Offf bu nasıl bir eserdir böyle tanrım!!! Okurken nefes alamadım.. kalbimin ritmi bozuldu.. öfkelendim ve gün geçtikçe stefen kolik mi oluyorum... nasıl psikolojimi alt üst etti bu kitap,, adeta çılgına çevirdi...Satranç, Zweig'ın psikolojik birikimini bütünüyle devreye soktuğu bir öyküdür ve bu öykünün baş kişileri, tamamen yazarın biyografilerinde ele aldığı kişileri işleyiş biçimiyle sergilenmiştir. Bu metninde, Goethe'nin "klasik öykü kuramı"na bağlı kalan ve bu kuramın temel koşulu olan "duyulmadık bir olayın sanatsal düzlemde işlenmesi" ilkesi doğrultusunda bir anlatı mimarisi oluşturan yazar, olay yeri olarak da New York'tan Buenos Aires'e gitmekte olan bir yolcu gemisini seçmiştir. Bu gemide tamamen rastlantı sonucu karşılaşan üç kişi, yani yeni dünya satranç şampiyonu Mirko Czentovic, sıradan bir satranç oyuncusu olan anlatıcı ve bir zamanlar çok usta bir satranç oyuncusu olan, ama hayli zamandır satrançtan uzak kalmış bulunan Dr. B., öyküdeki "duyulmadık olay"ın aktörleridirler. Ancak "duyulmadık olay", şimdiki zamana değil, fakat geçmişe aittir. Çünkü Dr. B., mükemmel bir satranç oyuncusu olmasını ve ilk maçta dünya şampiyonu olmuştur.