Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Sevda Öcal

Sevda Öcal
@Sevdafs
3 okur puanı
Şubat 2021 tarihinde katıldı
İnsanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu.
Reklam
İnsan geceleri burada böyle yalnız oturunca ya kitap okuyor, ya düşünüyor. Bazan çok derin düşüncelere dalıyor. Kimse ona bunun böyle ya da şöyle olduğunu söylemiyor. Bazan gördüğü şeyin doğru olup olmadığını bile bilmiyor. Yanında, gördüğü şeyi onun da görüp görmediğini soracak bir başka kişi yok ki. Bilemez. Elinde bir kıstas yok ki. Burada bir şeyler gördüm. Sarhoş değildim. Rüya mı görüyordum bilmiyorum. Yanımda biri olsaydı, uyuduğumu söylerdi bana. O zaman her şey düzelirdi. Ama bilemiyorum.
İnsanın can yoldaşına gereksinimi var. Yanında kimse olmayınca, insan kaçırır. Yanındakinin kim olduğu önemli değil. İnan bana insan çok yalnızlık çekiyor ve yaşamaktan beziyor.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hakikati seviniz, o da sizi sever; hakikati arayınız, o da sizi arar ve üstüne yalan Çin setleri gibi kalın duvarlar örsün, altında kalan hakikat bir ince iniltiyle, bir hafif rüzgar dalgasıyla, herhangi bir küçük işaretle mevcudiyetini bildirir: "Buradayım!" der.
Kenar mahalleler. Birbirine ufunetli adaleler gibi geçmiş, yaslanmış tahta evler. Her yağmurda, her küçük fırtınada sancılanan ve biraz daha eğrilip büğrülen bu evlerin önünden her geçişimde, çoğunun ayrı ayrı maceralarını takip ederdim. Kiminin kaplamaları biraz daha kararmıştır, kimini şahnişini biraz daha yumrulmuştur, kimi biraz daha öne eğilmiş, kimi biraz daha çömelmiştir; ve hepsi hastadır, onları seviyorum; çünkü onlar da kendimi buluyorum; ve hepsi iki üç senede bir ameliyat olmadıkça yaşayamazlar, onları çok seviyorum; ve hepsi, rüzgârdan sancılandıkça ne kadar inilderler ve içlerinde ne aziz şeyler saklarlar, onları çok... çok seviyorum. Eşiklerinde soluk yüzlü, çıplak ayaklı ürkek ve sessiz çocukların, ellerinde ekmek kabuğiyle ve çerden çöpten yapılmış oyuncaklarla, ağır ağır, düşünerek ve gülmeden oynadıkları bu evlerin arasında kendi evimi ararım ve adeta güç bulurum, çünkü bunların hepsi benim evim gibidirler.
Sayfa 15 - ÖtükenKitabı okudu
Reklam
Peki, arkadaşı olmayan bir kız ne yapardı? Tabii ki doğruca kütüphanenin yolunu tuttum.
Sayfa 499Kitabı okudu
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. . Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti. Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık.
Sayfa 416 - Doğan Egmont Yayıncılık