Hayatın içinden, iliklerimize kadar hissettiğimiz bir çok yaşantıdan oluşan harika denemeler. Bir çırpıda okunacak ve okudugumuzda o cok özlediğimiz samimi sohbetleri tattıran lezzetli bir deneyim. Şimdilerde böylesi deneyimleri gerçek hayatı gectim çoğu kitapta, şiirde, şarkıda vs. bulmak bile zor. Kesinlikle okuyun derim. Keyifli okumalar :)
Nasıl yani? Cimri para için sağlığını, zevklerini, hatta dürüstlüğünü feda etmeyi başaracak da biz entelektüel çalışma gibi cömert bir amacı, her gün ona tembelligimizden birkaç saati feda edebilecek kadar sevmeyi başaramayacak mıyız?
Anlayış değişir. Bilgi değişir ama her şey olduğu gibidir. Dünya her zaman yuvarlaktı ama insanlar onun yuvarlak olduğunu iddia ettiği için öldürüldü çünkü diğerleri anlamadılar. Değişen şey anlayıştır, nesnenin kendisi değil.
Not: Spoiler icermektedir.
O adamın üç ayrı fotoğrafına baktım... girişiyle ve "Yaşamım utançla doludur. İnsan yaşamının ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok." Şeklindeki cümlelerle başlayan güncelerde ;
"Sen ne istiyorsun Yozo?" sorusuna cevap veremeyen bir çocuğun ilerleyen yıllarda yanıtlamaya çalıştığı başka sorular....
-Toplum nedir ki? İnsanların çoğulu mu? Bu toplum denilen şey somut olarak nerededir? Yine de her nasılsa, şiddetli, sert, korkutucu bir kavram olduğunu düşünerek yaşamıştım hep. .... Herkes, birey olarak kendisinin korkunclugunu, gizemini, duzenbazlığını, düşkünlüğünü bilsin! gibi dilimin ucuna birçok söz geldi ama...
- Güven dolu saf bir yürek suç mudur?
-Direnç göstermemek suç mudur ?
İnsanlığımı yitirdim.
Artık ben, asla insan değildim.
Şu an ne mutluyum ne de mutsuz.
Sadece her şey geçip gidiyor.
Gibi harika cümle ve sorgulamalar içeren müthiş bir kitap. Yazarın kullandığı dil gerçekten çok güçlü. Her bir satırında insan kendinden izler bulabiliyor. Kesinlikle okunmalı!
Kadınların saygı gördükleri yerde, ilahi güçler mutludur; kadınların hor göründükleri yerde, Tanrı' ya dua etmek bir işe yaramaz. Bir kadının ağzı her zaman saf ve temizdir, akarsudur, güneş ışığıdır. ( sayfa 287- 288)
...ama insanların her zaman annelerinin onları dünyaya getirdiği zaman doğmadıkları, yaşamın onları bir kez daha, hem de sık sık kendi kendilerinden doğmaya zorladığı düşüncesine kaptırdı kendini...sayfa 211