Onun zevkleri çok sıradan. Dün akşam alacakaranlıkta gittiğimde ağaçtan inmişti ve gölde oynayan küçük, benekli balıkları yakalamaya çalışıyordu. Yeniden ağaca çıkması ve balıkları rahat bırakması için üstüne toprak atmak zorunda kaldım. Acaba onun görevi bu mu? Onun kalbi yok mu? O küçük yaratıklara karşı şefkat beslemiyor mu? Böyle kaba işler için tasarlanmış ve yaratılmış olabilir mi? Öyle görünüyor.
Havva konusunda yanıldığımı anladım. Bahçenin içinde onsuz yaşamaktansa dışında onunla yaşamak daha iyi. Önceleri çok konuştuğunu düşünsem de artık susup hayatımdan giderse ne kadar üzüleceğimi biliyorum. Bizi bir araya getiren ve onun kalbinin iyiliğini, ruhunun güzelliğini öğreten kestaneye şükürler olsun !
Hep o hikaye; kendilerinden bir şey umulan, kendilerine ihtiyaç duyulan adamlar vardır; vazifelerini yapmazlar. Öyle oluyor ki, vazifelerini yapmağa devam edenler de herkesin gözünde aptaldan farklı değiller; adeta aldatılmış gibidirler.