetişti imdadımıza. Şahin de küçük ama onunla kartallar dövüşemez. Ocağı batası umutsuzlar!”
Sayfa 297 - Deli Muslu
Çukurova’da çok insan, dağlarda çok insan, dünyada çok insan, az ağa var. Niye öyleyse ağaların başına kartallar gibi çokuşmuyorlar ?
Sayfa 203 - İnce memed
Gün geçirip fırsat verme zamana..!!
Hürü ana.
Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.
Sayfa 149
İnsan hep kendisini yürekli sanır. İçine bir korku düşünce de bunu olağan saymaz. Kahrından ölür, delirir. Neden korkuyorum, diye aklını oynatır. Korku insanoğlunun yüreğine işlemiştir, bunu bilmez. İnsanoğlu salt korkudur, bunu bilmez.
Sayfa 66 - YKY
Bunların böyle hep sevgiyle, birbirlerine kırılmadan dalaşmaları Memedi umutlandırıyordu. Bu iki insanın kurdukları dünya sonsuz bir sevgi bir hoşgörü dünyasıydı. Dışarıdaki gürültü gittikçe büyüyordu. Memed şu iki çocuklaşmış insanı düşünüyordu. “ Bütün insanlar böyle olsalar,’” diye geçirdi içinden. “Bütün insanlar böyle ... Kim bilir ne güzel olurdu şu dünya, şu insanoğlu!.
Sayfa 36 - YKY
Reklam
İnsanların üzerine çok varmamalı. Öldürmeli, dövmeli ama üstlerine çok varmamalı. Donsuz, çırılçıplak köyüne, evine girmesi bir adama ölümden zor gelir. İşte bunu yapmamalı. İnsanlarla oynamamalı. Bir yerleri var, bir ince yerleri, işte oraya değmemeli. Ben Abdi ağadan biliyorum. Yoksa.... korkmalı insanın bu tarafından aşağı görmemeli..
Sayfa 159 - YKY
Önünü alamıyorum bu kör gidişlerin yollarda Herkes bir yere gidiyor önünü alamıyorum Çaresiz direniyorum bu dönüm noktalarında kimse elini uzatmıyor Bir gürültülü yaşamağa gidiyor dünya boşalan bir deniz gibi Bu sesler ormanında kaybolan bir çağ bu. Nereye gitsem hep apartmanlar çıkıyor önüme Alıp başımı duvarlara çarpıyor bu
Damla damla oluşuyor hayat Ölüm kımıl kımıl Duymak kolay Anlatmak değil Her an Farkındayım Az az öldüğümün