Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acımanın Boşluğu
Şu yeryüzünde, sağırlar, körler ya da deliler varken, insanda nasıl idealler olabilir? Bir başkasının göremediği gün ışığına ya da duyamadığı sese nasıl sevinebilirim? Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğumu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum. Gerçekten de görmeyenlerden gün ışığım, duymayanlardan da sesi çalmıyor muyuz?
"...Acı, böyle zamanlarda tutunacak dal olur.Kendi acısına sarılır insan, kendini sarıp sarmalar,mümkünmüş gibi.Gözpınarında birikmeye başlayan yaşlar acının değil kendine acımanın işidir.Kaçan fırsatlara,kaçırdıklarımıza,zamanın yüzümüze bakmadan salınarak geçişine böyle dayanırız,yaşamadıklarımızın,yaşayamadıklarımızın boşluğunu anca böyle doldururuz ucundan köşesinden.Ya acı duymasaydık, acı bile duymasaydık, ya hissetmeseydik bu boşluğu, acımasaydık bile.Farkına varmasaydık zavallılığımızın.Acı avutucudur.Acıdığımız kendimiz değil başkaları bile olsa, bütün yoksullarda, güçsüzlerde,hor görülmüşlerde kendi çaresizliğimizin acısıyla avunuruz.Onlara değil kendimizedir faydası; aldanırız, aldatırız bu büyük aldatmacada.Bütün bunları bilsek de acı gelir uzanır, sızar bir yerlerden, görüntüyle,sesle (büyük işbirlikçisi belleğin katkılarıyla ) küçük bir temizliğe girişir.Zihnimizi işgal etmiş önemsiz ayrıntıları,kuruntuları, yersiz vehimleri, kaygıları, kuşkuları dertop eder kaldırır bir kenara.Geleceğin henüz gelmediğini,geçmişinse geçip gittiğini sezeriz; bir an şimdiye çekilir gibi oluruz duyduğumuz acıyla; şimdiye çekilmenin, şimdide kalmanın mümkün olduğunu sanırız.Demir atamayız elbette, dip akıntılarla sürükleniriz yeniden, ağzımızdaki tuz tadından başka bir şey kalmaz bize.Belleğimizde bir yanılsama daha- bütün mümkünler bir gün gerçekleşecek..."
Sayfa 38 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
ACIMANIN BOŞLUĞU ~ "Acıma yüzeyselliğin işaretidir." Parçalanmış yazgılarla çaresi olmayan üzüntüler sizi ya avaz avaz bağırtır ya da sürekli bir tepkisizliğe sürükler. Acıma ve duygulanma hem etkisiz, hem de onur kırıcı şeylerdir. Üstelik insan , kendisi sonsuz bir acı çekerken, başkasının acısına nasıl üzülsün? Acıma duygusu insanı hiçbir şeye zorlamaz bu yüzden çok sık rastlanan bir duygudur. Şu dünyada hiç kimse başkasının çektiklerinden ötürü ölmemiştir. Bizim için öldüğünü ileri süren kişiye gelince , o ölmemiştir: Öldürülmüştür. ~
Acımanın Boşluğu
Acıma duygusu insanı hiç bir şeye zorlamaz, bu yüzden çok sık rastlanan bir duygudur. Şu dünyada hiç kimse başkasının çektiklerinden ötürü ölmemiştir.Bizim için öldüğünü ileri süren kişiye gelince, o ölmemiştir. Öldürülmüştür.
Acımanın Boşluğu
" Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğumu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum. Gerçekten de görmeyenlerden gün ışığını, duymayanlardan da sesi çalmıyor muyuz? Delilerin içine düştüğü karanlığın sorumlusu bizim bilinç açıklığımız değil mi? "
Sayfa 3 - Emil Michel CioranKitabı okudu
Düşün nasıl geçti yıllar: Çocukluğu Biz henüz atamamışken içimizden Nasıl yaptık o zoraki yolculuğu Nasıl geçtik o fırtına denizden Altımızda anaforlar dönerken, biz Bir yaşamdır tutturmuştuk, biteviye Alışmıştı bu akışa gözlerimiz Korkudan dönüp bakamazdık geriye Fakat yine de duyardık bir boşluğu Sanki bilmediğimiz bir şey eksikti
Sayfa 574 - Geceyle Gündüz ArasındaKitabı okudu
Reklam
Acımanın Boşluğu
Şu dünyada hiç kimse başkasının çektiklerinden ötürü ölmemiştir. Bizim için öldüğünü ileri süren kişiye gelince, o ölmemiştir: Öldürülmüştür.
