Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eda

Eda
@Thedsia
Her şeye mantıksal bir açıklama getiremezsin, bir kaç saniyeliğine kendimi mutluluğun keskin sarhoşluğuna bırakıyorum.
2 okur puanı
Mart 2023 tarihinde katıldı
Sabitlenmiş gönderi
Bence aslolan, hangi şekilde olursa olsun, insanın, olabildiğince, kendisini kendi olarak hissedebileceği bir hayatı sürdürmeyi gerçekleştirebilmesi. Bir yandan da hayatın bir süreç olduğunu, kendimizi her an kendimiz olarak hissetmemizin mümkün olamayacağını, hayatın inişleri ve çıkışları olduğunu kabul ederek. Kendimize başarılı bir hayat ısmarlamaya çalışmanın, kendimizden vazgeçme tehlikesini de beraberinde getireceğinin idrakiyle. Bir şeyi isteyerek ve severek yaparken ulaşılacak sonucun baskısı zaten yaşanmaz, sonucu düşünerek yaptığımızda ise istek kaygıya dönüşebilir. Çünkü çoğu zaman başarı, kendisini şartlı kabul edenlerin ya da vaktiyle şartlı kabul edilmiş olanların, kendilerini kabul edebilmelerinin tek ve mutlak şartı. Üstelik, sonuca ulaşıp kendini başarılı hissettiği anın ardından insanı yeniden boşluğa düşüren ve daha da öteye koşmaya yönelten bir tuzak.
Reklam
Izdıraba gömülmüş bir şehrin dayanılmaz gerçekliğinden kaçmanın, hele de yoksul düşmüş halk için, tek yolu dans.
Şimdi kimseyi düşünmüyorum, sözcükleri bulmak için bile çabalamıyorum. Kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş bir şeyler akıyor içimde: Dokunmuyorum, bırakıyorum gitsin. Sözcüklere bağlanamadığım için düşüncelerim çoğu zaman karma karışık. Belirsiz ve hoş şekiller halinde belirip sonra kayboluyorlar, hemen unutuyorum onları. Bayılıyorum şu delikanlılara: Hem kahvelerini içiyor hem de anlaşılır, inandırıcı hikâyeler anlatıyorlar. Dün ne yaptıklarını sorsanız hiç teklemeden, iki sözcükle anlatıverirler. Bana sorulsa apışıp kalırım. Doğrusu, vaktimi nasıl geçirdiğim uzun zamandan beri kimsenin umrunda değil.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu yaşamdaki tüm iyilikler ve kötülükler yalnızca tutkulara bağlıdır.
Dahası ruhun ayrıca kendi hazları olabilir. Ama bedenle ortak olan hazlarına gelince, bunlar tamamıyla tutkulara bağlıdır, öyle ki bunların en fazla heyecanlandırdığı insanlar bu hayatın zevklerini en çok tadabilenlerdir. Tutkularını iyi kullanmayı bilemedikleri ve talihleri de ters gittiği zaman en büyük acılarla karşılaştıkları da doğrudur. Ama bilgelik de asıl itibarıyla bu hususta faydalıdır, tutkulara hakim olmayı ve onları maharetle kullanmayı öyle bir öğretir ki neden oldukları kötülükler gayet katlanılabilir hâle gelir ve hatta hepsinden sevinç payı bile çıkarılabilir.
Sayfa 132Kitabı okudu
Gülmenin başlıca nedenleri nelerdir?
Dalakları sağlıklı olmayanlar yalnızca daha kederli olmaya eğilimli olmakla kalmaz aynı zamanda ara ara başkalarından daha neşeli olmaya ve gülmeye de daha yatkındırlar. Çünkü dalak kalbe iki tür kan gönderir, daha kıvamlı ve iri parçacıklı olan kedere, hayli akışkan ve ince parçacıklı olan neşeye neden olur. Çoğu kez çok güldükten sonra kendimizi doğal olarak kedere eğilimli hissederiz, çünkü dalaktaki kanın en akışkan kısmı tükendiğinden daha iri parçacıklı olan kalbe doğru onun peşinden gider.
Reklam
