AYRILIK
Tüm umut yollarını kapayan
aşk da bir isyandır.
Nerede kimbilir o fırtına,
beni yüzyıllara savuran
yüzü yırtık kan.
İşlediğim zamansız sevdanın
cılız kemiklerini sayıp,
özgürlük adına soyunuyorum
uykunun karesine aşk kafesimde.
Ey duru bestesini dinlediğim gökyüzü!
Kiminle o ihtiras denizi,
kimi boğuyor dalgalarıyla,
nedir bu uğultu,
Kimdir tanık?
Sussun sularını aşınmış yatağımdan
alıp götüren deli yel,
umarsız dalgaların uzandığı hiçbir kuyuyu bağlamayan
köprünün üstünde
Kral Lear gibi güçsüz ve deli
düşsün elime ayrılık
İstanbul'a göçün iyice ivmelendiği, kimin "yerli" kimin "yabancı" olduğunun pek öneminin kalmadığı bir zamanda yazarın dikkate değer tespitinin olduğu alıntıdır:
"İstanbul'un özellikle fakir ve kuytu semtlerinde halkın dinsel efsaneler, hurafeler, dilekler ve adaklarla karışık garip bir mistiği var. Daha çok kadınların dünyasında genişleyip şekillenen bu mistiği katı, batıcı hatta haris bir fanatizme dönüştürenler İstanbul'un yerli halkından çok, taşradan geçinme hattâ para yapma yırtıcılığı ile gelmiş olanlar. Duru İstanbul Türkçesi konuşanlarda masallara bürünmüş, renkli ama uysal bir mistiklikle karşılaşıyorsunuz. Katı ve hoşgörüsüz, ters bakışlı fanatiklerin ise dili çokcası dışarılıklıya çalıyor."
25 Şubat 1986 günü bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyordu. Oysa hava bir gün önce yazı aratmayacak kadar sıcak ve güneşliydi. 25 Şubat günü Tezer onu seven yüzlerce kişi tarafından Aşiyan'a son yolculuğuna uğurlandı.
""İyi şeyler tesadüfen olmuyor. Vazgeçmediğin sürece iyi bir şey için şansın var demektir." diye Aysun'a anlatıyordu, cümlesine devam ederken aniden Duru'ya dönüp "Ben vazgeçmem, eğer istiyorsam ve değiyorsa asla vazgeçmem." dedi."
Rivayete göre Koca Sinan derin bir tutkuyla aşık olduğu Mihrimah Sultan'a kavuşamamıştır ama ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.Kimi sanat tarihçilerinin iddialarına göre,Mihrimah Sultan adına yapılan külliyelerin duru,gösterişsiz ve asil duruşuna rağmen içinin alabildiğine aydınlık olmasında da Sinan'ın duygularının izleri sürülebilir.
Acaba Sinan Mihrimah Sultan'ın iç güzelliğini bu şekilde mi anlatmaya çalışmıştır?Yine iddialarına göre Sinan'ın Mihrimah Sultan'ın eşi Rüstem Paşa için yaptığı caminin çinileri ve süslemelerinin tüm ihtişamına rağmen diğer bütün yapıların aksine daha karanlık olmasının altında da bu aşkın izleri vardır.