Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Süha Murat Kahraman

Süha Murat Kahraman
@SuhaMurat
Zeynep Demir Kahraman
Zeynep Demir Kahraman
ile evli, bir oğlan babası , tabiatsever, hayvansever, İstanbulsever, köysever,seyahatsever, sanatsever, şiirsever, kalem ile yolculuk yapmayı seven, ümitvar bir ilim talebesi...
Lisans,Hacettepe İİBF,Maliye(mezun) - Anadolu Üni. Açıköğretim Fak. Sosyoloji Bölümü (devam)
İstanbul
Çanakkale
2104 okur puanı
Mayıs 2017 tarihinde katıldı
Elde edebileceğimizden fazlasını istemenin sonucu:
Süha Murat Kahraman

Süha Murat Kahraman

@SuhaMurat
·
09 Temmuz 2017 22:08
"...Asrımızın insanı, kendi iştihâlarının yorgunudur..."
Sayfa 186 - Dergah Yayınları(Epub)Kitabı okudu
Reklam
Her şeyi planlamaya çalıştığımız için değil mi bütün hayal kırıklıklarımız? İhtiyaçların değil isteklerin sonsuz olduğu bir zamanda kim mutlu olabilir, kim yakaladığı huzuru kalbinde tutabilir?
Süha Murat Kahraman

Süha Murat Kahraman

@SuhaMurat
·
16 Eylül 2021 14:04
"Taşköprülüzade, "et-tefekkur fi's-seyr" der. Düşünce, düşünmek, yolda olmak demektir. Yola çıkacağız, yolda bizi ne bekliyor, onu bilmiyoruz. Yani, her şeyi planlayarak yola çıkılmaz..."
Sayfa 151 - Papersense Yayınları(pdf)Kitabı okudu
YOLCUNUN ARAYIŞINDAKİ YOL
İnsan hatalarının anlattığı Mutsuzluğun körelttiği bir beden Nedenini kaybettikçe boşluklaşan Kalbindekiler kadar hayata bir soluk Yaşamakta başkası için veya ölmekte Geçmiş gibi bir feragat zamandan Kavgası kendinden önce tanınan İçinden yargılanır insan önce Mahkumudur değiştiremediği hayatın Ruhu ahlakı kadar özgür Her çevrede yeniden doğan İnsandı ismiyle çerçevelenen İyilikten tutundu her el Fark etmek hayatı yarım kalmadan Gitmek her yolcuya arayışından Savaşa karşıydı, her kendiyle barışık Hürdü, düşüncesinde ikamet eden Toprağa sığmayandı insan Bir ömrü zamana bırakan 15 Nisan 2024

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Akılsız olmuyor, akıl ile de bir yere kadar...
Süha Murat Kahraman

Süha Murat Kahraman

@SuhaMurat
·
21 Kasım 2022 01:53
Mucize
Düşü,masalı,hayali,mucizesi olmayan bir zamanın içerisinde akıl denen, hem miyop hem hipermetrop kılavuzla malumatımızı arttırarak dünyada, sahnede kalmaya çalışıyoruz. Bilgimiz arttıkça bildiğimiz yanılsamasına kapılıyoruz ve dönüp kendimize baktığımızda egomuz bize başka birini gösteriyor, havadan geçilmiyoruz. Aklın almadığını, kimse almayınca meydan fizik dünyaya, mantık çevrelerine kalıyor. Rasyonelitenin ördüğü duvarların arkasında mahsur kalan insan, sesini duyuramıyor. Nereye baksak yaşadığımız tespit edilemiyor. Kuru, tatsız,renksiz bir dünyayı, hayat kabul ediyoruz. Bindik akıl gemisine ve ne yazık ki kendimizden kaçıyoruz. Dünyaya ruhumuzu hapsediyoruz... O sırada bıçak kesmedi. O sırada asa ejderha oldu ve ipleri yedi. O sırada ölü canlandı. O sırada rüzgara yön verildi. O sırada yaralar iyileşti. O sırada hayvanlarla konuşuldu. O sırada gömlek yüze sürüldü ve gözler açıldı. Düşler uyandı, hayaller ufuklara yöneldi. Son kitap okundu ve yola çok önceden çıkmış gemi yolcularını çifter çifter almaya devam etti... 21.11.2022
