Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Acemi Okur

İnsanoğlu gerçekten çiğ süt emmiş olmalı, hatta Kutsal Kitap'ta bile yazıyor bu. Yağmurlar dinip de tufanın suları çekildiğinde Tanrı şöyle dedi: "Bundan böyle insanlar yüzünden yeryüzünü cezalandırmayacağım, zira insan yüreğindeki eğilimler daha çocukluğundan itibaren kötüdür.” Tanrı sözünü tuttu mu? Bunu henüz bilmiyorum.
Reklam
Çocuğu nazardan korumak için de olumsuz içerikli isimler tercih edilebilmektedir: Yeni bir çocuğu olan aile sevinir. Ama bunu çekemeyen düşmanları da olabilir. Bunlar nazar edebilirler ve öyle nazarlar vardır ki halk inancına göre çocuğu bir saat içinde öldürebilir. İşte bunu önlemenin yolu çocuğa hoş olmayan, kötü isimler koymaktır...: Sümüklü, Burunsuzca, Çirkin, Çürük, Kirlü, Koduk, Yalancı.
Bebekleri ölen aileler, bu adları tercih ederek ad büyüsü yapmaktadırlar. "Satmak" kökünden türetilen adlarla, bebeğe musallat olan kötü ruhları, bebeğin o aileye ait olmadığına, başkalarına satıldığına inandırarak kandırma hilesi yatmaktadır... Eski Türkler de aynı yöntemi uygulayarak kötü ruhları bebeklerinin değersizliğine inandırıp kaçırtmak için çocuklarına İtalmas, İtboku, Çoçkabay (Domuzbağı) gibi adlar koymuşlardır. Ad büyüsünün bir cephesi de istenmeyen çocukların doğmasını engellemek için konulan Yeter, Döne, Kafiye, Soner, Sonay gibi adlardır.
Sayfa 77 - Satı, Satılmış gibi isimlerin kaynağıKitabı okuyor

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hukuk, Cumhuriyet'in en kalın kolonudur. Adalet, dostlarımıza verdiğimiz gül değil, düşmanlarımızı bile tarttığımız kantardır. Bugün hukuku yıkanlar aslında Cumhuriyet'i çökertiyor.
Sayfa 224Kitabı okudu
Moliere'in dediği gibi, "herkesin içinde rezalet çıkarırsan suç olur, ama gizlice işlenen günah, günah olmaz". Yeter ki suçunuzun, günahınızın kalın bir örtüsü olsun...
Reklam
Başkalarının cehennemi bize cennet görünür. Başkalarının günahları bize uzak. Oysa insan kendi iradesinin eylemlerinin mahkûmudur.
Sayfa 152Kitabı okudu
Bir zamanlar zenginleri ne kadar yakından tanıyorduk. Sosyete dergilerinden kıyafetlerini, takılarını, toplantılarını izliyorduk. Soyadları ağzımıza bir deyim gibi yerleşmişti. Şimdi yeni zenginler sanki koca bir bulutun içinde geziyor. Kim olduklarını anlamaya çalışıyoruz.
Sayfa 110Kitabı okudu
Evet, işin gerçeğine bakarsan, uyanık bir devlet adamı her zaman satacak bir şeyler bulur, çünkü her zaman satılacak bir şeyler vardır, ...
“Mevlüt Doğan, Mevlüt Doğan,” diye yineledi içinden. “Mevlüt Doğan! Bir adamı bu dönemde böyle bir ad ve böyle bir suratla başbakan koltuğuna oturabiliyorsa, gel de anla bu milleti.”
“Türkiye özgür bir ülke, bir demokrasi cenneti,” dedi: “Her şeyini satabilir, donunu bile.”
Reklam
İnsanın bir kâğıt para üstünde resminin bulunması da tuhaftı; insanın kendisi de bir bakıma biraz para oluyordu böylece!
Büyük bir olasılıkla aşkla kıskançlık aynı anda doğuyor, aşkı ortaya koyan kıskançlıktır.
Çünkü insanlar, hiçbir anlamı olmasa da konuşmayı konuşma olduğu için seviyor. Bir söyleve yarım saat bile dayanamayan insanlar vardır, ama bir kahvede üç saat çene çalar. Konuşmuş olmak için konuşmak, ipe sapa gelmez şeyler söylemek, konuşmaya çekicilik sağlar.
Çocuksuz karı kocalık, yasal bir metres hayatına dönüşebilir, çok düzenli, çok hijyenik, oldukça iffetli, ama sonuçta bekâr.
Kadınlar her zaman, görmeseler de kendilerine bakıldığını ve –bakmadan da görüldüklerini bilirler.
1.043 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.