Kant'a göre madde ancak genişleyen ve daralan güçlerin çatışmasıyla ayakta durabildiği gibi insan toplumu da hınç yahut öfke ve korkunun çatışmasıyla kendisini idame ettirebilir.
"Kant'a haksızlık ettiğimi düşünenler, bir filozofun ne olduğunu, yani yalnızca büyük bir düşünür değil, aynı zamanda gerçek bir insan olduğunu bilmeyenlerdir; bir bilginden ne zaman gerçek bir insan olmuş ki?.."
Aptallıkların en büyüğü sağlığını feda etmektir,her için olursa olsun:İş için,eğitim için,şöhret için,terfi için,şehvet ve anlık zevkler için.Ne var ne yoksa,her zaman sağlığın ardından gelmelidir.
Engelleri aşmak, insan varoluşunun en büyük zevkidir.Engeller,harekete geçmekte ve bir şeyler yapmakta olduğu gibi sırf maddi nitelikte olabilir ya da öğrenmekte ve araştırmak gibi düşünsel nitelikte olabilir.Bunlarla mücadele edip zafer kazanmak,insan varoluşunun en büyük zevkidir.
"Kadınların zihinsel olsun bedensel olsun, büyük işler için yaratılmamış olduklarını anlamak için görüntülerine bakmak yeterlidir. Onlar hayatın cefasını yaptıklarıyla değil katlandıklarıyla çekerler - borçlarını doğum sancılarıyla, doğurdukları çocuğu bakıp büyütmeleriyle, sabırlı ve neşeli bir yoldaş (refik) olmaları gereken erkeğe itaatleriyle öderler. Onlar için değildir en yoğun istıraplar ve neşeler, büyük güç ve metanet gösterileri değildir onların payına düşen. Onların hayatı erkeğinkinden daha sakin, daha yumuşak ve daha önemsiz bir şekilde sürmeli ve esas itibariyle ne çok fazla mutlu ne çok fazla mutsuz olmalılar."
(Sayfa 8)
Böyle korkunç bir görüş ile başlaması başta kadınlar olmak üzere herkesi şaşırtıyor ve sayfa 30'a kadar devam ediyor. Schopenhauer'ın kadınlar hakkındaki düşünceleri -kanımca kendi yaşantısındaki problemler ile bağlantılı bir süreç izlemiş. Aksi halde bu kadar zeki bir insanın "yobaz" denecek kadar düşük bir seviye düşünce içerisinde olması normal değil ancak bunu görmezden gelip 31.sayfa itibariyle anlattığı "Cinsel Aşkın Metafiziği"ni okuyun derim. Nokta atışı yaptığı çok fazla konu var. Kitap benim için farklı bir deneyim oldu. İlk kısmını çöpe attım, kalan kısmı duvara astım..