Hayatı bu konuda bir yargıda bulunmaksızın öylesine yaşar giderseniz, hayat belirlenimsiz, yüzeysel, rastgele olur ve onun gerçekten sahibi olamazsınız. Böyle düşünmek tehlikeli midir? Kuşkusuz kendini öldürmenin sırf düşüncesi bile tereddüt anında bu yolu tutma tehlikesini barındırır. Ama bunun gibi tehlikelerin olmadığı bir hayat yaşamak zaten hiç yaşamamak gibidir.
İnsanlar seziyorlar mıdır tehlikeyi? Çöküşe karşı koyabilmek için çılgınlar gibi mutluluğun peşinde koşarlar, habire mutluluktan dem vurulması bundandır. Böylece başka bir stres meydana gelir, mutlu olma stresi. İnsanlar mutlulukları için her şeyi yapmaya hazırdırlar, bunun tüm kuvvetlerine mal olduğunu fark etmezler. Nefes alıp veren bir mutluluk değildir, tükenmişliği engellemez, tersine tahrik eder. Pozitif olana, mutluluğa dönük ısrarlı çaba, bu anlamda insanı Burnout’a sürükleyebilir. Oysa kendini mutsuz hissetmek, anlam üzerine düşünmek için, yani vakitlice anlamı sorgulamak için bir vesile olabilirdi. Mutsuz olmanın bizzat bir tür hastalık olarak görülmesinin anlamı nedir, bu bakımdan? Hakikatte hasta olan kimdir? Niçin bir insanın hızlı tesirli ilaçların da yardımıyla bir an evvel “dipten kurtulmak” için her şeyiyle çabalaması gereksin? Niçin kötü hissettiğinde, mümkün olduğunca çabuk “daha iyi hissetmek” için her yola başvurması gereksin? Yönünü yeniden tayin etmek için düşünmesi, hayatında, çevresinde, toplumda yanlış gidenin ne olduğunu ve kuvvetini topladığında doğrusunu yapmak için elinden neler gelebileceğini sorgulaması gerekmez mi?
İnsanın kendi karmaşasını görüp anlaması çok korkunç bir şey.
Sorgulamaya başlar başlamaz anlamadığımızı hissederiz. Yanıtlamak yerine sorular sormalıyız. Neden her şeyi anlamak isteriz ki? Soruları bir kenara bırakalım. Anlamazsak ne olur sanki? Okurken boş bir sayfa ile karşılaşmak bana keyif verir. İran baskılarında buna sık rastlanır. Kitap okurken önünüze boş bir sayfa çıkıverir. Basılı iki sayfa arasında bulunan bilmediğim şeyleri merak eder, düşünürüm. O sayfada neler olabileceğini hayal etmek tahmin etmeye çalışmak bana büyük zevk verir.
Bazen her şeyi aynı anda hissediyorum diğer zamanlarda hiçbir şeyi hissetmiyorum.
Reklam
Rastlantı daha sonra bana onların anlamını, genellikle öğle güneşinden daha berrak bir biçimde gösterecek ve geçmişteki tereddütlerim karşısında bizzat şaşkına dönmemi sağlayacaktır.
Before Sunset (2004)
İnsanların bir kaçamakları ya da tam bir ilişkileri oluyor; ayrılıyorlar ve unutuyorlar. Mısır gevreğinin markasını değiştirmişler gibi devam ediyorlar. Birlikte olduğum hiç kimseyi unutamam gibi hissediyorum. Çünkü her insanın kendisine has özellikleri vardır; kimseyi kimsenin yerine koyamazsın, kaybedilen kaybedilmiştir. Her ilişki bittiğinde bana zarar verir, hiç tam olarak toparlanamam. Bu yüzden bir ilişkiye girerken çok dikkat ediyorum çünkü beni çok incitiyor.
Eda

Eda

, bir kitap okudu
110 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı
YabancıAlbert Camus
8.1/10 · 111,9bin okunma
Sanırım deliriyorum. Evet. Ben de. Olabilecek en kötü şey değil. Yaprakların ve bir zamanlar öfkeli rüzgarların ötesinde, hava nefes alıyor, kendi solan gölgesinde. Ve? Bu kadar.
Ben ruh halimi dünyaya kötümser açıdan bakmak olarak görmüyorum. Dünya böyle diyorum. Evrim elinde olmadan zeki hayatların sonunda bir şeyi, her şeyden önce bir tek şeyi fark etmelerini sağlar. Ve o bir tek şey de “boşunalıktır”.
63 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.