Ramazan: O'nun sözünü kalplere yeniden duyuran ay
Dünya içinde müslümanlar olarak bir aylığına ahirete hicret etmiştik. Ramazan kalplerimizi bereketlendirmişti. Ruhlarımıza ruhülkuddüs gibi gelmişti. Ramazan ayı ile birlikte orucumuz milyonlarca müslüman kardeşimizin orucu ile çarpıldı. Yeryüzünde münferit bir etki değil muazzam bir iz bıraktı. Doğruluk, erdem, dindarlık ruhu yayıldı. İnananlara nefes oldu, inananları mücahedeye hazırladı, inananlara şükrün, sabrın, iradenin kapısını araladı. İnananlara hürlüğün ancak O'na kullukta olduğunu gösterdi. Hırsın aldatıcılığından inananları muhafaza etti. Malik değil O'nun mülküne ait olduğumuzu anlattı. Bizi kendimize döndürdü. Bizi kendimiz ile buluşturdu. Bize nefsimizi gösterdi. Bize Yaradan'ı yeniden gösterdi. Kur'ân yeniden nazil olmaya başladı hayatımıza. Ruh yeniden buluştu vahiyle inzivasında. Yesrib'in Medine olması gibi yenilenmiştik. Mekke bizi bekliyordu arınmak için,Kudüs bizi bekliyordu, dünya bizi bekliyordu. Fetih bizi bekliyordu. Dünya Mekke gibi fetholunmak istiyordu. İnsanlar akın akın O'nun dinine girmek istiyordu .Yusuf Aleyhissellam'ın ve Resulullah'ın açtığı yol her asırda görülüyordu. Yeryüzündeki bütün zulümlerin dinmesi, bütün inananların tevhitte buluşması duasıyla, Rabbim geçirmiş olduğumuz Ramazan Ayını hakkımızda hayırlı kılsın. Ne ile karşılaşırsak karşılaşalım imandan ve imanın gerektirdiği ahlaktan ayırmasın. Bir dahaki Ramazana daha temiz kavuşmayı nasip etsin, Ramazan Bayramımız mübarek olsun! 9 Nisan 2024
Reklam
Şükür ve Tevekkül'ün Gösterdikleri
"İnanan bir insan bilir ki Allah ona ne verdiyse, masaya hangi yemeği koyduysa, ona hangi işi bulduysa, ne ile meşgul ettiyse bu "kendisi" için en iyisidir ve onun tam olarak bunlara ihtiyacı vardır." diyor Nouman Ali Khan. Bir anlayabilsek bunu ; şükür ve tevekkül hamd eden kulun duasının önünü nasıl açacak! Nasıl dışarıda akıp giden hayattan kulu çekip çıkaracak! "Olanda rahmet vardır" kabulü kula nasıl istikamet verecek! O'nun kuldan istediği hayattaki rahmet, bereket nasıl kendini gösterecek!... Bir anlayabilsek her anımızın kayıtta olduğunu,kusursuz görüldüğümüzü, işitildiğimizi! Bir anlayabilsek her şeyi bilemeyeceğimizi, samimiyetin en büyük dua olduğunu!... 9 Nisan 2024
ZAMAN KOZASINDAN KUL OLARAK ÇIKMAK