Sayfa 76 - jaguarKitabı okudu
Acımanın Boşluğu
Üstelik insan, kendi sonsuz bir acı çekerken,başkasının acısına nasıl üzülsün?
Sayfa 3
Acımanın Boşluğu
Acıma duygusu insanı hiçbir şeye zorlamaz, bu yüzden çok sık rastlanan bir duygudur.
Sayfa 3 - Emil Michel CioranKitabı okudu
48 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Kültür, sanat ve edebiyatın nabzını tutan İzdiham dergisi, 51. Sayısıyla okurunu selamladı. Bu sayıda toplumsal bir konuyu gündemine alan İzdiham’ın ön kapağını Sümeyya Kılıç’ın çizimi kaplarken arka kapakta Türkan Şoray ve İzzet Günay’la yapılan röportajın vesikası yer alıyor. Birbirinden değerli içerikleriyle bu sayıda Özer Turan, Emil Michel
İzdiham - Sayı 51 (Ekim-Kasım 2021)
İzdiham - Sayı 51 (Ekim-Kasım 2021)İzdiham Dergisi · İzdiham Dergisi · 2021326 okunma
Reklam
Acımanın Boşluğu
Şu yeryüzünde, sağırlar, körler ya da deliler varken, insanda nasıl idealler olabilir? Bir başkasının göremediği gün ışığına ya da duyamadığı sese nasıl sevinebilicim? Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğumu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum. Gerçekten de görmeyenlerden gün işığını, duymayanlardan da sesi çalmıyor muyuz?
Acımanın Boşluğu
Şu yeryüzünde, sağırlar, körler ya da deliler varken, insanda nasıl idealler olabilir? Bir başkasının göremedigi gün ışığına ya da duyamadığı sese nasıl sevinebilirim? Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğumu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum. Gerçekten de görmeyenlerden gün ışığını, duymayanlardan da sesi çalmıyor muyuz? Delilerin içine düştüğü karanlığın sorumlusu bizim bilinç açıklığımız değil mi? Nedenini bilmeden, bunları düşündüğümde, yürekliliğimi de istencimi de yitiriyorum; düşünce gereksiz, acıma boş görünüyor bana. Herhangi birinin üzüntüsüne acıyabilecek kadar normal biri olarak görmüyorum kendimi. Acıma yüzeyselliğin işaretidir: Parçalanmış yazgılarla çaresi olmayan üzüntüler sizi ya avaz avaz bağırtır ya da sürekli bir tepkisizliğe sürükler. Acıma ve duygulanma hem etkisiz, hem de onur kırıcı şeylerdir. Üstelik insan, kendisi sonsuz bir acı çekerken, başkasının acısına nasıl üzülsün? Acıma duygusu insanı hiçbir şeye zorlamaz, bu yüzden çok sık rastlanan bir duygudur. Şu dünyada hiç kimse başkasının çektiklerinden ötürü ölmemiştir. Bizim için öldüğünü ileri süren kişiye gelince, o ölmemiştir: Öldürülmüştür.
Acımanın Boşluğu
Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğunu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum.
Acımanın Boşluğu
Şu yeryüzünde, sağırlar, körler ya da deliler varken, insanda nasıl idealler olabilir? Bir başkasının göremediği gün ışığına ya da duyamadığı sese nasıl sevinebilirim? Ben herkesin karanlığından sorumlu olduğumu düşünüyor, kendimi bir ışık hırsızı olarak görüyorum. Gerçekten de görmeyenlerden gün ışığını, duymayanlardan da sesi çalmıyor muyuz? Delilerin içine düştüğü karanlığın sorumlusu bizim bilinç açıklığımız değil mi? Nedenini bilmeden, bunları düşündüğümde, yürekliliğimi de istencimi de yitiriyorum; düşünce ereksiz, acıma boş görünüyor bana. Herhangi birinin üzüntüsüne acıyabilecek kadar normal biri olarak görmüyorum kendimi. Acıma yüzeyselliğin işaretidir: Parçalanmış yazgılarla çaresi olmayan üzüntüler sizi ya avaz avaz bağırtır ya da sürekli bir tepkisizliğe sürükler. Acıma ve duygulanma hem etkisiz, hem de onur kırıcı şeylerdir. Üstelik insan, kendisi sonsuz bir acı çekerken, başkasının acısına nasıl üzülsün? Acıma duygusu insanı hiçbir şeye zorlamaz, bu yüzden çok sık rastlanan bir duygudur. Şu dünyada hiçkimse başkasının çektiklerinden ötürü ölmemiştir. Bizim için öldüğünü ileri süren kişiye gelince, o ölmemiştir: Öldürülmüştür.
23 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.