Kitabın ancak yarısını anlayabilmişimdir. Huzursuz, rahatsız bir insanın bölük parça iç dökmelerini okumuş gibi hissediyorum. Bölümler arasında bir bağlantı yoktu. Bölüm başlangıçları başlangıç gibi değildi. 200 sayfa olmasına rağmen, hacimli kitaplardan daha zor okunur. Anlayabildiğim bazı kısımları ufuk açıcıydı. Sanırım yazarımıza göre kitap okumak dahil her şey anlamsız bir çabadan ibaret. Bu kadar anlamsızlık içerisinde bir kitap yazıp çabalamış olması, her şeyin o kadar da manasız olmadığını gösteriyor sanırım. :)
Bu kadar zorlandığım kitapların 10 üzerinden 8.4 puan alıp yüksek okunma sayılarına sahip olması bir parça üzüyor. Sorun bende sanırım. Lütfen üzerime giriş gelişme sonuç ve karakterler içeren kitaplar atın.
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,3bin okunma
Bu kitabın kim reklamını yaptıysa yüzüne bakılmayan adam Oğuz Atay vakasına dönüştü. Nietzsche de çok okunur ama anlaşılmaz, yüksek okuma oranına ve puanına rağmen bu kitabın da yarısından fazlasını anlayan üç kişi vardır sadece tabi bunda kötü çevirinin payını da yadsımamak gerekir
Tiyatro metinleri ve yazarları hakkında çok bilgiye sahip değilim. Çok az okuduğum bir tür. O yüzden bu incelemede bu güzel kitap hakkında bilgiler -hangi dönemde hangi amaçla yazılmış vs.- veremeyeceğim size. Yalnızca kitabın bana hissettirdiklerinden bahsedeceğim. Vee yazdığım incelemelerin arasını çok uzun tuttuğum için elim ister istemez
Suç ve Ceza gibi derin bir romanın hemen her okuyucuda farklı izlenimler yaratması, farklı yönler çağrıştırması doğaldır. Yazar yoksulluğu ortaya koyarak elbette bir toplum eleştirisi yapıyor. Kitabın zaten baştan sona ana meselesi, Raskolnikov’un esas psikolojik gerilimi, vicdanı ile düşünce ve düşlerinin arasındaki çatışmadır. Kendisini layık gördüğü yerlere ulaşmasına engel olan şey yine kendi vicdan azabıdır, onu kahreden de bu engellemedir. Romanda görülen, inatçı bir kibrin vicdan karşısında parça parça dökülüp tarumar olmasının hikayesidir. Keyifli okumalar...
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022158,9bin okunma
Raskolnikov'un başına gelenlerin vicdanıyla alakası yok. Tefeci kadın onun gözünde hep oksijen israfı bulduğunun kanını emen bir gereksizdi. Raskolnikov'un mahvoluşu cinayeti işledikten sonra bir Napolyon gibi göğsünü gere gere yürüyememesiyle başladı, yani herkes gibi korkak bir bit olduğunu anlamasıyla
Karamazovlar’ı Dostoyevski’nin zirvesine hatta cahilliğimden cüret alarak edebiyat tarihinin zirvesine koyarak başlamak istiyorum. Bu noktada Suç ve Ceza’yı öne atarak itiraz edenler olacaktır ki bana kalırsa bu iddiada bulunanlar henüz Karamazovlar’ı okumayanlardır. Ecinniler de Raskolnikov karakterini şöyle böyle içinde barındırdığından Suç ve
Romanının üzerinden bir yazar bu kadar iyi anlatılabilirdi.Müthiş bir roman ve yazar tahliliydi.Çok begendim gercekten.Cok ta faydalandim.Emeginize sağlık.
Kitapta doktora tezini yazmaya çalışan fakat bir türlü buna başlayamayan Mehmet'in hikayesini anlattım. Yalnızlığı fazlasıyla seven Mehmet hayatı yaşamak yerine izlemeyi tercih ediyor ve bu durumundan da şikayetçi değil hatta hoşnut. Kitapta Mehmet'in evdeki ve meşhur yürüyüşlerindeki duygu ve düşüncelerine tanık oluyoruz. Aşk, felsefe, edebiyat, ahlak, adalet gibi konu ve kavramları sürekli düşünen Mehmet kitabın ilerleyen sayfalarında ünlü aktris Rachel Weisz'e benzettiği bir kıza aşık oluyor.
Kitabı birçok kişiye okuttum ve açıkçası çok beğenildi; akıcı, dolu dolu bulundu genellikle. Mehmet'i çok orijinal bulan da oldu, kendiyle özdeşleştiren de.
Okumanızı isterim; sizin için farklı bir deneyim olacağını düşünüyor, beğeneceğinize inanıyor ve umuyorum.