Zaman insanın kozası. Ne oluyorsa dünlerde, yarınlarda oluyor. Günlerce, aylarca sürüyor. Yıllara yayılıyor, asırlarca devam devam ediyor. İnsan ölümle geçmişini, doğumla geleceğini kendine bağlıyor. Zamana kendinden bırakıyor. İnsan nicelik olarak bollaştığı, nitelik olarak ise her gün biraz daha yoksunlaştığı bir zamanda. İstiyoruz ve istediğimiz şeylerin bile isteye kölesi oluyoruz. İstememenin, ihtiyaç duymamanın hayatımızda açacağı özgürlükten mahrumuz. İçimiz hazlarla, zevklerle, hırslarla… dolu, dışa kapalı. Yalnızlığımızdan bilgelik değil, bir şey bilmezliğimiz okunuyor yaşamak denilen tekerrürün içinde. Kendimize sınır koymadan büyümeyi, olgunlaşmayı bekliyoruz. Kemalat dairesine giremeden sabırsız,şükürsüz göçüp gidiyoruz. Her şey görünür alanda her şey çok açık belki de o yüzden görülmüyor. Oysa insanın sadece mevcut tanımını reddettip, kendini yeniden tanımlaması gerekiyor. Kul olmak için tövbeyle kozasını yırtması gerekiyor. 7 Nisan 2024
Kalp Değirmeninin Suyu: Yolculuk
Yol refiksiz ne mümkün! Yoldaş bizi yolda tutan, ayaklarımıza güç veren, yüreğimize cesaret dokuyan, yorgunluğumuza sığınak olan, yolculuğumuza şahit olan, yolculuğuna şahit olduğumuz.Bize kendimizi gösteren ,zatında kendimizi bulduğumuz evimiz. Yolcuyuz ve önümüzde yolcularını bekleyen bir ahiret var. İnanmakla açılıyor önümüzde sırat-ı müstakim. Her bir müslümanın kalbindeki nur, aydınlık oluyor kervandakilere. Refik, kimi zaman, Hira'da ne yaşadığını anlamaya çalışan Resulullah'a "O seni asla utandırmaz" diyerek sekinet veren oluyor; hicret yolculuğunda,mağarada ikinin ikincisi, hicretin sıhhati için Resulullah'ın yatağına yatan oluyor, Resulullah'ın ahtini kördüğüm gibi koruduğu oluyor zaman içinde. Yolculukta hep biri oluyordu insanın yanında. Yolculukta, yolculukla doluyordu kalpler. Kalplerdi birbirini gören, birbirine şahit olan, zamanı, dünyayı aşan. Affetmek, sabretmek var, merhamet var yolumuzun üzerinde, şükür var. İnfak var elde ne varsa, vakfetmek var bir hayatı. Genişlik var darlık var ikisini beraber yönetmek var. Dalaleti hidayete, küfrü imana çevirmek var. Yeryüzünü sınırlara ayırmadan önce nefisleri sınırlamak var. Bencillikten, kibirden, hırslardan arınıp vahye teslim olmak var. Ruhu maddeye tutsaklıktan korumak , vahiyle buluşturmak var; dirilmek var… Görülmek var bu hayata, işitilmek, duyulmak, anlaşılmak var. Söz bırakmak var geriye bir ömürden. Ev olmak, şehir olmak var inananlara. Geriye bakıldığında "yaşadı" denilmek var. Hepimiz yolcuyuz bu yolda,hepimiz yol arkadaşı… (Bir İstanbul-Çanakkale yolculuğu sonrası, 06.04.2024)
Dua: Bizi O'nun kapısına götüren yolculuk...
Ey dünyada dost ve düşman ayırt etmeden bütün mahlûkatı rızıklandıran Rahman, Ey âhirette, itaatkâr kullarına hususî ihsan ve şefkatte bulunacak Rahîm, Ey olmuş olanı, olmakta olanı ve gelecekte olacak şeyleri bilen, kendisine kâinatta hiçbir şey gizli kalmayan ve ilmi küçük-büyük, zâhir-bâtın her şeyi kuşatan Alîm, Ey her şeyi yerli yerinde yapan
Şimdi O'nun hangi nimetini inkar edebiliriz?
