Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İmam Abdullah b. Mübarek'e, ne zamana kadar ilim taleb edeceksin? denildi. O da şöyle cevap verdi: - "Ölünceye kadar. Kim bilir belki de faydalanacağım kelimeyi henüz yazmamış olabilirim."
Rasûlullah'ın (صلى الله عليه وسلم) şöyle dua ettiği rivayet edilmiştir: Allah'ım! Beni yağmur gibi dökülen gözyaşlarıyla rızıklandır. Onlar ki, senin haşyetinden yana, gözyaşları kana ve azı dişleri köze dönmeden evvel şifa vesilesi olsunlar.
Sayfa 480
Reklam
Yahudinin bilinçlisi de böyle oluyor.
Abdullah b. Selam, mübarek yüzünü ilk görüşte: " Şu mübarek yüzde yalan ve hile olamaz." diyerek Müslüman oldu.
Abdullah b. Mes'ûd(ra) şöyle demiştir: "Herkes güzel söz söyleyebilir fakat sadece söyledikleri ile amel eden insanlar mesud olur." [Abdullah b. Mübarek, Kitâbü'z-Zühd, I, 25]
İsmail B. Ubeydullah'tan: Vaktiyle Hz.Davud çok ağladığı için kınanır o da bu nedenle şöyle dedi: "Bırakında ağlama gününden önce, kemikler yanıp sakallar tutuşmadan evvel ve kendilerine emredileni yapan, Allah'ın emirlerine isyan etmeyen şiddetli, katı meleklere benim için emredilmeden önce ağlayayım."
Sayfa 484
Abdullah b. Mübarek hazretlerine "Şehinşâh-ı ulema" derlerdi. İlim ve şecaat, hüner ve sehâvet içinde nazîri yoktu. Tasnifleri meşhurdur. Tevbesinin sebebi: Bir kadına âşıktı. Kışın soğuk bir gecede mâşukasının evinin duvarı altında durdu. Maşuka da duvar üstüne çıkmıştı, birbirlerine karşı hayran olup durdular. Müezzin sabah ezanını okurken, Abdullah yatsı ezanıdır sanıyordu. Gün doğmaya başlayınca bildi ki aşka gark olmuştu. Mâşukası dedi ki; "Ey Mübarek oğlu, utanmaz mısın ki bütün gece sabaha kadar nefsin için ayakta durursun. Eğer imama uymuş olaydın, imam da namaz içinde Kur'an'ı uzataydı melûl olurdun." Abdullah bu sözü işitince içine ateş düştü. Derhal tevbe eyledi. İlim ve Kur'an'la meşgul oldu. Bir mertebeye erişti ki bir gün anasının evinde uyurken anası geldi, gördü ki bir yılan bir nergis dalını ağzında tutmuş, Abdullah'ın sineklerini kışalıyordu.
Sayfa 63 - Hazret-i Şeyh-i Abdullah B. Mübârek
Reklam
Abdullah b. Mübarek [rahmetullahi aleyh] şöyle buyurmuştur: “Gördüm ki günahlar kalpleri öldürür, Günahlara düşkünlük zillete götürür. Günahları terketmek kalplere hayat verir, En hayırlısı nefsine isyan etmektir.”
Sayfa 464 - Beyhakî, Şuabü’l-İmân, 9/422 (nr. 6918)
Salim B. Abdullah'tan: Vaktiyle Nebi (ﷺ)'nin dualarından biride şu idi: Allah'ım! Beni yağmur gibi dökülen gözyaşlarıyla rızıklandır. Onlar ki bana senin haşyetinden yana gözyaşları kana ve azıdişleri köze dönmeden evvel şifa versinler.
Sayfa 480 - İtisam Yayınları
''Günahları terketmenin kalpleri dirilttiğini, Rest çekmenin ise nefsin için fayda verdiğini gördüm. Dini; krallardan, kötülük numunesi hahamlardan ve Ruhbanlardan başka kim ifsat etmiştir. Öyle ki topluluklar, leşlerin içinde beslenmiş, Akıl sahipleri, korktuğunu hissetmişlerdir.'' Abdullah b. el - Mübarek
Sayfa 268 - buruc
Ebu Musa Eşari şöyle demiştir; Dünyadan hüzün veren bir yorgunluk ve beklenen bir fitneden başkasını gözlemiyoruz.
İtisam Yayınları
Reklam
Hasen Basrî şöyle dedi: "Allah'a yemin ederim ki, mü'min dünyada ancak hüzünlü olarak sabahlar. Mü'min nasıl hüzünlü olmasın ki? Allahtan, cehenneme gireceğine dair haber gelmiş, ancak oradan çıkacağı haberi gelmemiştir. Allah'a yemin olsun ki o, hastalıklarla, belalarla, onu öfkelendirecek olaylarla karşılaşacak, kendisine zulmedilecek ama yardım edilmeyecektir. Bunlardan dolayı Allah'tan sevap bekleyecektir. Dünyadan ayrılıncaya kadar sürekli hüzünlü ve korku içinde olacaktır. Ancak oradan ayrıldığında rahata ve ihsana kavuşacaktır." (Müslîm, 18/93; Tirmizî, 9/199)
Sayfa 112 - İtisam Yayınları
Mübârek B. Fedâle'nin Hasen Basrî'den rivayet ettiğine göre Rasûlullâh (صلى الله عليه وسلم) şöyle buyurmuştur: "الدنيا سجن المؤمن و جنة الكافر. "Dünya mü'minin zindanı, kâfirin ise cennetidir."
Sayfa 112
Abdullah b. Mübarek şöyle demiştir: Bir kimse bir isteğini elde etmek istiyorsa sınır boylarında düşmana karşı mücadele edenlerden dua istesin. Çünkü ayette şöyle buyrulmuştur: "Bizim uğrumuzda gayret gösterip çaba sarf edenlere elbette muvaffakiyet yollarımızı gösteririz. Allah iyi davrananlarla beraberdir. " ( Ankebut,69 ) Bu ayette çok ince noktalar vardır. Nefsi ile cihad etmek hidayet vesilelerinden biri olduğu gibi aynı zamanda da hidayetin en büyüğüdür. Allah (c.c) hidayet etmeyi gayret etmeye bağlıyor. O zaman ayetin anlamı şöyle olur: Kişi hidayete ulaştıktan sonra mücadeleye devam ederse o kişinin hidayeti artar veya hidayet üzerine yaşamaya devam eder.
Abdullah b. Mübarek der ki: Bir arefe gecesi Süfyan-ı Sevri'nin yanına geldim, o dizleri üzerine çökmüş ağlıyordu. "Şu andaki hâlinden daha kötü olan insan kimdir?" diye sorduğumda, "Allah'ın kendisini bağışlamayacağını düşünen kişidir" dedi.
Sayfa 230Kitabı okudu
773 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.