Uçurumlar var, var uçurumlar diyorum ben insanla insan arasında, kendiyle kendi arasında, kendiyle başkası arasında. Böylece özleyebiliyoruz, kendimizi, başkalarını.
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha seveceksin.
Kardeşlerim, sevgi eğitici bir güçtür, ancak elde edilmesi zor, aşırı çaba isteyen bir iştir. Çünkü belirli bir an için değil, sonuna kadar sevebilmek gerekir. Gelgeç sevgiyi kim olsa, adi bir cani bile duyabilir..
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Şükrü Erbaş