Yaratıldığını idrak etmekle başlıyor yolculuk. Kulluğumuzu fark ettikçe açılıyor önümüz.İnsan günlük siyasetten, ekonomi-politikten, başkalarının oluşturduğu gündemlerden uzaklaşmadan ne kendi hayatının nasıl yürüdüğünü görebiliyor ne de yıllarca olağan kabul ettiği sayısız olağanüstülüğü. O’nu andıkça arınıyor, arındıkça devam ediyordu yolculuk insan için. Her bir nimet ayrı ayrı hayrete vesile. Dünyaya getirilmiş olmamız bile ayrı bir nimet ayrı bir şükür vesilesi.Alışkanlıklarla örttüğümüz,sırf O’nun için yapılan ibadetlerle bulduğumuz anlamlı güzellikler bunlar. Sünnet anahtarı ile Kitabı açmanın, Kitaba sünnet-i seniyenin gösterdiği yerden bakmaya çalışmanın ödülü ruhun yaşadığı huzur. Yüzyıllar önce yaşanmış ve her müslümanın hayatına değmiş bir hayat Resulullah’ın hayatı.Ona rağmen sünnet her bir müslüman için özel,çok değerli. Ezberlenmiş davranışlar, sözler değil; bir sünnet kadar Peygambere yakın olmak duygusu,hissiyatı düşüncesi, heyecanı diri tutuyor inananın kalbini.İnsan o zaman doğumundan öncesine ölümünden sonrasına bakabilecek cesareti kendinde bulabiliyor. Kendisini ve geçmişini karşısına alabiliyor. Ümidini ve korkusunu sonsuza bağlayıp eminlik gafletinden kurtuluyor. İnsanlık Peygamberin izinden ayrılmakla intihar etmiş,anlıyor. Dirilişin yolunu görüyor. Olmak yolculuğu son nefese,son durağa kadar devam ediyor. 4 Mart 2024
Reklam
DÜŞÜNMEK-DÜŞMEDEN GÖREBİLMEK
Metanın asrındayız. İnsan dahi planların, hedeflerin, programların, vaadlerin üretimi. Her insanın bir şablonu, kalıbı, kabulü var. Niyet ettiğine yönelemiyor insan artık. İnsanın hicreti ne içine ne dışa, yapay zekanın dediğine. Hepimizin suni bir kimliği var, algoritması var, yapay bir kaderi var. Rasyoneliz biz her şeyi akla indirgemiş, aklın
İlim Müzesi Seyirciliğinden Kainat Kitabının Okuyuculuğuna
İyiliği emretmeli insan, iyiliğe uzak olsa da. Kötülükten sakındırmalı, kötülüğün içinde olsa da. İnsanı insan yapanın düşüncesi olduğunu unutmamalı. Tenkit için değil, başkası için değil, nefsini ıslah için okumalı. Zulmetmemek,zulme uğramamak için okumalı. Kardeşlerinin yanında olmak için,onlara sırt çevirmemek , kin tutmamak, onların ayıbını araştırmamak, onlar ile gereksiz rekabete girmemek için okumalı insan ki hırslarını, bencilliklerini, kıskançlıklarını, gururunu, kibrini dökebilsin nefsinden. Kardeşine kendisini gösterebilsin. Betondan, plastikten, ekrandan, bütün suniliklerden arındırılmış bir hayatın kapısını aralayabilsin insan. İnansın kendine, kardeşine. Güven versin. Güveni korusun eşinde, dostunda, komşusunda. Hiçkimseye güvenmeyenlerden uzak tutsun kalbini. Önce insanların arasından güvenin çalındığını, gerisinin hep sonra geldiğini bilsin. Bunların ilim olduğunu, hepsinin hayatın içinde aktığını bilsin. İlmi sergilendiği müzeden, laboratuvar ortamından çıkarsın. Sonsuzluğu ilim ile buluştursun. Kainatın sayfaları arasında kaybolsun,kainatın sayfaları arasında bulsun kendini insan. O'nun adına yaşanmamış bir hayatın aslında hiç yaşanmamış olduğunu anlasın. Hiç yaşanmamış bir hayatla ölüme gitmekten korksun. Ölümünü değil hayatını uzatsın. 03.04.2024
Dünya kadar sev ama dünyayı değil!
