Görüyorsunuz ki kalbinizde ve hayatınızda çok büyük bir yer kaplıyorum. Buraya geri döndüğümde ilk fark ettiğim şey bu oldu. Benim kapladığım yerin başkasına ait olduğunu o kişinin de bu yüzden çok acı çektiğini fark ettim hemen. Benim suçum bunu daha önce anlayamamak ya da daha doğrusu (Çünkü aslında bunu biliyordum ben) beni sevmenize izin vermek. Ama onun yüzünü gördüğümden, zavallı yüzündeki o derin üzüntüyü fark ettiğimden beri bu acının benim eserim olduğu düşüncesine katlanamıyorum.... Hayır, hayır, suçu kendinizde aramayın, ama bırakın beni gideyim ve mutluluğunu ona geri verin.
Sessiz bir gemi gibi
Sıyrılıp çıkmakta gönlümün
Rıhtımından gözlerin
Acı bir senfoniden
Arta kalan
Boynu bükük notalar gibiyim,
Şimdi iskelede
Gülüşünü çalmış
Martılar konuyor omuzlarıma.
Doyumsuzum kitaplara karşı...
Bu sıralar hiç kitap okuyasım yok aslında. Kendi kitaplarıma baktım belki yüz tane vardır okunacak elimdekiler. Hiçbirisini okuyasım gelmedi. Kardeşimin kitaplığına baktım ve incecik ne zamandır da okumayı düşündüğüm bu kitabı, sabahleyin okumaya karar verdim. Başladım ama akşama kadar okuyamadım. İstek gelmedi çünkü.