Işıkları kapalı bir odada, arada bir hapşırarak, öksürerek ; uzakta kalan elektrik sobasının yanan gözlerine bakıp acı acı düşünmek...Papazı düşünmek, kör kızı düşünmek, yağan karı düşünmek, müziği düşünmek, doğayi düşünmek, şarkı söyleyen kuşları düşünmek, papazın eşini düşünmek...Düşünmeyi düşünmek hep acı veriyor bana...Okudukça veya düşündükçe acı çekiyorum... Doğadan uzak kaldıkça, aşk kokan ,güven veren topraklardan mahrum kaldıkça, İsa'nin bahsettigi kır zambaklari koklamadikça acı çekiyorum arkadaşlar!.. Sanki boynuma alevden bir çingirak takmışlar, ben koştukça alev boynumu yakıyor, yüreğimi yakıyor...Arkamdan inekler kovalıyor...Biz bu kadar kötü olamayız, doğaya bu kadar zarar vermiş olamayız, arkadaşlar!.. Bir papaz kadar acı çekiyorum....