Dünya sevgisi bütün hataların başıydı insan için. O yüzden fakirlikten değil, dünyanın içimizde genişlemesinden korkmamız gerekiyordu. Dünya bir sevgili olamazdı kalbimize.Bize dünyanın sevgili görünmesi; eşyanın, evrenin, insanın bizden uzaklaşması demekti. Derinliğin yerini sığlığa, düşüncenin yerini hırsa,tutkulara terk etmesi demekti. Bereketle, kanaatle, iktisatla elde edecek zenginliğin kaybedilmesi demekti. Kalbimiz dünyaya meylederse kalplerimiz O'na olan inancını sürekli ve diri tutamazdı. Hesabı unutmaktı dünya sevgisi, hiç ölmeyecek gibi yaşamaktı. İçinde, kurulu bir düzenden yoksun olmaktı. Kısa vadede alınan lezzetin zamanla eleme, kedere ve hiddete yerini bırakmasıydı. An'ın, anlık yaşamaya dönüşmesi ile geçmiş ve gelecek dallarının zamanımızdan kopmasıydı. Dünya sevgisinden düzeni, intizamı, istikrarı görmeyen aklın tesadüflere, rastlantılara sığınmasıydı. Dünya sevgisinden oluyordu hep kendini yenememek. Susan vicdanların üstünde hep dünya sevgisi vardı. Birbirimizden çok sevdikçe dünyayı, aramıza girdi küskünlükler, kırgınlıklar, yalnızlıklar. Dünyayı sevdikçe azaldı birbirimize güvenimiz. Dünyayı sevmekten birbirimizi sevmeyi unuttuk. Ahireti unuttuk, cenneti,hesabı unuttuk, toprağı,unuttuk, ölümü… Oysa bir gölgelikti dünya biz ona aşık olduk. Sormuşlar kula dünyanın neresini seviyorsun diye,o da demiş ki: Cennete dönüş yolunu. 02.04.2024
Tercih meselesi
O'na uzak bir hayatın içerisinde özgür olmak mümkün değil. Özgürlüğü; iradi seçimlerin,davranışların serbestçe ortaya konması olarak kabul ediyorsak, özgürlüğün "öz" ile ilişkisini reddetmiyorsak,bunun, ancak O'nun istediği bir dünyada ve insan ile gerçekleşeceğini kabul etmek zorundayız. Biz birey olamadık,Batı da kul.
Kadir Gecesi:Kur'an'ın İpine Tutunma Fırsatı
Bugün ruhumuzun zikrini işitebiliyorsak, sesini duyabiliyorsak,bu, oruç ayının bereketi. Orucun ramazan ayında nefse,maddeye karşı taaruza geçmesiyle biz kendimize ulaşabiliyoruz. İslamı yeniden kuşanıyoruz, ebedi bir kimliğe bürünüyoruz. Ezel ile ebed arasında zamanı işleyen,dokuyan bir kul oluyoruz. Sorumluluklarımızı yeniden hatırlıyoruz, sınırlarımızın bilincinde oluyoruz. Fakirliğin veya bir hastalığın dahi O’nu bilmeye, anlamaya, imanımızı korumaya vesile olabileceğini kabul ediyoruz. Zenginlik veya sağlıkta dahi gaflete düşebileceğimizi biliyoruz. Zamana,imkanlara,kulun durumuna göre O’nun bizi koruduğuna iman ediyoruz.Bilmediğimizi, bilemeyeceğimizi biliyoruz. Kitaba sarılıyoruz.”Ne”liğimizi, niçin ve nasıl olduğumuzu, nereden gelip nereye gittiğimizi öğreniyoruz.Bunun şükrünü etmek istiyoruz. Oruç ayı, Kur’an’ı meşale yapıp , sahurlarla, iftarlarla, teravihlerle bizi son on güne getirdi. Bize de Kadir Gecesi’ni aramak kaldı. Dünya kuyusundan, hayatından çıkmak için Kur’an’ın ipine sımsıkı sarılmak kaldı. Tek çift demeden,Ramazan’nın son on gününü Kadir Gecesi’ne erişmiş gibi geçirmek duasıyla…. 29.03.2024
1.674 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.